Turquerie - 18.Yüzyılda Avrupa'da Türk Modası

Stok Kodu:
9789750830402
Sayfa Sayısı:
240
Basım Tarihi:
2015-01
Çeviren:
Nurettin Elhüseyni
Kategori:
%20 indirimli
83,33TL
66,66TL
9789750830402
459410
Turquerie - 18.Yüzyılda Avrupa'da Türk Modası
Turquerie - 18.Yüzyılda Avrupa'da Türk Modası
66.66

Bu kitap günümüzde güzel sanatlarin ve dekoratif sanatlarin popüler ve koleksiyona elverisli bir alanina dönüsmüs bulunan Turquerie'nin, yani 18. yüzyilda Avrupa'da Türk modasinin kilit unsurlarini saptamak üzere, çok sayida daginik kaynagin tarandigi titiz bir arastirmanin ürünü olan ilk örnektir.Avrupa'daki köklü Türk korkusu 17. yüzyilin sonunda yavas yavas yerini hayranliga birakti. Seyyahlarin Osmanli topraklarina iliskin anlatimlari, Bin Bir Gece Masallari gibi eserlerden yapilan çeviriler ve Osmanli sefirleri ile maiyetlerinin ihtisamli görüntüsü, bu dünya hakkinda Avrupa'nin yönetici elit tabakasinca yaratilan hayali bir kavrayisa ilham veren katalizörler arasindaydi. [Bu hülya ancak Fransiz Devrimi'nin gelip çatmasiyla darmadagin olacakti.] Sarikli tipler tablolarda, seramik figürlerinde ve sahnelerde yer aldi; satafatli özel Türk odalari olusturuldu; hilâller, palmiyeler ve develer duvar panolarina, mobilyalara ve enfiye kutularina konu oldu. Sanat tarihçi Haydn Williams bu kitapta 18. yüzyilda Avrupa'da ortaya çikan Türk modasinin farkli yerlerde degisik tepkileri harekete geçiren bir tema oldugunu gösteriyor. En yogun ve kalici ifadesini Fransa'da bulsa da, erisim alani Kew bahçelerindeki süs camilerinden Dresden'de 1719'da bir kraliyet dügünü için Elbe boyunca dikilmis Türk çadirlarina, Polonya krali II. August için fildisinden yapilmis bir yeniçeri heykelciginden Roma'da 1748'de karnavali kutlayan bir alayin giydigi kostümlere kadar uzanan genis bir temaydi bu. Konu 1453'te Istanbul'un fethinin ardindan Avrupa ile Osmanlilar arasindaki ilk temaslarla baslayan, 18. yüzyilda Türk modasinin müthis zenginlesmesiyle süren ve Oryantalizm gibi baska yorumlarin köklestigi 19. yüzyilda noktalanan bir kronolojik çerçevede tematik yaklasimla irdeleniyor. Resim, mimari, iç mekân ve tiyatroyu da kapsamak üzere belirli kategorilere odaklanan Turquerie bu tuhaf Avrupa fantezisinin ilginç bir dökümünü sunuyor.Kitaptan alintilar: "Turguerie varsayilan konunun bir tasvirinden ziyade onu tasarlayan kültürel ortamin bir yansimasidir. Belli sinirlar içinde turquerie bir sanatçinin istedigi her sey olabilir; degisken ve hayali karakteri kismen bir ya da birkaç mesafeden bakisa bagli bir görünüs olmasindan kaynaklanir. Öncelikle eglence ve haz saglamanin bir araci olmasina karsin, bazen statü ve ihtisami vurgulamaya yönelik daha simgesel bir rolle yüklüydü ve hatta kurulu düzene elestiriyi isleyecek sekilde kullanildigi da olurdu. Turquerie bir üslup degildi; daha çok 18. yüzyilin gelisim seyrinde farkli yerlerde degisik tepkiler uyandiran bir temaydi." "Istanbul'un 1453'te Osmanli Türklerince ele geçirilmesinin ardindan, Bati Avrupa bir soka girdi. Karsi koyusu canlandirmak isteyen propagandacilar Türk timsalini seytanlastirmak için siki bir ugrasa girdiler. Onlarin korku salan kampanyasi genellikle basarili olsa da, fetihçilere dönük Avrupa merakini tam bastiramadi. Bu ilgi Osmanli topraklarini gezmis seyyahlarin yayimlanan anlatimlariyla ve 16. yüzyil ortalarindan itibaren Osmanli giyimi hakkinda bilgi veren resimli kostüm kitaplariyla kismen tatmin edildi. Avrupalilarin Osmanli toplumunun belli katmanlarini ancak sinirli biçimde tanimasindan dolayi çogu kez hayal ürünü olmakla birlikte, bu imgeler hatiri sayilir etkide bulundu. Oralari hiç gezmeksizin turquerie'ye özgü pitoresk Dogu'yu yaratan sanatçilar, tasarimcilar ve modelciler iki yüz yil kadar bu yayinlari kaynak olarak kullandi." (Tanitim Bülteninden)

