Unutulmuş Ötekiler - Yoksulluk ve Çevre Bağlamında Kırsal Yoksullar

Stok Kodu:
9786052813461
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
335,00TL
268,00TL
9786052813461
401557
Unutulmuş Ötekiler - Yoksulluk ve Çevre Bağlamında Kırsal Yoksullar
Unutulmuş Ötekiler - Yoksulluk ve Çevre Bağlamında Kırsal Yoksullar
268.00
Yoksulluk sadece parasal bir eşik değildir. Yoksulluğun çok farklı boyutları vardır ve bu boyutları parasal anlamından çok daha derin bir şekilde insanları etkilemektedir. Kimi zaman hastanızın yerine yaşayanları seçmek zorunda kalmaktır. Kimi zaman kaybedilen geçim kaynakları, kimi zaman doğal afetlerle birlikte her şeyini kaybetmek, kimi zaman aile içi şiddet ve kadının para karşılığı evlendirilmesi, kimi zaman işsizlikten ve parasızlıktan dolayı çocuğuna okul gereçleri ve oyuncak alamamak, kimi zaman dışlanma, kimi zaman kaynaklara erişim yoksunluğu, kimi zaman temel kamu hizmetlerinden yoksun kalmak, kimi zaman fırsat eşitsizliği, kimi zaman yardım istenildiğinde aldırmazlık, hakaret, kabalığa başvurma, duyguların aşağılanması ve utandırılmaktır. Yoksulluk, yokluk ve yoksunluk anlamları da taşır ve yaşatır. Gelecekten yoksun olmak, okula ve sağlık hizmetlerine erişememek, sürekli olarak ürettiğinin karşılığını alamayarak bankalara borçlanmak, sahibi olduğu toprakları bankalara kaptırma endişesidir aynı zamanda. Kırsal yoksulluk bir yaşam biçimidir. Bulunduğu yerdeki çevresel, yerel, siyasal ve ekonomik koşulların biçimlendirdiği bir yaşam tarzıdır. Sınırlarda yaşamaktır, birikim yapamayacak bir üretim sürecinin alınteridir. Bu çalışma; hem yoksulluğun anlam ve içeriğini açıklayarak yoksulluk literatürü için temel ve toplayıcı bir akademik kaynak, hem de saha çalışmalarında kullanılan yöntemlerle ortaya konulan sonuçlarla kırsalda yaşayanlara yönelik kamu politikalarına ve yoksulluk yardımlarına yön verebilecek bir kamu politikası aracıdır. Son söz olarak; yoksulluk, yokluk ve yoksunluk sadece bir bölüşüm sorunudur. Üretenin girdi maliyetlerinin sürekli olarak artırılmadığı ve tüketiciye doğrudan erişim olanakları sağlandığında; kırsaldaki üreticiler için gelecek kaygısı ortadan kalkabilirken, kentteki tüketiciler açısından da daha sağlıklı bir gıda sağlama adaleti sağlanırsa, kırsal yoksulluğun çözümü daha kolaylaşır. Yoksuluk bir kader değil, üreten kesimleri kontrol altında tutmak için bir senaryodur…
Yoksulluk sadece parasal bir eşik değildir. Yoksulluğun çok farklı boyutları vardır ve bu boyutları parasal anlamından çok daha derin bir şekilde insanları etkilemektedir. Kimi zaman hastanızın yerine yaşayanları seçmek zorunda kalmaktır. Kimi zaman kaybedilen geçim kaynakları, kimi zaman doğal afetlerle birlikte her şeyini kaybetmek, kimi zaman aile içi şiddet ve kadının para karşılığı evlendirilmesi, kimi zaman işsizlikten ve parasızlıktan dolayı çocuğuna okul gereçleri ve oyuncak alamamak, kimi zaman dışlanma, kimi zaman kaynaklara erişim yoksunluğu, kimi zaman temel kamu hizmetlerinden yoksun kalmak, kimi zaman fırsat eşitsizliği, kimi zaman yardım istenildiğinde aldırmazlık, hakaret, kabalığa başvurma, duyguların aşağılanması ve utandırılmaktır. Yoksulluk, yokluk ve yoksunluk anlamları da taşır ve yaşatır. Gelecekten yoksun olmak, okula ve sağlık hizmetlerine erişememek, sürekli olarak ürettiğinin karşılığını alamayarak bankalara borçlanmak, sahibi olduğu toprakları bankalara kaptırma endişesidir aynı zamanda. Kırsal yoksulluk bir yaşam biçimidir. Bulunduğu yerdeki çevresel, yerel, siyasal ve ekonomik koşulların biçimlendirdiği bir yaşam tarzıdır. Sınırlarda yaşamaktır, birikim yapamayacak bir üretim sürecinin alınteridir. Bu çalışma; hem yoksulluğun anlam ve içeriğini açıklayarak yoksulluk literatürü için temel ve toplayıcı bir akademik kaynak, hem de saha çalışmalarında kullanılan yöntemlerle ortaya konulan sonuçlarla kırsalda yaşayanlara yönelik kamu politikalarına ve yoksulluk yardımlarına yön verebilecek bir kamu politikası aracıdır. Son söz olarak; yoksulluk, yokluk ve yoksunluk sadece bir bölüşüm sorunudur. Üretenin girdi maliyetlerinin sürekli olarak artırılmadığı ve tüketiciye doğrudan erişim olanakları sağlandığında; kırsaldaki üreticiler için gelecek kaygısı ortadan kalkabilirken, kentteki tüketiciler açısından da daha sağlıklı bir gıda sağlama adaleti sağlanırsa, kırsal yoksulluğun çözümü daha kolaylaşır. Yoksuluk bir kader değil, üreten kesimleri kontrol altında tutmak için bir senaryodur…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat