9786055302061
436503
https://www.tdedkitap.com/turkler-ve-olum
Türkler ve Ölüm
64.00
T'u-küeler dendi onlara ilk basta… Orta Asya'nin bozkirlarindan ve Altay'in daglarindan dogdular. Çin'den Güney Sibirya'ya, Afganistan'dan Anadolu'ya ve hatta bu kitabin yazarinin ülkesi Polonya'ya kadar gittiler. Altaylilar, Beltirler, Çuvaslar, Gagavuzlar, Karaimliler, Kirgizlar, Tengirler, Tuvalilar, Uygurlar… Sayisiz cografyada sayisiz adlarla anildilar. Samanist, Lamaist, Maizist oldular, Hiristiyanlikla Islamla tanistilar. Hayata ve ölüme dair benzer tavirlar gelistirdiler; sadece dillerini degil, bu tavirlarini da gittikleri yerlere tasidilar. Hangi inanç sistemine dahil olurlarsa olsunlar, ölüm gelip yurt'un kapisini çaldiginda geçmisleri onlari dürttü, ortak bir sezginin etkisiyle hareket ettiler. Ölüm yolculuguna tedarikli çiktilar; öbür tarafin çayirlarinda kosturabilsinler diye, atlariyla gömüldüler; erkekler oklariyla, mizraklariyla, tütünleriyle, kadinlar en güzel elbiseleriyle, kulak temizleme kasiklariyla, dikis igneleriyle… Çocuk ölülerini ise agaç dallarina astilar. Zaman geldi ölülerini terk ettiler, ölümü terk eder gibi. Zaman geldi onlari bir degil, birkaç defa gömdüler. Ölülerini beslediler. Yakilarak gömülmeyi seref addettiler, yoksullar bu serefe nail olamadi. Dost düsman görsün diye, liderleri için anit mezarlar diktiler. Uzun yasayan ihtiyarlardan iskillendiler, hele de 80'ini devirenlerden… Baslarina gelen felaketleri ölülerin huzursuz ruhlarindan bildiler. Ruhlarin öfkesini yatistirabilmek için dualar ettiler, kurbanlar sundular. Gaipten haber alabilmek için cansiz gözlerine baktilar saatlerce. Mezarlara tahil taneleri ve içki serptiler.Edward Tryjarski, Türkler ve Ölüm kitabinda, Türk halklarinin ölüm ve yasam hikâyesi etrafinda örülen tarihini bir roman akiciliginda, muhtesem tasvirler esliginde anlatiyor. Insani saskinliga düsüren, kederlendiren, ama bir o kadar gülümseten, esi benzeri olmayan bir hikâye.
T'u-küeler dendi onlara ilk basta… Orta Asya'nin bozkirlarindan ve Altay'in daglarindan dogdular. Çin'den Güney Sibirya'ya, Afganistan'dan Anadolu'ya ve hatta bu kitabin yazarinin ülkesi Polonya'ya kadar gittiler. Altaylilar, Beltirler, Çuvaslar, Gagavuzlar, Karaimliler, Kirgizlar, Tengirler, Tuvalilar, Uygurlar… Sayisiz cografyada sayisiz adlarla anildilar. Samanist, Lamaist, Maizist oldular, Hiristiyanlikla Islamla tanistilar. Hayata ve ölüme dair benzer tavirlar gelistirdiler; sadece dillerini degil, bu tavirlarini da gittikleri yerlere tasidilar. Hangi inanç sistemine dahil olurlarsa olsunlar, ölüm gelip yurt'un kapisini çaldiginda geçmisleri onlari dürttü, ortak bir sezginin etkisiyle hareket ettiler. Ölüm yolculuguna tedarikli çiktilar; öbür tarafin çayirlarinda kosturabilsinler diye, atlariyla gömüldüler; erkekler oklariyla, mizraklariyla, tütünleriyle, kadinlar en güzel elbiseleriyle, kulak temizleme kasiklariyla, dikis igneleriyle… Çocuk ölülerini ise agaç dallarina astilar. Zaman geldi ölülerini terk ettiler, ölümü terk eder gibi. Zaman geldi onlari bir degil, birkaç defa gömdüler. Ölülerini beslediler. Yakilarak gömülmeyi seref addettiler, yoksullar bu serefe nail olamadi. Dost düsman görsün diye, liderleri için anit mezarlar diktiler. Uzun yasayan ihtiyarlardan iskillendiler, hele de 80'ini devirenlerden… Baslarina gelen felaketleri ölülerin huzursuz ruhlarindan bildiler. Ruhlarin öfkesini yatistirabilmek için dualar ettiler, kurbanlar sundular. Gaipten haber alabilmek için cansiz gözlerine baktilar saatlerce. Mezarlara tahil taneleri ve içki serptiler.Edward Tryjarski, Türkler ve Ölüm kitabinda, Türk halklarinin ölüm ve yasam hikâyesi etrafinda örülen tarihini bir roman akiciliginda, muhtesem tasvirler esliginde anlatiyor. Insani saskinliga düsüren, kederlendiren, ama bir o kadar gülümseten, esi benzeri olmayan bir hikâye.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.