Bu kitap günümüzde güzel sanatlarin ve dekoratif sanatlarin popüler ve koleksiyona elverisli bir alanina dönüsmüs bulunan Turquerie'nin, yani 18. yüzyilda Avrupa'da Türk modasinin kilit unsurlarini saptamak üzere, çok sayida daginik kaynagin tarandigi titiz bir arastirmanin ürünü olan ilk örnektir.Avrupa'daki köklü Türk korkusu 17. yüzyilin sonunda yavas yavas yerini hayranliga birakti. Seyyahlarin Osmanli topraklarina iliskin anlatimlari, Bin Bir Gece Masallari gibi eserlerden yapilan çeviriler ve Osmanli sefirleri ile maiyetlerinin ihtisamli görüntüsü, bu dünya hakkinda Avrupa'nin yönetici elit tabakasinca yaratilan hayali bir kavrayisa ilham veren katalizörler arasindaydi. [Bu hülya ancak Fransiz Devrimi'nin gelip çatmasiyla darmadagin olacakti.] Sarikli tipler tablolarda, seramik figürlerinde ve sahnelerde yer aldi; satafatli özel Türk odalari olusturuldu; hilâller, palmiyeler ve develer duvar panolarina, mobilyalara ve enfiye kutularina konu oldu. Sanat tarihçi Haydn Williams bu kitapta 18. yüzyilda Avrupa'da ortaya çikan Türk modasinin farkli yerlerde degisik tepkileri harekete geçiren bir tema oldugunu gösteriyor. En yogun ve kalici ifadesini Fransa'da bulsa da, erisim alani Kew bahçelerindeki süs camilerinden Dresden'de 1719'da bir kraliyet dügünü için Elbe boyunca dikilmis Türk çadirlarina, Polonya krali II. August için fildisinden yapilmis bir yeniçeri heykelciginden Roma'da 1748'de karnavali kutlayan bir alayin giydigi kostümlere kadar uzanan genis bir temaydi bu. Konu 1453'te Istanbul'un fethinin ardindan Avrupa ile Osmanlilar arasindaki ilk temaslarla baslayan, 18. yüzyilda Türk modasinin müthis zenginlesmesiyle süren ve Oryantalizm gibi baska yorumlarin köklestigi 19. yüzyilda noktalanan bir kronolojik çerçevede tematik yaklasimla irdeleniyor. Resim, mimari, iç mekân ve tiyatroyu da kapsamak üzere belirli kategorilere odaklanan Turquerie bu tuhaf Avrupa fantezisinin ilginç bir dökümünü sunuyor.Kitaptan alintilar: "Turguerie varsayilan konunun bir tasvirinden ziyade onu tasarlayan kültürel ortamin bir yansimasidir. Belli sinirlar içinde turquerie bir sanatçinin istedigi her sey olabilir; degisken ve hayali karakteri kismen bir ya da birkaç mesafeden bakisa bagli bir görünüs olmasindan kaynaklanir. Öncelikle eglence ve haz saglamanin bir araci olmasina karsin, bazen statü ve ihtisami vurgulamaya yönelik daha simgesel bir rolle yüklüydü ve hatta kurulu düzene elestiriyi isleyecek sekilde kullanildigi da olurdu. Turquerie bir üslup degildi; daha çok 18. yüzyilin gelisim seyrinde farkli yerlerde degisik tepkiler uyandiran bir temaydi." "Istanbul'un 1453'te Osmanli Türklerince ele geçirilmesinin ardindan, Bati Avrupa bir soka girdi. Karsi koyusu canlandirmak isteyen propagandacilar Türk timsalini seytanlastirmak için siki bir ugrasa girdiler. Onlarin korku salan kampanyasi genellikle basarili olsa da, fetihçilere dönük Avrupa merakini tam bastiramadi. Bu ilgi Osmanli topraklarini gezmis seyyahlarin yayimlanan anlatimlariyla ve 16. yüzyil ortalarindan itibaren Osmanli giyimi hakkinda bilgi veren resimli kostüm kitaplariyla kismen tatmin edildi. Avrupalilarin Osmanli toplumunun belli katmanlarini ancak sinirli biçimde tanimasindan dolayi çogu kez hayal ürünü olmakla birlikte, bu imgeler hatiri sayilir etkide bulundu. Oralari hiç gezmeksizin turquerie'ye özgü pitoresk Dogu'yu yaratan sanatçilar, tasarimcilar ve modelciler iki yüz yil kadar bu yayinlari kaynak olarak kullandi." (Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat