9786055999506
443302
https://www.tdedkitap.com/turkiye-de-kamu-borclarinin-gelisimi-ve-surdurulebilirligi
Türkiye’de Kamu Borçlarının Gelişimi ve Sürdürülebilirliği
144.00
Klasik iktisadi yaklasima göre olaganüstü bir kamu geliri olarak görülen kamu borçlanmasi, devletin genel ekonomik yapi içindeki fonksiyonelliginin arttigi Keynesyen yaklasimla birlikte olagan kamu gelirine dönüsmüs ve mali gereksinimlerin yani sira ekonomik gereksinimlerle de devletin rahatlikla borçlanabilecegi algisi hemen tüm ülkelerin ekonomi politikalarina yansimistir. Kamu borçlanmasi teorik arka planindaki bu gelismeye paralel olarak özellikle gelismekte olan ülkelerde hizla artmis ve bugün ulastigi büyüklük itibariyle temel bir finansman kaynagina dönüsmüstür. Kamu borçlanmasi ekonomik büyüme ve kalkinma, sermaye birikimi, kusaklar arasi kaynak transferi ve enflasyon gibi makro ekonomik büyüklükler üzerindeki dogrudan ve türev etkileri ile sosyo-ekonomik yapiya yön veren temel dinamiklerden birisi olarak ele alinmaktadir. Ekonomi yönetiminin ve siyasal yapinin tam da kurumsallasamadigi gelismekte olan ülkelerde bir türlü disipline edilemeyen kamu maliyesi ve bu temelde gelisen kamu kesimi finansman sorunlari da yüksek faiz ve kisa vadelerle kamu borçlanmasini önemli bir alternatif ve zorunluluk olarak ortaya çikartmistir. Kamu borçlanmasi büyüklügü, yapisi, kompozisyonu, etkileri ve sürdürülebilirligi temelinde Türkiye'de de üzerinde önemli ve yogun tartismalarin yapildigi konularin basinda gelmektedir. Türkiye'de borçlanmanin yol açtigi yüksek faiz, yatirimlarin dislanmasi ve enflasyon gibi temel sorunlar zaman zaman borçlanmayi besleyen ve çok daha maliyetli hale getiren nedenlere dönüsmüs ve sürdürülebilirlik tartismalari da tam bu dönemlerde yogunluk kazanmistir. Ekonomideki yapisal sorunlar, siyasal istikrarsizliklarla gelisen ekonomik istikrarsizliklar, ekonomik rasyonalitesi olmayan maliye politikalari ve bozulan mali disiplin borçlanma gereksinimini sürekli üst düzeyde tutarken artan borçlanma gereksinimini de söz konusu sorunlari daha da derinlestiren bir etkiye sahip olmustur. Hiç kuskusuz böylesi bir yapi mali sektörün reel sektörü beslemekte yetersiz kalacagi bir sürece islerlik kazandirarak kamunun, kaynak dagiliminda etkinlik, gelir dagiliminda adalet, büyüme ve kalkinma amaçlarinin temelden sorgulanmasina yol açacak niteliktedir. Çalismada 1980-2008 arasi Türkiye'de kamu borçlarinin gelisimi türlü yönleriyle incelenirken, borçlarin sürdürülebilirliginin Türkiye baglaminda ifade ettigi anlam üzerine yogunlasilmis ve borç sürdürülebilirlik ölçütlerine göre borçlarin sürdürülebilirligi dönemler itibariyle incelenmeye çalisilmistir. (Arka Kapak)
Klasik iktisadi yaklasima göre olaganüstü bir kamu geliri olarak görülen kamu borçlanmasi, devletin genel ekonomik yapi içindeki fonksiyonelliginin arttigi Keynesyen yaklasimla birlikte olagan kamu gelirine dönüsmüs ve mali gereksinimlerin yani sira ekonomik gereksinimlerle de devletin rahatlikla borçlanabilecegi algisi hemen tüm ülkelerin ekonomi politikalarina yansimistir. Kamu borçlanmasi teorik arka planindaki bu gelismeye paralel olarak özellikle gelismekte olan ülkelerde hizla artmis ve bugün ulastigi büyüklük itibariyle temel bir finansman kaynagina dönüsmüstür. Kamu borçlanmasi ekonomik büyüme ve kalkinma, sermaye birikimi, kusaklar arasi kaynak transferi ve enflasyon gibi makro ekonomik büyüklükler üzerindeki dogrudan ve türev etkileri ile sosyo-ekonomik yapiya yön veren temel dinamiklerden birisi olarak ele alinmaktadir. Ekonomi yönetiminin ve siyasal yapinin tam da kurumsallasamadigi gelismekte olan ülkelerde bir türlü disipline edilemeyen kamu maliyesi ve bu temelde gelisen kamu kesimi finansman sorunlari da yüksek faiz ve kisa vadelerle kamu borçlanmasini önemli bir alternatif ve zorunluluk olarak ortaya çikartmistir. Kamu borçlanmasi büyüklügü, yapisi, kompozisyonu, etkileri ve sürdürülebilirligi temelinde Türkiye'de de üzerinde önemli ve yogun tartismalarin yapildigi konularin basinda gelmektedir. Türkiye'de borçlanmanin yol açtigi yüksek faiz, yatirimlarin dislanmasi ve enflasyon gibi temel sorunlar zaman zaman borçlanmayi besleyen ve çok daha maliyetli hale getiren nedenlere dönüsmüs ve sürdürülebilirlik tartismalari da tam bu dönemlerde yogunluk kazanmistir. Ekonomideki yapisal sorunlar, siyasal istikrarsizliklarla gelisen ekonomik istikrarsizliklar, ekonomik rasyonalitesi olmayan maliye politikalari ve bozulan mali disiplin borçlanma gereksinimini sürekli üst düzeyde tutarken artan borçlanma gereksinimini de söz konusu sorunlari daha da derinlestiren bir etkiye sahip olmustur. Hiç kuskusuz böylesi bir yapi mali sektörün reel sektörü beslemekte yetersiz kalacagi bir sürece islerlik kazandirarak kamunun, kaynak dagiliminda etkinlik, gelir dagiliminda adalet, büyüme ve kalkinma amaçlarinin temelden sorgulanmasina yol açacak niteliktedir. Çalismada 1980-2008 arasi Türkiye'de kamu borçlarinin gelisimi türlü yönleriyle incelenirken, borçlarin sürdürülebilirliginin Türkiye baglaminda ifade ettigi anlam üzerine yogunlasilmis ve borç sürdürülebilirlik ölçütlerine göre borçlarin sürdürülebilirligi dönemler itibariyle incelenmeye çalisilmistir. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.