Türk Tarihinden Sayfalar

Stok Kodu:
9789751034359
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hm. Kağıt
Kategori:
%20 indirimli
150,00TL
120,00TL
1 adet mevcut
9789751034359
462429
Türk Tarihinden Sayfalar
Türk Tarihinden Sayfalar
120.00
“1521 yili Mayis ayinin 65. Cumartesi günüydü. Osmanli Imparatorlugu'nun taht sehri Istanbul'da yer yerinden oynuyordu. Çarsilar, dükkânlar açilmamis, evler bosalmisti, saray meydani on binlerce insanla dolup tasmisti. Kalkanlar, tirkesler, kementler ve oklarla teçhiz edilmis sipahiler, silahtarlar bölügü, sag ve sol ulufeciler, halkin önünde tam bir düzenle dizilmislerdi. Tüfekçiler zirhlarini giymekle beraber ellerinde birer harbi tasiyorlardi. On iki bin yeniçeri bunlarin baslarinda yer almislardi. Saray kapisinda yay tasiyan beyaz etekli solaklar vardi. Bunlar da zirhli gömleklerini giymislerdi. Devletin ve sarayin ileri gelen kisilerine mahsus birçok binek ve yedek atlarin üzengilerinin ve eyer kayislarinin altindan yapilmis kisimlari günes gibi parliyordu. Halk ve asker gürültü etmeden gözlerini sarayin büyük kapisina dikmis, genç padisahi sabirsizlikla bekliyordu. Nihayet Sultan I. Süleyman, atli olarak saraydan çikti. Meydana dogru geliyordu. Bayraklar, tuglar ve sancaklar açilmisti, davullar, nakkareler çaliyordu. Tüfekçiler senlik için tüfeklerinin fitillerini ateslemisler, kopan gürültülerden sarsintilar ve çikan dumanlardan bulutlar hasil olmustu.”Kubbesi gök olan engin denizlerin tarihinden sayfalar açan Feridun Fazil Tülbentçi, Oguz destanindan baslayarak Roma kapilarina dayanan Türklerin fütühat tarihini akici bir dille anlatiyor…
“1521 yili Mayis ayinin 65. Cumartesi günüydü. Osmanli Imparatorlugu'nun taht sehri Istanbul'da yer yerinden oynuyordu. Çarsilar, dükkânlar açilmamis, evler bosalmisti, saray meydani on binlerce insanla dolup tasmisti. Kalkanlar, tirkesler, kementler ve oklarla teçhiz edilmis sipahiler, silahtarlar bölügü, sag ve sol ulufeciler, halkin önünde tam bir düzenle dizilmislerdi. Tüfekçiler zirhlarini giymekle beraber ellerinde birer harbi tasiyorlardi. On iki bin yeniçeri bunlarin baslarinda yer almislardi. Saray kapisinda yay tasiyan beyaz etekli solaklar vardi. Bunlar da zirhli gömleklerini giymislerdi. Devletin ve sarayin ileri gelen kisilerine mahsus birçok binek ve yedek atlarin üzengilerinin ve eyer kayislarinin altindan yapilmis kisimlari günes gibi parliyordu. Halk ve asker gürültü etmeden gözlerini sarayin büyük kapisina dikmis, genç padisahi sabirsizlikla bekliyordu. Nihayet Sultan I. Süleyman, atli olarak saraydan çikti. Meydana dogru geliyordu. Bayraklar, tuglar ve sancaklar açilmisti, davullar, nakkareler çaliyordu. Tüfekçiler senlik için tüfeklerinin fitillerini ateslemisler, kopan gürültülerden sarsintilar ve çikan dumanlardan bulutlar hasil olmustu.”Kubbesi gök olan engin denizlerin tarihinden sayfalar açan Feridun Fazil Tülbentçi, Oguz destanindan baslayarak Roma kapilarina dayanan Türklerin fütühat tarihini akici bir dille anlatiyor…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat