9786050816129
370246
https://www.tdedkitap.com/ve-selanik-dustu
Ve Selanik Düştü
152.00
"Abdülhamid'siz Dört Yilin Hikâyesi"1908 Jön Türk Ihtilâli, 1909 Hareket Ordusu Darbesi, Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) tahttan indirilmesiyle baslayan ve 1912-1913 Balkan Savasi'na kadar geçen "dört yillik Abdülhamid'siz dönem", ümit edilenin tam aksine bir kaos ve çatismaya dönüsmüstü. Bu sürecin yeni aktörü Ittihâdçilar, mesrutî yönetime yeniden geçilmesi ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle her seyin düzelecegini zannediyorlardi; devlet kurtulacakti ve Balkanlardaki ayrilikçi hareketler ve çatismalari bitecekti. Fakat yanilmislardi. Devlet adamlari, iç siyasetin bütün aktörleri ve kurumlariyla, kisir bir döngü ve çatisma sarmalina girmislerdi. Genç subaylarin da bu çatismaya çekilmesiyle, durum daha da vahim bir hâl almisti. Osmanli Devleti, bu sartlar altinda girdigi Balkan Harbi'nde agir bir maglubiyete ugramisti. Üç ay gibi kisa bir sürede Avrupa'daki son topraklarinin tamamina yakini kaybedilmis; Selanik gibi birçok sehir tek kursun atilmadan teslim edilmis; Müslüman halk etnik ve kültürel temizlige ugratilmisti. Bu sekilde Balkan Harbi, yakin tarihimizdeki hezimet ve felaketlerden biri olmustur. 1908 Jön Türk Ihtilâli ile baslayan yeni dönem Osmanli'yi nasil etkiledi? Balkan Savasi'nda neler yasandi? Üç ay gibi kisa bir sürede bu kadar büyük toprak nasil kaybedildi? Selanik gibi önemli bir sehir tek kursun atilmadan nasil teslim edildi? Balkanlardaki Müslüman halk nasil bir etnik ve kültürel temizlige ugratildi? Avrupali büyük devletlerin bu savasta takip ettikleri siyaset ve diplomasi nasildi? Prof. Dr. Necmettin Alkan'in kaleme aldigi Ve Selanik Düstü: 1912-1913 Balkan Savasi ve Hezimeti çalismasi, Balkan Savasi ve hezimetinin anlasilmasinda önemli bir boslugu dolduruyor; bu ve benzeri sorulara verdigi cevaplarla, Osmanli tarihinin en hassas ve kritik dönemine isik tutuyor. Özellikle de Balkan Harbi'nin nasil bir felaket ve hezimete dönüstügünü, iç ve dis dinamikler baglaminda teferruatli bir sekilde ele alan Alkan, okuyucuyu, Osmanli'yi "hasta adam" konumuna düsüren sonun baslangicina götürüyor.(Tanitim Bülteninden)
"Abdülhamid'siz Dört Yilin Hikâyesi"1908 Jön Türk Ihtilâli, 1909 Hareket Ordusu Darbesi, Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) tahttan indirilmesiyle baslayan ve 1912-1913 Balkan Savasi'na kadar geçen "dört yillik Abdülhamid'siz dönem", ümit edilenin tam aksine bir kaos ve çatismaya dönüsmüstü. Bu sürecin yeni aktörü Ittihâdçilar, mesrutî yönetime yeniden geçilmesi ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle her seyin düzelecegini zannediyorlardi; devlet kurtulacakti ve Balkanlardaki ayrilikçi hareketler ve çatismalari bitecekti. Fakat yanilmislardi. Devlet adamlari, iç siyasetin bütün aktörleri ve kurumlariyla, kisir bir döngü ve çatisma sarmalina girmislerdi. Genç subaylarin da bu çatismaya çekilmesiyle, durum daha da vahim bir hâl almisti. Osmanli Devleti, bu sartlar altinda girdigi Balkan Harbi'nde agir bir maglubiyete ugramisti. Üç ay gibi kisa bir sürede Avrupa'daki son topraklarinin tamamina yakini kaybedilmis; Selanik gibi birçok sehir tek kursun atilmadan teslim edilmis; Müslüman halk etnik ve kültürel temizlige ugratilmisti. Bu sekilde Balkan Harbi, yakin tarihimizdeki hezimet ve felaketlerden biri olmustur. 1908 Jön Türk Ihtilâli ile baslayan yeni dönem Osmanli'yi nasil etkiledi? Balkan Savasi'nda neler yasandi? Üç ay gibi kisa bir sürede bu kadar büyük toprak nasil kaybedildi? Selanik gibi önemli bir sehir tek kursun atilmadan nasil teslim edildi? Balkanlardaki Müslüman halk nasil bir etnik ve kültürel temizlige ugratildi? Avrupali büyük devletlerin bu savasta takip ettikleri siyaset ve diplomasi nasildi? Prof. Dr. Necmettin Alkan'in kaleme aldigi Ve Selanik Düstü: 1912-1913 Balkan Savasi ve Hezimeti çalismasi, Balkan Savasi ve hezimetinin anlasilmasinda önemli bir boslugu dolduruyor; bu ve benzeri sorulara verdigi cevaplarla, Osmanli tarihinin en hassas ve kritik dönemine isik tutuyor. Özellikle de Balkan Harbi'nin nasil bir felaket ve hezimete dönüstügünü, iç ve dis dinamikler baglaminda teferruatli bir sekilde ele alan Alkan, okuyucuyu, Osmanli'yi "hasta adam" konumuna düsüren sonun baslangicina götürüyor.(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.