9789758759415
497968
https://www.tdedkitap.com/zirvede-15-yil
Zirvede 15 Yıl
105.60
Refik Baydur, 15 yil Isveren Sendikalari Konfederasyonu Genel Baskanligi yaptigi dönemin hatiralarini kaleme aldi. Isveren, Isçi ve Hükümet üçlüsü arasindaki pazarliklar, siyasetçilerin, isçilerin ve isverenin çalisma hayatina bakis açisini net sekilde ortaya koymaktadir. TISK Genel Baskanligi süresince hep uzlasmadan bahseden ve uzlasma kültürünün yerlesmesi için çalisan Baydur, karsilastigi zorluklari ve destekleri ayrintilari ile anlatiyor. T. Özal, S. Demirel, M. Yilmaz, T. Çiller, B. Ecevit, D. Bahçeli, N. Erbakan ve T. Erdogan'in is hayatina yaklasimi konusunda önemli bilgiler bulabileceksiniz. Baydur politikaci ve isçi kanadi ile yaptigi görüsmelerde hiçbir zaman kisisel davranmadigini bir sivil toplum örgütünü temsil ettigini düsünerek bazi seyleri sineye çektigini örnekleri ile anlatiyor. Kitapta birçok ilginç ani mevcut: Turgut Özal'in kibarca Baydur'u kovmasi, Ecevit'in intikam gecesi, Tansu hanimin tehdide varan talepleri açiklikla kitapta yer almaktadir. Kendisini isçi dostu olarak tanimlayan ve örneklerle bunu ortaya koyan Baydur, isçi dostu olmasindan dolayi aldigi tepkileri ve elestirileri ortaya koyarken asla bundan vazgeçmedigini de gösteriyor. Isyerinin olmadigi bir ortamda isinde olmayacagini ancak isçinin de makul taleplerinin kabul edilmesini savunmaktadir. Hükümetlerin seçimlerden önce isçinin yaninda, seçimlerden sonra isverenin yaninda yer aldigini satir aralarinda anlatmakta olan Baydur her seye ragmen uzlasma ile sorunlarin asilacagina olan inancini ifade ediyor. Tabiî ki kitabin önemli bir bölümünün de 5 kez kazandigi TISK baskanlik seçimleri aliyor. Sanmayin ki Baydur sadece isçi ve hükümetlerle pazarliklar yapti. Daha çetin pazarliklari ve mücadeleyi isverenlerle yapti. Bunu da Sayin Rahmi Koç ile arasinda geçen olaylari bir birlerine yazdiklari mektuplari kitabina ekleyerek gösteriyor. Baydur'un vurguladigi bir baska önemli mesajda is hayatinda vefadan bahsedilemeyecegidir. Her an her seyin degisebilecegini, ne isçi kesimi, ne hükümet kesimine nede isverene öyle kolay kolay güvenilmeyecegini örneklerle anlatiyor. Yani Ahde vefa bulamamis. Baydur kitabini Ben Kimim? Sorusunu cevaplayarak bitiriyor. Ben bir köylü çocuguyum... Yemegimi ortadaki bir tencereden, sofradaki insanlarla paylastim. Onun için paylasmayi ve zamaninda sofrayi terk ederek yeniden yola koyulmayi büyüklerimden ögrendim. Bu memleket bana çok seyler verdi. Öncelikle onurlu yasamanin sirlarini köyümden ve Türk insanindan ögrendim. Laik, parlamenter demokrasiyi ve Atatürk Ilkelerini degerli ögretmenlerim ve idealist dostlarimla gelistirdik. Sanayici olmanin tüm zorluklarini biliyorum. Zengin olmak için elime geçen firsatlari reklam yapmadan layik olanlarla paylastim. Aldigim her görevin altina, o sorumlulugu tasiyabilecegime inandigim zaman girdim. Inanmadigim hiçbir seye hatir ve olanaklarim için “evet“ demedim. Çalistirdigim hiçbir kisinin bilerek haklarini yemedim. Çalistigim hiçbir kurum ve kurulusa bilerek zarar vermedim. Babamin bir önerisine hep sadik kaldim. Rahmetli babam Hasan Baydur bana ölümünden önce su ögüdü yazmisti: Devlet memuru olma, Politikaya girme, Emanete ihanet etme. Dogru, yanlis bilemem ama ben böyle yasadim. (Tanitim Yazisindan)
