9786055021085
431772
https://www.tdedkitap.com/turk-dusunce-tarihi
Türk Düşünce Tarihi
22.40
Düsünmenin insanin en önemli ihtiyaci oldugu bir dünyada yasiyoruz. Çünkü dünyayi ve hayati anlamlandirmamizi, bilimi, hayatimizi kolaylastiran teknolojik ürünleri, yapip ettiklerimizin bir ürünü olan sanati ve inançlarimizi rasyonellestirmeyi, düsünmeye borçluyuz. Düsünmek, sadece kavramlar üzerinde olmaz. Somut varliklar, sanat eserleri, inandigimiz varliklar üzerinde de düsünürüz. Nitekim düsünce tarihinde de durum böyle olmustur. Ancak düsünce tarihi veya felsefe tarihi deyince çogunlukla Bati dünyasi akla gelmektedir. Oysaki bizim de bir düsünce tarihimiz vardir. Üstelik bu düsünce mirasimizin içerisinde sanattan dine, felsefeden bilime kadar her alanda ortaya konulmus düsünce ürünlerimiz vardir. Bu bakimdan kitabimizda filozof unvanina sahip olan Türk düsünürlerine, dini düsüncede söz sahibi olmus Türk düsünürlerine, bilim tarihine mal olmus Türk bilim adamlarina ve sanat alaninda kendini kanitlamis bulunan sanatkârlara yer verdik. Takdir edilir ki konu bu boyutta ele alindiginda bu niteliklere sahip olup da anlatilmasi gereken sahsiyetlerimizin sayisi oldukça kabarik olacaktir. Bu bakimdan kitapta bilinenlerin yaninda bilinmeyen bazi sahsiyetlerimize de yer vermek suretiyle bir terkip olusturmaya çalistik. Süphesiz kitaba alinmasi gereken daha çok sayida filozof, bilim adami, mütefekkir, mutasavvif, sanatkâr bulunmaktadir. Türk Düsünce Tarihi'ni biri Islam öncesi ve digeri de Islamiyet sonrasi olmak üzere genel anlamda iki kisma ayiriyoruz. Islam öncesi döneme ait düsünce ürünlerini destanlar ve Orhun Yazitlarinda buluyoruz. Bu bakimdan ilk iki baslikta Islam öncesi düsünce tarihimizi, sonrasinda ise Islamiyet'in kabulünden sonraki düsünce tarihimizi, konu ayirimi yapmaksizin kronolojik sirayla anlatmayi tercih ettik. Kitabin, geçmisimizi ögrenmek ve gelecege güvenle bakabilmek bakimindan okuyuculara faydali olmasi, dilegimizdir.(Tanitim Bülteninden)
Düsünmenin insanin en önemli ihtiyaci oldugu bir dünyada yasiyoruz. Çünkü dünyayi ve hayati anlamlandirmamizi, bilimi, hayatimizi kolaylastiran teknolojik ürünleri, yapip ettiklerimizin bir ürünü olan sanati ve inançlarimizi rasyonellestirmeyi, düsünmeye borçluyuz. Düsünmek, sadece kavramlar üzerinde olmaz. Somut varliklar, sanat eserleri, inandigimiz varliklar üzerinde de düsünürüz. Nitekim düsünce tarihinde de durum böyle olmustur. Ancak düsünce tarihi veya felsefe tarihi deyince çogunlukla Bati dünyasi akla gelmektedir. Oysaki bizim de bir düsünce tarihimiz vardir. Üstelik bu düsünce mirasimizin içerisinde sanattan dine, felsefeden bilime kadar her alanda ortaya konulmus düsünce ürünlerimiz vardir. Bu bakimdan kitabimizda filozof unvanina sahip olan Türk düsünürlerine, dini düsüncede söz sahibi olmus Türk düsünürlerine, bilim tarihine mal olmus Türk bilim adamlarina ve sanat alaninda kendini kanitlamis bulunan sanatkârlara yer verdik. Takdir edilir ki konu bu boyutta ele alindiginda bu niteliklere sahip olup da anlatilmasi gereken sahsiyetlerimizin sayisi oldukça kabarik olacaktir. Bu bakimdan kitapta bilinenlerin yaninda bilinmeyen bazi sahsiyetlerimize de yer vermek suretiyle bir terkip olusturmaya çalistik. Süphesiz kitaba alinmasi gereken daha çok sayida filozof, bilim adami, mütefekkir, mutasavvif, sanatkâr bulunmaktadir. Türk Düsünce Tarihi'ni biri Islam öncesi ve digeri de Islamiyet sonrasi olmak üzere genel anlamda iki kisma ayiriyoruz. Islam öncesi döneme ait düsünce ürünlerini destanlar ve Orhun Yazitlarinda buluyoruz. Bu bakimdan ilk iki baslikta Islam öncesi düsünce tarihimizi, sonrasinda ise Islamiyet'in kabulünden sonraki düsünce tarihimizi, konu ayirimi yapmaksizin kronolojik sirayla anlatmayi tercih ettik. Kitabin, geçmisimizi ögrenmek ve gelecege güvenle bakabilmek bakimindan okuyuculara faydali olmasi, dilegimizdir.(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.