9786055394707
437617
https://www.tdedkitap.com/yureginle-yasa
Yüreğinle Yaşa
135.20
Bir gün Afrika'da balta girmemis ormanlarin içinde kayip bir hazinenin izini bulmaya çalisan hazine avcilari yerlilerle kendilerine rehberlik etmeleri konusunda anlasirlar. Hazine arayisi sabahin erken saatlerinden gün batimina kadar araliksiz sürüyordu. Zaman kaybetmeye tahammülü olmayan hazine avcilari bir an önce hazineye ulasmak istiyordu. Grup bu nedenle acele ediyor ve çok az dinlenerek saatler süren kesif yürüyüsleri yapiyordu. Günlerce süren bu arayislardan biriydi. Hazine avcilari uzun ve soluksuz bir yürüyüsün ardindan kisa bir mola verdikten sonra tekrar harekete geçti. Ancak yerliler oturduklari yerde öylece bekliyordu. Oysa gün bitiyor, vakit geçiyor ve bir an önce gidilmesi gereken noktaya ulasilmasi gerekiyordu. Saskinliklarini bir kenara birakip tercüman araciligiyla onlara neden beklediklerini sordular. Aldiklari cevap oldukça ilginçti. "O kadar hizli ilerliyoruz ki ruhlarimiz geride kaldi. Onlari beklemeliyiz."Içinde bulundugumuz çag hizla gelisen teknoloji ve degisim çagi. Ayak uydurabilmek için bizler de ayni hizda yasiyoruz. Adeta yürüyen merdivende kosuyoruz. Gönderilen kisa mesajin, elektronik postanin 1-2 saniyelik ulasim süresi, bilgisayara aktarilan dosyanin birkaç saniyelik yüklenme süresi kaybedilen çok uzun zaman gibi geliyor. Hayatimizda her seyi hizli yasiyoruz. Öyle ki ruhlarimizi, duygularimizi ve insanligimizi gerilerde birakarak. Bu kitapta durup beklemeyi göreceksiniz. Sayfalar içinde ilerlerken zamani hissetmeyi, insana deger vermeyi, kazanmanin paradan baska yollarla da olabilecegini göreceksiniz. Her sayfada gördügünüz sey aslinda yüreginiz olacaktir. Yüreginizle bütünlesip onunla yasadiginizda yasamin ne kadar farkli ve anlamli oldugunu kesfedeceksiniz. Unutmayin! "Yalnizca nefes alip vermeniz ve zamanin geçmesi gerçekten yasamaya yetmez."(Tanitim Bülteninden)
Bir gün Afrika'da balta girmemis ormanlarin içinde kayip bir hazinenin izini bulmaya çalisan hazine avcilari yerlilerle kendilerine rehberlik etmeleri konusunda anlasirlar. Hazine arayisi sabahin erken saatlerinden gün batimina kadar araliksiz sürüyordu. Zaman kaybetmeye tahammülü olmayan hazine avcilari bir an önce hazineye ulasmak istiyordu. Grup bu nedenle acele ediyor ve çok az dinlenerek saatler süren kesif yürüyüsleri yapiyordu. Günlerce süren bu arayislardan biriydi. Hazine avcilari uzun ve soluksuz bir yürüyüsün ardindan kisa bir mola verdikten sonra tekrar harekete geçti. Ancak yerliler oturduklari yerde öylece bekliyordu. Oysa gün bitiyor, vakit geçiyor ve bir an önce gidilmesi gereken noktaya ulasilmasi gerekiyordu. Saskinliklarini bir kenara birakip tercüman araciligiyla onlara neden beklediklerini sordular. Aldiklari cevap oldukça ilginçti. "O kadar hizli ilerliyoruz ki ruhlarimiz geride kaldi. Onlari beklemeliyiz."Içinde bulundugumuz çag hizla gelisen teknoloji ve degisim çagi. Ayak uydurabilmek için bizler de ayni hizda yasiyoruz. Adeta yürüyen merdivende kosuyoruz. Gönderilen kisa mesajin, elektronik postanin 1-2 saniyelik ulasim süresi, bilgisayara aktarilan dosyanin birkaç saniyelik yüklenme süresi kaybedilen çok uzun zaman gibi geliyor. Hayatimizda her seyi hizli yasiyoruz. Öyle ki ruhlarimizi, duygularimizi ve insanligimizi gerilerde birakarak. Bu kitapta durup beklemeyi göreceksiniz. Sayfalar içinde ilerlerken zamani hissetmeyi, insana deger vermeyi, kazanmanin paradan baska yollarla da olabilecegini göreceksiniz. Her sayfada gördügünüz sey aslinda yüreginiz olacaktir. Yüreginizle bütünlesip onunla yasadiginizda yasamin ne kadar farkli ve anlamli oldugunu kesfedeceksiniz. Unutmayin! "Yalnizca nefes alip vermeniz ve zamanin geçmesi gerçekten yasamaya yetmez."(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.