Refik Baydur, 15 yil Isveren Sendikalari Konfederasyonu Genel Baskanligi yaptigi dönemin hatiralarini kaleme aldi. Isveren, Isçi ve Hükümet üçlüsü arasindaki pazarliklar, siyasetçilerin, isçilerin ve isverenin çalisma hayatina bakis açisini net sekilde ortaya koymaktadir. TISK Genel Baskanligi süresince hep uzlasmadan bahseden ve uzlasma kültürünün yerlesmesi için çalisan Baydur, karsilastigi zorluklari ve destekleri ayrintilari ile anlatiyor. T. Özal, S. Demirel, M. Yilmaz, T. Çiller, B. Ecevit, D. Bahçeli, N. Erbakan ve T. Erdogan'in is hayatina yaklasimi konusunda önemli bilgiler bulabileceksiniz. Baydur politikaci ve isçi kanadi ile yaptigi görüsmelerde hiçbir zaman kisisel davranmadigini bir sivil toplum örgütünü temsil ettigini düsünerek bazi seyleri sineye çektigini örnekleri ile anlatiyor. Kitapta birçok ilginç ani mevcut: Turgut Özal'in kibarca Baydur'u kovmasi, Ecevit'in intikam gecesi, Tansu hanimin tehdide varan talepleri açiklikla kitapta yer almaktadir. Kendisini isçi dostu olarak tanimlayan ve örneklerle bunu ortaya koyan Baydur, isçi dostu olmasindan dolayi aldigi tepkileri ve elestirileri ortaya koyarken asla bundan vazgeçmedigini de gösteriyor. Isyerinin olmadigi bir ortamda isinde olmayacagini ancak isçinin de makul taleplerinin kabul edilmesini savunmaktadir. Hükümetlerin seçimlerden önce isçinin yaninda, seçimlerden sonra isverenin yaninda yer aldigini satir aralarinda anlatmakta olan Baydur her seye ragmen uzlasma ile sorunlarin asilacagina olan inancini ifade ediyor. Tabiî ki kitabin önemli bir bölümünün de 5 kez kazandigi TISK baskanlik seçimleri aliyor. Sanmayin ki Baydur sadece isçi ve hükümetlerle pazarliklar yapti. Daha çetin pazarliklari ve mücadeleyi isverenlerle yapti. Bunu da Sayin Rahmi Koç ile arasinda geçen olaylari bir birlerine yazdiklari mektuplari kitabina ekleyerek gösteriyor. Baydur'un vurguladigi bir baska önemli mesajda is hayatinda vefadan bahsedilemeyecegidir. Her an her seyin degisebilecegini, ne isçi kesimi, ne hükümet kesimine nede isverene öyle kolay kolay güvenilmeyecegini örneklerle anlatiyor. Yani Ahde vefa bulamamis. Baydur kitabini Ben Kimim? Sorusunu cevaplayarak bitiriyor. Ben bir köylü çocuguyum... Yemegimi ortadaki bir tencereden, sofradaki insanlarla paylastim. Onun için paylasmayi ve zamaninda sofrayi terk ederek yeniden yola koyulmayi büyüklerimden ögrendim. Bu memleket bana çok seyler verdi. Öncelikle onurlu yasamanin sirlarini köyümden ve Türk insanindan ögrendim. Laik, parlamenter demokrasiyi ve Atatürk Ilkelerini degerli ögretmenlerim ve idealist dostlarimla gelistirdik. Sanayici olmanin tüm zorluklarini biliyorum. Zengin olmak için elime geçen firsatlari reklam yapmadan layik olanlarla paylastim. Aldigim her görevin altina, o sorumlulugu tasiyabilecegime inandigim zaman girdim. Inanmadigim hiçbir seye hatir ve olanaklarim için “evet“ demedim. Çalistirdigim hiçbir kisinin bilerek haklarini yemedim. Çalistigim hiçbir kurum ve kurulusa bilerek zarar vermedim. Babamin bir önerisine hep sadik kaldim. Rahmetli babam Hasan Baydur bana ölümünden önce su ögüdü yazmisti: Devlet memuru olma, Politikaya girme, Emanete ihanet etme. Dogru, yanlis bilemem ama ben böyle yasadim. (Tanitim Yazisindan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.