9786055063146
432459
https://www.tdedkitap.com/varlik-ve-olus
Varlık ve Oluş
360.00
Varlik ve Olus adli yapit derin bir arayisin ürünü, bir yönüyle Türk düsüncesinde yaratici bir düsüncenin evrimi sayilir. Kitap çagdas felsefenin krizlerini ve tereddütlerini asama asama dile getirir. Ontolojik meseleler gündeme geldigi andan itibaren varligin de¬gisken, çok boyutlu yapisi insanda sürekli bir gerilim yaratir. Çevremizde seyrettigimiz yüzlerce çeliskinin insanda tek basina kendini asma çabasi uyandirmasi gibi bir sonuç çikar ortaya. Bu kadim çatisma felsefenin bütün dalis ve uyanislarinda görülebile¬cegi gibi bizzat doganin kendisinde de vardir.Varlik ve Olus, Türkiye'deki düsünsel serüveni yakindan takip eden ve bizzat bu serüvene ortak olan birinin Bati düsüncesindeki çagdas tartismalarin hiç de uzaginda yer almadigini kanitlar. Zik¬redilen kaynaklardan ve 1930'lu yillardan itibaren günü gününe takip edilen isimlerden bu açikça görülür.Hilmi Ziya Ülken daima yerli bir düsünür kimligiyle evrensel soru¬larin pesinde olmustur:Görüsümüz sonlu âlemlerin kriz halinden ritimlerle kurtulmak üzere her birinin kendi olusunda açildigi ve sonlu varliklarin sonsuz varliga açik evrimleri oldugu düsüncesine vardi, a) Eger âlem tam bir düzen halinde olsaydi hiçbir degisme, istirap olmazdi, b) Âlemde ideal bir dü¬zene dogru bütün halinde bir yönelis olsaydi çirkinlik, hastalik, istirap yalniz eksiklikten ibaret olurdu. Menfi degerlerin ve degerlerdeki çift kutupluluk önünde seçme iradesinin anlami kalmazdi, c) Âlemde mut¬lak bir mekanizm olsaydi hiçbir düzelme ve degerlendirme olmaz, her yetkinlesme "mutlu bir tesadüf" veya "kör irade" ile açiklanirdi, d) Alemde zit kuvvetlerin çatismasi olsaydi, bu çatismadan dogan netice¬lerin suur, hayat, hürriyet gibi üstün dereceler olmasina imkân olamaz¬di. .. Fatal olarak gerektirilmis zit kuvvetlerden dogan netice de gerekti¬rilmis olurdu. Bu alternatiflerin imkânsizligi önünde varliklarin çoklu¬guna, aralarindaki akildisi uçurumlarin doldurulmasi imkânsiz¬ligina, her varligin ayri olusu ve ayri evrimini göz önüne alma zarure¬tine, fakat sonlu varliklar arasinda organlasma, düzenleyici güç bakimindan dereceler oldugu, bu derecelerin varliklarda hiyerarsi ara-maya ve böylece maddeden düsünce ve inanca kadar varlik derece¬lerinde düzenleyici gücün ve hürriyetin yükseldigi, sonlu varliklarin yalniz insan düsüncesi ve hürlügünde sonsuz varliga açik bir olus ha¬linde bulundugu kanaatine vardik.
Varlik ve Olus adli yapit derin bir arayisin ürünü, bir yönüyle Türk düsüncesinde yaratici bir düsüncenin evrimi sayilir. Kitap çagdas felsefenin krizlerini ve tereddütlerini asama asama dile getirir. Ontolojik meseleler gündeme geldigi andan itibaren varligin de¬gisken, çok boyutlu yapisi insanda sürekli bir gerilim yaratir. Çevremizde seyrettigimiz yüzlerce çeliskinin insanda tek basina kendini asma çabasi uyandirmasi gibi bir sonuç çikar ortaya. Bu kadim çatisma felsefenin bütün dalis ve uyanislarinda görülebile¬cegi gibi bizzat doganin kendisinde de vardir.Varlik ve Olus, Türkiye'deki düsünsel serüveni yakindan takip eden ve bizzat bu serüvene ortak olan birinin Bati düsüncesindeki çagdas tartismalarin hiç de uzaginda yer almadigini kanitlar. Zik¬redilen kaynaklardan ve 1930'lu yillardan itibaren günü gününe takip edilen isimlerden bu açikça görülür.Hilmi Ziya Ülken daima yerli bir düsünür kimligiyle evrensel soru¬larin pesinde olmustur:Görüsümüz sonlu âlemlerin kriz halinden ritimlerle kurtulmak üzere her birinin kendi olusunda açildigi ve sonlu varliklarin sonsuz varliga açik evrimleri oldugu düsüncesine vardi, a) Eger âlem tam bir düzen halinde olsaydi hiçbir degisme, istirap olmazdi, b) Âlemde ideal bir dü¬zene dogru bütün halinde bir yönelis olsaydi çirkinlik, hastalik, istirap yalniz eksiklikten ibaret olurdu. Menfi degerlerin ve degerlerdeki çift kutupluluk önünde seçme iradesinin anlami kalmazdi, c) Âlemde mut¬lak bir mekanizm olsaydi hiçbir düzelme ve degerlendirme olmaz, her yetkinlesme "mutlu bir tesadüf" veya "kör irade" ile açiklanirdi, d) Alemde zit kuvvetlerin çatismasi olsaydi, bu çatismadan dogan netice¬lerin suur, hayat, hürriyet gibi üstün dereceler olmasina imkân olamaz¬di. .. Fatal olarak gerektirilmis zit kuvvetlerden dogan netice de gerekti¬rilmis olurdu. Bu alternatiflerin imkânsizligi önünde varliklarin çoklu¬guna, aralarindaki akildisi uçurumlarin doldurulmasi imkânsiz¬ligina, her varligin ayri olusu ve ayri evrimini göz önüne alma zarure¬tine, fakat sonlu varliklar arasinda organlasma, düzenleyici güç bakimindan dereceler oldugu, bu derecelerin varliklarda hiyerarsi ara-maya ve böylece maddeden düsünce ve inanca kadar varlik derece¬lerinde düzenleyici gücün ve hürriyetin yükseldigi, sonlu varliklarin yalniz insan düsüncesi ve hürlügünde sonsuz varliga açik bir olus ha¬linde bulundugu kanaatine vardik.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.