9786054709045
427279
https://www.tdedkitap.com/usfuri-menkibelerle-40-hadis-ciltli
Usfuri Menkıbelerle 40 Hadis (Ciltli)
200.00
Kitabın müellifi, Muhammed b. Ebû Bekir dir. Topladığı ve şerh ettiği kırk hadis mecmuasının ismi "Usfûrî" diye meşhur olmuştur. Fakat Keşfu'z-Zünûn, ve zeyilleri ve de a'lâm kitapları Muhammed b. Ebû Bekir'e ait olan kırk hadis kitabını Usfûrî nisbesiyle zikretmemişlerdir. Ufsurî nisbesinin, Osmanlı medreselerinde çokça okutulan bir kitap olduğunu tahmin ettiğimiz bu eserin, devrin uleması tarafından diğer kırk hadis şerhlerinden ayırt edilebilmesi amacıyla takıldığını tahmin etmekteyiz. Muasır bir eser olan Mu'cemu Matbûatü'l-Arabiyye isimli kitapta "Usfûrî" nisbesiyle bilinen kırk hadis kitabının Muhammed b. Ebû Bekir er-Razî'ye ait olduğu ifade edilir. Muhammed b. Ebû Bekir er-Razi'nin bilinen en meşhur eseri Muhtasaru's-Sıhah adlı lügat kitabıdır. Usfûrî namıyla meşhur olan bu eserin el yazma nüshalarına İstanbul kütüphanelerinde çokça rastlanılmaktadır. Müellif hadisleri ashap veya evliya menkıbeleri ile süslemiş, bunun yanında âsâr ve haberlerle de takviye etmiştir. Eserde ilk mutasavvıflardan olan İbrahim b Edhem, Ebû Yezid el-Bistamî, Fudayl b. İyad gibi zevatın söz ve kıssalarına yer verilmiş olup, kitap bu haliyle kendini kırk hadis mecmualarının arasında farklı bir yere koymuştur. Eser böylelikle kendini her kitleye zevkle okutturmuştur. Öyle ki, Osmanlı devrinde kitap matbu olarak neşredilmiştir. Zira elimizde mevcut olan nüsha el yazma değil matbudur. Nevevî telif etmiş olduğu Hadis-i Erbaîn'in mukaddimesinde beyan ettiğine göre kırk hadise dair ilk eser yazan Abdullah İbn Mübârek'dir (radiyallahu anhu). Bundan sonra İslâm tarihinde âlimler, Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem); "Her kim din işlerine (sünnetime) ait kırk hadis ezberleyip ümmetime de öğretirse Allahu Teâlâ onu Peygamberler ve âlimlerle beraber hasreder."; Hadisi gereğince kırk hadis mecmuaları tertip etmişlerdir. Mu'cemu'l- Müellifîn ve Keşfu'z-Zunûn gibi eserlerde yüze yakın kırk hadis mecmuası tespit ettik. Ka'b b. Züheyr'in Hz. Peygamber'e Kasîde-i Bürde'yi hediye ettiği gibi onlar da kırk hadis risaleleri telif ederek Hz. Peygamber'e ithaf etmek suretiyle ümmetin kırk hadisi öğrenmelerini istemişler ve bu vesileyle de Hz. Peygamber'in (sallallâhualeyhi ve sellem.) şefaatini temenni etmişlerdir. Muhammed Taha hocamıza bu değerli eseri güzel Türkçemize kazandırdığı için çok teşekkür eder, kıymetli çalışmalarının devamını dileriz.
Kitabın müellifi, Muhammed b. Ebû Bekir dir. Topladığı ve şerh ettiği kırk hadis mecmuasının ismi "Usfûrî" diye meşhur olmuştur. Fakat Keşfu'z-Zünûn, ve zeyilleri ve de a'lâm kitapları Muhammed b. Ebû Bekir'e ait olan kırk hadis kitabını Usfûrî nisbesiyle zikretmemişlerdir. Ufsurî nisbesinin, Osmanlı medreselerinde çokça okutulan bir kitap olduğunu tahmin ettiğimiz bu eserin, devrin uleması tarafından diğer kırk hadis şerhlerinden ayırt edilebilmesi amacıyla takıldığını tahmin etmekteyiz. Muasır bir eser olan Mu'cemu Matbûatü'l-Arabiyye isimli kitapta "Usfûrî" nisbesiyle bilinen kırk hadis kitabının Muhammed b. Ebû Bekir er-Razî'ye ait olduğu ifade edilir. Muhammed b. Ebû Bekir er-Razi'nin bilinen en meşhur eseri Muhtasaru's-Sıhah adlı lügat kitabıdır. Usfûrî namıyla meşhur olan bu eserin el yazma nüshalarına İstanbul kütüphanelerinde çokça rastlanılmaktadır. Müellif hadisleri ashap veya evliya menkıbeleri ile süslemiş, bunun yanında âsâr ve haberlerle de takviye etmiştir. Eserde ilk mutasavvıflardan olan İbrahim b Edhem, Ebû Yezid el-Bistamî, Fudayl b. İyad gibi zevatın söz ve kıssalarına yer verilmiş olup, kitap bu haliyle kendini kırk hadis mecmualarının arasında farklı bir yere koymuştur. Eser böylelikle kendini her kitleye zevkle okutturmuştur. Öyle ki, Osmanlı devrinde kitap matbu olarak neşredilmiştir. Zira elimizde mevcut olan nüsha el yazma değil matbudur. Nevevî telif etmiş olduğu Hadis-i Erbaîn'in mukaddimesinde beyan ettiğine göre kırk hadise dair ilk eser yazan Abdullah İbn Mübârek'dir (radiyallahu anhu). Bundan sonra İslâm tarihinde âlimler, Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem); "Her kim din işlerine (sünnetime) ait kırk hadis ezberleyip ümmetime de öğretirse Allahu Teâlâ onu Peygamberler ve âlimlerle beraber hasreder."; Hadisi gereğince kırk hadis mecmuaları tertip etmişlerdir. Mu'cemu'l- Müellifîn ve Keşfu'z-Zunûn gibi eserlerde yüze yakın kırk hadis mecmuası tespit ettik. Ka'b b. Züheyr'in Hz. Peygamber'e Kasîde-i Bürde'yi hediye ettiği gibi onlar da kırk hadis risaleleri telif ederek Hz. Peygamber'e ithaf etmek suretiyle ümmetin kırk hadisi öğrenmelerini istemişler ve bu vesileyle de Hz. Peygamber'in (sallallâhualeyhi ve sellem.) şefaatini temenni etmişlerdir. Muhammed Taha hocamıza bu değerli eseri güzel Türkçemize kazandırdığı için çok teşekkür eder, kıymetli çalışmalarının devamını dileriz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.