9786258094374
557150
https://www.tdedkitap.com/varligin-muhtelif-merhaleleri
Varlığın Muhtelif Merhaleleri
106.40
Varlığın Muhtelif Merhaleleri, René Guénon'un 1920 ile 1925 seneleri arasında kaleme aldığı, (Haç Sembolizmi ve Vêdantâ'ya göre İnsan ve Halleri) u¨çlemenin son kitabı olarak yayımlandı. Bu eseriyle İslam varlık felsefesinde yer bulan, “Vahdetu¨'l-Vu¨cûd” ve “Merâtibu'l-Vu¨cûd” gibi doktrinlerin farklı geleneklerdeki karşılıklarına odaklanan Guénon, varlığın ontolojik du¨zeylerini, “daire” olgusundan hareketle ele alıp, “zuhur”, “tecelli”, “varlık”, “yokluk” “ebediyet”, “tezahu¨r” ve “özgu¨rlu¨k” gibi temel kavramları derinleştiriyor. Varlığın Muhtelif Merhaleleri'nde, Mutlak ile diğerleri arasındaki ayrımı bu¨yu¨k bir titizlikle yapan Guénon, insanın yer aldığı ferdî merhaleyi, yine bu¨yu¨k bir titizlikle varlık merhaleleri içinde hak ettiği yere yerleştirmeye çalışıyor.
İnsanın varoluşunun diğer varoluşlar içinde u¨stu¨n ya da ayrıcalıklı bir yer tutmadığını ya da metafizik olarak diğer varoluşlardan imtiyazlı bir aidiyete sahip olmadığını hatırlatmak gerekir. Zira insan hâli tu¨m diğer hâller gibi bir tezahu¨rdu¨r ve sonsuz ötekilerin arasında varlığın silsile-i meratibi içinde, kendi doğası tarafından bahşedilen du¨zeyde, yani onu tanımlayan sınırlı koşulların nitelikleriyle belirlenir; ve bu du¨zey ona ne mutlak bir u¨stu¨nlu¨k, ne de mutlak bir aşağılık bahşeder. Biz, varoluş içindeki insan hâli u¨zerinde bu denli durup du¨şu¨nu¨yorsak, kendimizi onun içinde bulduğumuz içindir ve tam da bu yu¨zden bu hâl bize hâkim olur. Ancak bunun yalnız biz insanlar için özel bir önemi vardır; dolayısıyla bu bakış açısından kaynaklı izâfi ve arızî bir durum olup, kendi tezahu¨r usulu¨mu¨zu¨n şahsiliğine aittir.
İnsanın varoluşunun diğer varoluşlar içinde u¨stu¨n ya da ayrıcalıklı bir yer tutmadığını ya da metafizik olarak diğer varoluşlardan imtiyazlı bir aidiyete sahip olmadığını hatırlatmak gerekir. Zira insan hâli tu¨m diğer hâller gibi bir tezahu¨rdu¨r ve sonsuz ötekilerin arasında varlığın silsile-i meratibi içinde, kendi doğası tarafından bahşedilen du¨zeyde, yani onu tanımlayan sınırlı koşulların nitelikleriyle belirlenir; ve bu du¨zey ona ne mutlak bir u¨stu¨nlu¨k, ne de mutlak bir aşağılık bahşeder. Biz, varoluş içindeki insan hâli u¨zerinde bu denli durup du¨şu¨nu¨yorsak, kendimizi onun içinde bulduğumuz içindir ve tam da bu yu¨zden bu hâl bize hâkim olur. Ancak bunun yalnız biz insanlar için özel bir önemi vardır; dolayısıyla bu bakış açısından kaynaklı izâfi ve arızî bir durum olup, kendi tezahu¨r usulu¨mu¨zu¨n şahsiliğine aittir.
Varlığın Muhtelif Merhaleleri, René Guénon'un 1920 ile 1925 seneleri arasında kaleme aldığı, (Haç Sembolizmi ve Vêdantâ'ya göre İnsan ve Halleri) u¨çlemenin son kitabı olarak yayımlandı. Bu eseriyle İslam varlık felsefesinde yer bulan, “Vahdetu¨'l-Vu¨cûd” ve “Merâtibu'l-Vu¨cûd” gibi doktrinlerin farklı geleneklerdeki karşılıklarına odaklanan Guénon, varlığın ontolojik du¨zeylerini, “daire” olgusundan hareketle ele alıp, “zuhur”, “tecelli”, “varlık”, “yokluk” “ebediyet”, “tezahu¨r” ve “özgu¨rlu¨k” gibi temel kavramları derinleştiriyor. Varlığın Muhtelif Merhaleleri'nde, Mutlak ile diğerleri arasındaki ayrımı bu¨yu¨k bir titizlikle yapan Guénon, insanın yer aldığı ferdî merhaleyi, yine bu¨yu¨k bir titizlikle varlık merhaleleri içinde hak ettiği yere yerleştirmeye çalışıyor.
İnsanın varoluşunun diğer varoluşlar içinde u¨stu¨n ya da ayrıcalıklı bir yer tutmadığını ya da metafizik olarak diğer varoluşlardan imtiyazlı bir aidiyete sahip olmadığını hatırlatmak gerekir. Zira insan hâli tu¨m diğer hâller gibi bir tezahu¨rdu¨r ve sonsuz ötekilerin arasında varlığın silsile-i meratibi içinde, kendi doğası tarafından bahşedilen du¨zeyde, yani onu tanımlayan sınırlı koşulların nitelikleriyle belirlenir; ve bu du¨zey ona ne mutlak bir u¨stu¨nlu¨k, ne de mutlak bir aşağılık bahşeder. Biz, varoluş içindeki insan hâli u¨zerinde bu denli durup du¨şu¨nu¨yorsak, kendimizi onun içinde bulduğumuz içindir ve tam da bu yu¨zden bu hâl bize hâkim olur. Ancak bunun yalnız biz insanlar için özel bir önemi vardır; dolayısıyla bu bakış açısından kaynaklı izâfi ve arızî bir durum olup, kendi tezahu¨r usulu¨mu¨zu¨n şahsiliğine aittir.
İnsanın varoluşunun diğer varoluşlar içinde u¨stu¨n ya da ayrıcalıklı bir yer tutmadığını ya da metafizik olarak diğer varoluşlardan imtiyazlı bir aidiyete sahip olmadığını hatırlatmak gerekir. Zira insan hâli tu¨m diğer hâller gibi bir tezahu¨rdu¨r ve sonsuz ötekilerin arasında varlığın silsile-i meratibi içinde, kendi doğası tarafından bahşedilen du¨zeyde, yani onu tanımlayan sınırlı koşulların nitelikleriyle belirlenir; ve bu du¨zey ona ne mutlak bir u¨stu¨nlu¨k, ne de mutlak bir aşağılık bahşeder. Biz, varoluş içindeki insan hâli u¨zerinde bu denli durup du¨şu¨nu¨yorsak, kendimizi onun içinde bulduğumuz içindir ve tam da bu yu¨zden bu hâl bize hâkim olur. Ancak bunun yalnız biz insanlar için özel bir önemi vardır; dolayısıyla bu bakış açısından kaynaklı izâfi ve arızî bir durum olup, kendi tezahu¨r usulu¨mu¨zu¨n şahsiliğine aittir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.