9786051051246
377975
https://www.tdedkitap.com/velilik-ile-delilik-arasinda-ibnus-serracin-gozunden-muvelleh-dervisler
Velilik ile Delilik Arasında İbnu's Serrac'ın Gözünden Muvelleh Dervişler
212.00
Ibnu's-Serrâc 14. yüzyilin ortalarina dogru vefat ettiginde arkasinda “Tesvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb” ismini verdigi oldukça önemli bir eser birakti. Eserin önemi 13. yüzyilda Sam ve Anadolu dolaylarinda yasamis sufiler hakkinda verdigi bilgilerden kaynaklanmaktaydi. Ibnu's-Serrâc hayatini Sam-Anadolu hattinda mekik dokuyarak geçirmis ve bu süreçte bölgede yasayan tasavvuf mensuplari hakkinda önemli bilgiler derlemisti. Esas olarak medrese mensubu bir kadi olan Ibnu's-Serrâc'in zamaninin sufilerine ilgisi tasavvufi mesrebinden kaynaklanmaktaydi. O da bir sufi idi ve yoluna askla bagliydi. Yasadigi zaman diliminde fukaha kesimi, tasavvuf mensuplarinin bazi uygulamalarini siddetle elestiriyor ve onlari din disi olmakla itham ediyordu. Özellikle Kalenderi, Haydari ve Rifai dervisleri bu elestirilerden en büyük payi aliyorlardi. Bu sufilerin, alisilmadik bazi uygulamalari sebebiyle, veli olmadiklari dile getiriliyordu. Ibnu's-Serrâc eserini bu tarz elestirilere karsi tasavvufu savunmak amaci ile kaleme aldi. O, tasavvufu savunurken mensuplari hakkinda çok degerli bilgiler veriyor ve suçlamalarda bulunan fukahanin ne kadar insafsiz oldugunu gözler önüne sermeye çalisiyordu. Bunu yaparken o dönemde tasavvuf mensuplari ile fukaha arasinda süregiden mücadelenin nasil seyrettigine dair dikkate deger savlar da öne sürüyordu. Elinizdeki kitap Ibnu's-Serrâc'in “muvelleh” olarak isimlendirdigi ve en çok elestiri yöneltilen sufileri, onun eseri çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadir. Bu sufiler fukaha tarafindan delilikle itham edilmistir. Ibnu's-Serrâc ise onlarin deliliklerinin ilahi boyutuna dikkat çekerek veli olduklarini ispatlamaya çalismistir. Ayni kisilere farkli zaviyelerden bakmak itham ve övgülerin kaynagi durumundadir. Eyüp Öztürk, Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde lisans egitimi aldi. Ayni Üniversite'de yüksek lisans ve doktorasini tamamladi. Halen Karadeniz Teknik Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde ders veriyor ve Islam Tarihi alaninda çalismalarini sürdürüyor.
Ibnu's-Serrâc 14. yüzyilin ortalarina dogru vefat ettiginde arkasinda “Tesvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb” ismini verdigi oldukça önemli bir eser birakti. Eserin önemi 13. yüzyilda Sam ve Anadolu dolaylarinda yasamis sufiler hakkinda verdigi bilgilerden kaynaklanmaktaydi. Ibnu's-Serrâc hayatini Sam-Anadolu hattinda mekik dokuyarak geçirmis ve bu süreçte bölgede yasayan tasavvuf mensuplari hakkinda önemli bilgiler derlemisti. Esas olarak medrese mensubu bir kadi olan Ibnu's-Serrâc'in zamaninin sufilerine ilgisi tasavvufi mesrebinden kaynaklanmaktaydi. O da bir sufi idi ve yoluna askla bagliydi. Yasadigi zaman diliminde fukaha kesimi, tasavvuf mensuplarinin bazi uygulamalarini siddetle elestiriyor ve onlari din disi olmakla itham ediyordu. Özellikle Kalenderi, Haydari ve Rifai dervisleri bu elestirilerden en büyük payi aliyorlardi. Bu sufilerin, alisilmadik bazi uygulamalari sebebiyle, veli olmadiklari dile getiriliyordu. Ibnu's-Serrâc eserini bu tarz elestirilere karsi tasavvufu savunmak amaci ile kaleme aldi. O, tasavvufu savunurken mensuplari hakkinda çok degerli bilgiler veriyor ve suçlamalarda bulunan fukahanin ne kadar insafsiz oldugunu gözler önüne sermeye çalisiyordu. Bunu yaparken o dönemde tasavvuf mensuplari ile fukaha arasinda süregiden mücadelenin nasil seyrettigine dair dikkate deger savlar da öne sürüyordu. Elinizdeki kitap Ibnu's-Serrâc'in “muvelleh” olarak isimlendirdigi ve en çok elestiri yöneltilen sufileri, onun eseri çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadir. Bu sufiler fukaha tarafindan delilikle itham edilmistir. Ibnu's-Serrâc ise onlarin deliliklerinin ilahi boyutuna dikkat çekerek veli olduklarini ispatlamaya çalismistir. Ayni kisilere farkli zaviyelerden bakmak itham ve övgülerin kaynagi durumundadir. Eyüp Öztürk, Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde lisans egitimi aldi. Ayni Üniversite'de yüksek lisans ve doktorasini tamamladi. Halen Karadeniz Teknik Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nde ders veriyor ve Islam Tarihi alaninda çalismalarini sürdürüyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.