Türkiyede Siyaset ve Devletçilik

Azimsanmayacak bir çaba olarak sosyolojinin "devletçilik" denilen dönemin öncesini ve sonrasini tarihsel sürekliligi ve siyasal devletçiligin belirleyiciligini dikkate alarak günümüz Türkiye'sini kusatan sorunlari anlayabilmek için de belli bir tarih bilgisi ile geçmise bakarak, devlet isletmelerin kurulus amaç ve islevlerini tarihsel bir perspektif ve bütünlük içinde gözden geçirmek gerekmektedir. Devlet politikalarinin gerisindeki ve bu politikalarin toplumda yarattigi etkileri sosyo-kültürel yapi içinde degerlendirmek, devletin çesitli uluslar arasi güç ve dengelerle olan iliskilerini açiga çikarmak günümüz sosyolojisine düsen bir görev olmaktadir. Siyasal devletçiligin belirleyiciligi göz önüne alinmadan, salt ekonomik devletçiligin incelenmesi, bunun bir ekonomik politikasi konumuna indirgenmesi dolayisiyla toplum katmanlari ve siyasal iktidar açisindan anlam ve islevinin gözden kaçmasina yol açar. Sosyolojik açidan bu gerçeklestirilemedigi için devletin bir islevi olan devletçilik Türkiye gerçeginde bilinçli ya da bilinçsiz pek çok saptirma gibi toplumu ve insani ilgilendiren bir konu olarak farkli maksatlar için kullanilir, yanilgilara ve kimi zaman genç kusaklarin düsünce tuzaklarina düsmelerine neden olur.