9789759000134
498782
https://www.tdedkitap.com/turkiyede-devletin-kimlik-krizi-ve-cesitlilik
Türkiye'de Devletin Kimlik Krizi ve Çeşitlilik
64.80
Türkiye'de yasanan kimlik krizinin arkasinda yatan sebepler nelerdir? Devletin kimligini belirleme konusunda yasanan bu sert tartismalar Türkiye'yi nereye götürecek? Kültürel çesitlilik Türkiye'yi bölecek mi yoksa daha da özgür hale mi getirecek? Yeni-Osmanlici, Kürtçü ve Islamci hareketlerin devletin kimligine meydan okumalari, devlette nasil bir tepki görüyor? Bu tür sorulara cevap arayan Türkiye'de Devletin Kimlik Krizi kitabi sadece bugüne degil ayni zamanda bu tartismalarin son yüzyillik serüvenine de isik tutuyor. Okuyucu bu kitap ile Türkiye'deki kimlik krizinin arkasinda yatan sebeplerin sadece ekonomik ve sinifsal olmadigini daha net görecektir.Günümüzde demokrasilerin en önemli sorunu kültürel çesitliligin kamusal varligi ve temsili olarak belirmektedir. Küresellesme süreci ile de örtüsen bu durum dünyadaki tüm demokratik rejimlerin temel sorunu haline gelmistir. Türkiye'de 1990'li yillar ile birlikte Islamci, Kürtçü, Alevi Kadin gibi çesitli kimlik hareketleri devletin kültür kullanimindaki tek mesru otorite olmasina meydan okumuslardir. Kitap Türkiye'nin yüz yüze kaldigi en önemli sorun olan kültürel çesitliligin nasil temsil edilecegine ve bu çesitlilikten yükselen talepler dogrultusunda Türk vatandasliginin yeniden nasil tanimlanacagina cevap aramaktadir. Tarihsel bir bakisaçisiyla Cumhuriyetin ilk yillarinda homojen bir kültür olusturma çabalari ele alindiktan sonra Yeni-Osmanlici, Islamci ve Kürtçü meydan okumalar ile Kemalizmin tekçi bir anlayisla direnisi incelenmektedir. Kitap son yillarda Islamci harekette meydana gelen dönüsüm ile muhafazakâr bir yaklasimin öne çiktigini vurgulamaktadir. Bu çerçevede kültürel çesitlilik anlayisina dayanan demokratik yapi ile vatandaslik formülasyonunun olusmasi için sadece müesses nizamin degil, çesitliligin de “laiklesmesi” ve “ilimlilasmasi”, yani “demokratiklesmesi” gerektigini ileri sürmektedir.
Türkiye'de yasanan kimlik krizinin arkasinda yatan sebepler nelerdir? Devletin kimligini belirleme konusunda yasanan bu sert tartismalar Türkiye'yi nereye götürecek? Kültürel çesitlilik Türkiye'yi bölecek mi yoksa daha da özgür hale mi getirecek? Yeni-Osmanlici, Kürtçü ve Islamci hareketlerin devletin kimligine meydan okumalari, devlette nasil bir tepki görüyor? Bu tür sorulara cevap arayan Türkiye'de Devletin Kimlik Krizi kitabi sadece bugüne degil ayni zamanda bu tartismalarin son yüzyillik serüvenine de isik tutuyor. Okuyucu bu kitap ile Türkiye'deki kimlik krizinin arkasinda yatan sebeplerin sadece ekonomik ve sinifsal olmadigini daha net görecektir.Günümüzde demokrasilerin en önemli sorunu kültürel çesitliligin kamusal varligi ve temsili olarak belirmektedir. Küresellesme süreci ile de örtüsen bu durum dünyadaki tüm demokratik rejimlerin temel sorunu haline gelmistir. Türkiye'de 1990'li yillar ile birlikte Islamci, Kürtçü, Alevi Kadin gibi çesitli kimlik hareketleri devletin kültür kullanimindaki tek mesru otorite olmasina meydan okumuslardir. Kitap Türkiye'nin yüz yüze kaldigi en önemli sorun olan kültürel çesitliligin nasil temsil edilecegine ve bu çesitlilikten yükselen talepler dogrultusunda Türk vatandasliginin yeniden nasil tanimlanacagina cevap aramaktadir. Tarihsel bir bakisaçisiyla Cumhuriyetin ilk yillarinda homojen bir kültür olusturma çabalari ele alindiktan sonra Yeni-Osmanlici, Islamci ve Kürtçü meydan okumalar ile Kemalizmin tekçi bir anlayisla direnisi incelenmektedir. Kitap son yillarda Islamci harekette meydana gelen dönüsüm ile muhafazakâr bir yaklasimin öne çiktigini vurgulamaktadir. Bu çerçevede kültürel çesitlilik anlayisina dayanan demokratik yapi ile vatandaslik formülasyonunun olusmasi için sadece müesses nizamin degil, çesitliligin de “laiklesmesi” ve “ilimlilasmasi”, yani “demokratiklesmesi” gerektigini ileri sürmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.