9786051050201
377902
https://www.tdedkitap.com/yasadigimiz-su-korkunc-otuz-yil-1978-2008-turkiyesi-uzerine-notlar
Yaşadığımız Şu Korkunç Otuz Yıl 1978-2008 Türkiyesi Üzerine Notlar
13.60
Kemalist Devrimden baslayarak hemen her seyin, Üçüncü Dünyaya kiyasla otuz kirk yil erken cereyan ettigi Türkiye, bürokrasi-burjuvazi, tek parti-çok parti, ordu-parlamento çelismesini 1946-50'den beri yasamakta. Emekçiler ve hâkim Türk milliyetçiliginin diger magdurlari, bu mücadelede kâh görece aktif, kâh pasif biçimde yer aliyor. Kendilerine özgü talepleri gündeme getiriyor veya getiremiyor. Ama su kadarini rahatlikla söyleyebiliriz ki, halk çikarlarini asla bürokrasinin, ordunun, tek-particiligin safinda aramiyor. Tersine, tercihlerini daima çogulculuktan, mevcut alternatifler arasinda görece demokratik olandan yana kullaniyor. Bu eksen etrafindaki müteaddit boy ölçüsmeler, son otuz yilda, evrensel bir çag dönümüyle eklemlendi. Soguk Savasa, daha genel olarak 19. ve 20. yüzyillarin “sosyal siyasa”sina özgü sorun ve kutuplasmalarin yerini, Soguk Savas sonrasina özgü, küresellesme baglaminda 21. yüzyilin “kültür ve kimlik siyasasi”ni haber veren baska problem ve kutuplasmalar almaya basladi. Türk milliyetçiligi, 1875-1914 arasinda, gerek zamanin Büyük Devletleri, gerekse diger Balkan, Kafkas ve Ortadogu milliyetçilikleriyle cebelleserek dogmustu. Ulus-devlet, Liberalizmi ve Sosyalizmi reddederek Nasyonalizm etrafinda örgütlendi; sivil toplum üzerinde Prusyavari bir tahakküm kurdu. Bu hegemonyanin çesitli araç ve aygitlari, 1978-88 arasinda hâlâ, Yakinçag “sosyal siyasa”sina ve Soguk Savas özgü tehdit algilarina karsi kullanilmaktaydi. “Derin devlet” 1980'lerin ikinci yarisindan itibaren cephesini degistirdi. Halktan, sivil siyaset alanindan filizlenen temsil ve katilim özlemlerinin, Avrupa demokrasisiyle de bulusma, birlesme egilimine karsi mevzilendi. Önceki amaçlar için hazirlanmis ve kullanilmasina alisilmis bütün bir aygiti, kismî adaptasyonlarla birlikte, bu yeni düsman ve tehdit algilarina tevcih etmeye çalisti. Bu satirlarin yazildigi sirada henüz kaderi kesinlesmemis, önümüzdeki yillarda sürmesi muhtemel yeni ve büyük bir demokrasi mücadelesinin taraflari, bu sekilde olustu. Tarihçi Halil Berktay, Ankara SBF, ODTÜ ve Bogaziçi Üniversitesi'nden sonra, on yildir Sabanci Üniversitesi'nde ögretim üyesi. 15 Kasim 2007'den beri Taraf gazetesinde yaziyor. Ayni zamanda Kanal 24'e, her hafta “Nisyana Isyan” adli bir tarih programi yapiyor.
Kemalist Devrimden baslayarak hemen her seyin, Üçüncü Dünyaya kiyasla otuz kirk yil erken cereyan ettigi Türkiye, bürokrasi-burjuvazi, tek parti-çok parti, ordu-parlamento çelismesini 1946-50'den beri yasamakta. Emekçiler ve hâkim Türk milliyetçiliginin diger magdurlari, bu mücadelede kâh görece aktif, kâh pasif biçimde yer aliyor. Kendilerine özgü talepleri gündeme getiriyor veya getiremiyor. Ama su kadarini rahatlikla söyleyebiliriz ki, halk çikarlarini asla bürokrasinin, ordunun, tek-particiligin safinda aramiyor. Tersine, tercihlerini daima çogulculuktan, mevcut alternatifler arasinda görece demokratik olandan yana kullaniyor. Bu eksen etrafindaki müteaddit boy ölçüsmeler, son otuz yilda, evrensel bir çag dönümüyle eklemlendi. Soguk Savasa, daha genel olarak 19. ve 20. yüzyillarin “sosyal siyasa”sina özgü sorun ve kutuplasmalarin yerini, Soguk Savas sonrasina özgü, küresellesme baglaminda 21. yüzyilin “kültür ve kimlik siyasasi”ni haber veren baska problem ve kutuplasmalar almaya basladi. Türk milliyetçiligi, 1875-1914 arasinda, gerek zamanin Büyük Devletleri, gerekse diger Balkan, Kafkas ve Ortadogu milliyetçilikleriyle cebelleserek dogmustu. Ulus-devlet, Liberalizmi ve Sosyalizmi reddederek Nasyonalizm etrafinda örgütlendi; sivil toplum üzerinde Prusyavari bir tahakküm kurdu. Bu hegemonyanin çesitli araç ve aygitlari, 1978-88 arasinda hâlâ, Yakinçag “sosyal siyasa”sina ve Soguk Savas özgü tehdit algilarina karsi kullanilmaktaydi. “Derin devlet” 1980'lerin ikinci yarisindan itibaren cephesini degistirdi. Halktan, sivil siyaset alanindan filizlenen temsil ve katilim özlemlerinin, Avrupa demokrasisiyle de bulusma, birlesme egilimine karsi mevzilendi. Önceki amaçlar için hazirlanmis ve kullanilmasina alisilmis bütün bir aygiti, kismî adaptasyonlarla birlikte, bu yeni düsman ve tehdit algilarina tevcih etmeye çalisti. Bu satirlarin yazildigi sirada henüz kaderi kesinlesmemis, önümüzdeki yillarda sürmesi muhtemel yeni ve büyük bir demokrasi mücadelesinin taraflari, bu sekilde olustu. Tarihçi Halil Berktay, Ankara SBF, ODTÜ ve Bogaziçi Üniversitesi'nden sonra, on yildir Sabanci Üniversitesi'nde ögretim üyesi. 15 Kasim 2007'den beri Taraf gazetesinde yaziyor. Ayni zamanda Kanal 24'e, her hafta “Nisyana Isyan” adli bir tarih programi yapiyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.