Ütopya'nın Kanatları

Stok Kodu:
9789759964498
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
62,50TL
50,00TL
9789759964498
500938
Ütopya'nın Kanatları
Ütopya'nın Kanatları
50.00
Yokluk kasabasinin, varlik mevkii civarindaydi; sicim gibi yagan yagmuru hissetti. Yagmur, iliklerine kadar islemisti. Ileride göz kirpan birkaç sansli isiktan baska karanlikti her sey. Adimlarini siklastirdi Cem. Yer yer yalniz mezarlarin, yer yer topragin üzerinde kalmis çesitli yaratiklarin kemiklerine sahit oldu. Sanki yüzyillar öncesinde kullanilmis ve terk edilmis bir kasabaydi burasi. Sanki ölümsüzlerin ölümlü avatarina büründügü, son azizlerin ölüme mahkûm edildigi, Petrus'un horozun kaç defa öttügü noktasina mahal birakmadan Isa'yi inkâr ettigi, Isa'nin ölüme giderken arkasindan çinlayan “Ecce Homo” kelimelerinin anlamsizlastigi, hakikatin ta kendisi olan bir kasabaydi burasi. Hem rahmetin, hem lanetin kucak kucaga yattigi az bulunur bir manaydi burasi. Karanliga ragmen rüzgârin perde perde tasidigi ugultulari duydu sonra. Engin bir düzlük, düzlügün ortasinda sik dallariyla duran karaagacin çevresindeki kalabaligi fark etti. Bir seyler duymak istercesine, bir seyleri bekliyormusçasina bir halleri vardi. Bu bekleyis yüz yillarca sürse, yine de beklerdi bu yaratilmislar. Kendilerince insa etmeyi, kendilerince var olmayi asla beceremediler. Bizim bilmediklerimizi var eden biliyordu elbet. Onlara dogru yaklasirken bu insanlarin baska çaglardan kopup geldiklerini fark etti. Shostakovich'in ikinci valsi duyuluyordu derinden. Insanlar mahser yerinin provasindaymisçasina çiftler halinde müzigin akisina kendilerini birakmislar dans ediyorlardi.
Yokluk kasabasinin, varlik mevkii civarindaydi; sicim gibi yagan yagmuru hissetti. Yagmur, iliklerine kadar islemisti. Ileride göz kirpan birkaç sansli isiktan baska karanlikti her sey. Adimlarini siklastirdi Cem. Yer yer yalniz mezarlarin, yer yer topragin üzerinde kalmis çesitli yaratiklarin kemiklerine sahit oldu. Sanki yüzyillar öncesinde kullanilmis ve terk edilmis bir kasabaydi burasi. Sanki ölümsüzlerin ölümlü avatarina büründügü, son azizlerin ölüme mahkûm edildigi, Petrus'un horozun kaç defa öttügü noktasina mahal birakmadan Isa'yi inkâr ettigi, Isa'nin ölüme giderken arkasindan çinlayan “Ecce Homo” kelimelerinin anlamsizlastigi, hakikatin ta kendisi olan bir kasabaydi burasi. Hem rahmetin, hem lanetin kucak kucaga yattigi az bulunur bir manaydi burasi. Karanliga ragmen rüzgârin perde perde tasidigi ugultulari duydu sonra. Engin bir düzlük, düzlügün ortasinda sik dallariyla duran karaagacin çevresindeki kalabaligi fark etti. Bir seyler duymak istercesine, bir seyleri bekliyormusçasina bir halleri vardi. Bu bekleyis yüz yillarca sürse, yine de beklerdi bu yaratilmislar. Kendilerince insa etmeyi, kendilerince var olmayi asla beceremediler. Bizim bilmediklerimizi var eden biliyordu elbet. Onlara dogru yaklasirken bu insanlarin baska çaglardan kopup geldiklerini fark etti. Shostakovich'in ikinci valsi duyuluyordu derinden. Insanlar mahser yerinin provasindaymisçasina çiftler halinde müzigin akisina kendilerini birakmislar dans ediyorlardi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat