Veda Haccı

Stok Kodu:
9786059555111
Sayfa Sayısı:
173
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
130,00TL
104,00TL
9786059555111
529082
Veda Haccı
Veda Haccı
104.00
Ebû Bekir ikindi namazını kıldı. Sonra Ali ile biraz yürüdü. Hasan'ın çocuklarla oynadığını gördü. Hasan'ı omzuna kaldırarak:

– Kurban olduğum, tıpkı Peygambere benziyorsun; Ali'ye ise benzemiyorsun, dedi.

Ali gülüyordu. Hasan'ı kim görse, dedesine benzetirdi. Hatta Hasan, babasına seslenirken: “Ebü'l-Hasan!” diye seslenirdi.?Hüseyin de babasına aynı şekilde hitap ederdi. Allah Rasûlü'ne (s.a.v) ise: “Babacığım!” diye hitap ederlerdi.

Hasan, oyununu bitirdikten sonra mescide gitti. Allah Rasûlü (s.a.v) mescidde ashabıyla sohbet ediyordu. Hasan'ı görünce, yüzü ay parçası gibi parladı. Kollarını açtı. Hasan kucağına atladı. Onu öpüp okşayan Allah Rasûlü (s.a.v):

– Allah'ım, ben onu seviyorum. Sen de sev, diye dua etti.

Allah Rasûlü (s.a.v) Hasan'ı da yanına alarak mescidden ayrıldı. Kızı Fatımatü'z-Zehra'nın evine gitti. Yüzü mütebessimdi. Kalbi sevgiyle doluydu. Fatımatü'z-Zehra ona, geride hüzünlü kalpler bırakarak dünyadan göçen sevdiklerini; Hatice'yi, Zeyneb'i, Rukiye'yi ve Ümmü Gülsüm'ü hatırlatıyordu.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v) eğilerek Fatıma'nın kızı Zeynep'i öptü. Küçük Zeynep, ölen teyzesinin ismini taşıyordu. Rasûl-i Ekrem (s.a.v) onu görünce, içinde kaynayan sevinç ve keder, şefkat ve merhamet duygularını tutamadı. Küçük Zeynep'i ve Ümmü Gülsüm'ü her gördüğünde dudaklarına yansıyan tebessüm, gözyaşlarına karışırdı. Kendisini ölüme ve ölüm sonrasına hazırlayan bir peygamber olsa da sonuçta o da bir insandı.
Ebû Bekir ikindi namazını kıldı. Sonra Ali ile biraz yürüdü. Hasan'ın çocuklarla oynadığını gördü. Hasan'ı omzuna kaldırarak:

– Kurban olduğum, tıpkı Peygambere benziyorsun; Ali'ye ise benzemiyorsun, dedi.

Ali gülüyordu. Hasan'ı kim görse, dedesine benzetirdi. Hatta Hasan, babasına seslenirken: “Ebü'l-Hasan!” diye seslenirdi.?Hüseyin de babasına aynı şekilde hitap ederdi. Allah Rasûlü'ne (s.a.v) ise: “Babacığım!” diye hitap ederlerdi.

Hasan, oyununu bitirdikten sonra mescide gitti. Allah Rasûlü (s.a.v) mescidde ashabıyla sohbet ediyordu. Hasan'ı görünce, yüzü ay parçası gibi parladı. Kollarını açtı. Hasan kucağına atladı. Onu öpüp okşayan Allah Rasûlü (s.a.v):

– Allah'ım, ben onu seviyorum. Sen de sev, diye dua etti.

Allah Rasûlü (s.a.v) Hasan'ı da yanına alarak mescidden ayrıldı. Kızı Fatımatü'z-Zehra'nın evine gitti. Yüzü mütebessimdi. Kalbi sevgiyle doluydu. Fatımatü'z-Zehra ona, geride hüzünlü kalpler bırakarak dünyadan göçen sevdiklerini; Hatice'yi, Zeyneb'i, Rukiye'yi ve Ümmü Gülsüm'ü hatırlatıyordu.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v) eğilerek Fatıma'nın kızı Zeynep'i öptü. Küçük Zeynep, ölen teyzesinin ismini taşıyordu. Rasûl-i Ekrem (s.a.v) onu görünce, içinde kaynayan sevinç ve keder, şefkat ve merhamet duygularını tutamadı. Küçük Zeynep'i ve Ümmü Gülsüm'ü her gördüğünde dudaklarına yansıyan tebessüm, gözyaşlarına karışırdı. Kendisini ölüme ve ölüm sonrasına hazırlayan bir peygamber olsa da sonuçta o da bir insandı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat