Yirminci Yüzyılda Türkiye ve Balkanlar

Stok Kodu:
9789944374743
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
75,00TL
60,00TL
9789944374743
504288
Yirminci Yüzyılda  Türkiye ve Balkanlar
Yirminci Yüzyılda Türkiye ve Balkanlar
60.00
Avrupa'dan Akdeniz'e dogru sokulan üç yarimadadan en doguda bulunani Balkan Yarimadasi'dir. Bu cografya konumu geregi çok degisik irk ve kültürlere ev sahipligi yapmis ve dünyaya yön vermek isteyen büyük güçlerin hedef alani olmustur. Bu durum Balkanlari uluslasma çaginda hep sicak atmosferde tutmus ve büyük düellolara ev sahipligi yapma konumuna itmistir. I. Dünya Savasi'nin buradan baslamasi, II. Dünya Savasi'nda buranin siklet merkezi olusu ve Soguk Savas sonrasi yasanan gelismeler ve bunun en dramatik örnegi olan Bosna Savasi bunlardan en belirgin olanlaridir. Bu cografya 5,5 asir boyunca Türk hâkimiyetinde kalmis ve son 50 yili hariç büyük ölçüde baris ve esenlik içerisinde tutulmustur. Bir Balkan ülkesi olarak kurulan ve politik-kültürel agirlik merkezini bu cografyada konuslandiran Osmanli Devleti 1912-1913 Balkan Savaslari sonrasinda siklet merkezinin sarsilmasiyla yikilis sürecinden kendini kurtaramamistir. Onun politik, etnik, dini ve kültürel mirasini Misak-i Millî anlayisi ile yeniden harmanlayan Türk Milleti, 1923'te bir ayagi Balkanlarda olan son, ama millî devletini tarih sahnesine çikartmayi basarmistir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulus tarihinden bu yana Balkan meselelerine “rövansist” bir algiyla degil, hep “reel politik” ekseninden yaklasmis ve bu cografyanin Balkanlilarin inisiyatifiyle uygarlik yarisinda yer tutmasini benimsemistir. 1934 ve 1954'teki Balkan Pakti denemeleri bunun somut örneklerdir. Dogasi geregi kirilgan bir yapiya sahip olan Balkanlar, kendi inisiyatifini ortaya koyamadigi ya da bünyesinde barindirdigi halklar “büyük olma” hirslarini frenleyemedigi vakit harici güçlerin oyun sahasina dönüsmektedir. Böylesi durumlarda en büyük zarari Balkan halklari görmektedir. 1990'larda yasananlar bunun trajik öyküleriyle doludur.Elinizdeki bu kitapta, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 20. yüzyilda Balkan meselelerine nasil yaklastigini ve dönemler itibariyla Balkan Politikasini nasil sekillendirdigini, kronolojik çizgiden sapmadan bulacaksiniz.
Avrupa'dan Akdeniz'e dogru sokulan üç yarimadadan en doguda bulunani Balkan Yarimadasi'dir. Bu cografya konumu geregi çok degisik irk ve kültürlere ev sahipligi yapmis ve dünyaya yön vermek isteyen büyük güçlerin hedef alani olmustur. Bu durum Balkanlari uluslasma çaginda hep sicak atmosferde tutmus ve büyük düellolara ev sahipligi yapma konumuna itmistir. I. Dünya Savasi'nin buradan baslamasi, II. Dünya Savasi'nda buranin siklet merkezi olusu ve Soguk Savas sonrasi yasanan gelismeler ve bunun en dramatik örnegi olan Bosna Savasi bunlardan en belirgin olanlaridir. Bu cografya 5,5 asir boyunca Türk hâkimiyetinde kalmis ve son 50 yili hariç büyük ölçüde baris ve esenlik içerisinde tutulmustur. Bir Balkan ülkesi olarak kurulan ve politik-kültürel agirlik merkezini bu cografyada konuslandiran Osmanli Devleti 1912-1913 Balkan Savaslari sonrasinda siklet merkezinin sarsilmasiyla yikilis sürecinden kendini kurtaramamistir. Onun politik, etnik, dini ve kültürel mirasini Misak-i Millî anlayisi ile yeniden harmanlayan Türk Milleti, 1923'te bir ayagi Balkanlarda olan son, ama millî devletini tarih sahnesine çikartmayi basarmistir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulus tarihinden bu yana Balkan meselelerine “rövansist” bir algiyla degil, hep “reel politik” ekseninden yaklasmis ve bu cografyanin Balkanlilarin inisiyatifiyle uygarlik yarisinda yer tutmasini benimsemistir. 1934 ve 1954'teki Balkan Pakti denemeleri bunun somut örneklerdir. Dogasi geregi kirilgan bir yapiya sahip olan Balkanlar, kendi inisiyatifini ortaya koyamadigi ya da bünyesinde barindirdigi halklar “büyük olma” hirslarini frenleyemedigi vakit harici güçlerin oyun sahasina dönüsmektedir. Böylesi durumlarda en büyük zarari Balkan halklari görmektedir. 1990'larda yasananlar bunun trajik öyküleriyle doludur.Elinizdeki bu kitapta, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 20. yüzyilda Balkan meselelerine nasil yaklastigini ve dönemler itibariyla Balkan Politikasini nasil sekillendirdigini, kronolojik çizgiden sapmadan bulacaksiniz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat