9786059304931
525022
https://www.tdedkitap.com/tevhid-isyanla-baslar
Tevhid İsyanla Başlar
160.00
“Senin istediğin gibi düşünmek zorunda değilim! Senin istediğin gibi bir akaidim olmak zorunda değil! Şah damarımdan daha yakın olan Rabbimle benim aramdaki ilişkinin, mahiyetini; niteliğini, rengini, desenini, sınırlarını sen belirleyemezsin! Beni istediğin gibi formatlayıp, kendi hevana hizmet edecek şekle sokmanı kabullenemem! “Bunu Allah istiyor” diye yalan söylüyorsun!”
“Sen; cehenneme zebani, cennetin girişine nöbetçi kesil diye, Allah ile arama komisyoncu ol diye, nasıl yaşamam gerektiğini söyleyerek; kendine, dünyalık makam ve pul devşirmeye çalıştığını biliyorum!” demeli insan... Şirk gemilerinin geçtiği suların kirlendiğini bilmeli! Yıkanmamalı o sularda! Şeytanın getirdiği haberlere bir avuç hakikat sürerek pazarlamaya çalışan namertlerin, doğrularına yamuk yamuk etiketler vurmalı insan! Ki yamuk olan dosdoğru olandan ayrılsın!
Müşriğin baktığı yerden yamuk görünen yerlerinin, aslında kendisinin dosdoğru yol üzere olmasından kaynaklandığını bilmeli insan! Şirkin bakış açısının ve ölçü biriminin, şeytandan peydahlandığını unutmamalı! Kitap getiren adamların (Rasullerin) ve Kitabın, şeytanın ölçeğinde “yamuk” durdukları unutulmamalı! Namertlerin şirazesinde doğru gösterilen her şeyin; bir illüzyon olduğu, bir yanılsama olduğu hatırdan çıkarılmamalı!
Adam dediğinin, doğrulmak için; mutlaka şirke ve şirk ehline, namertlere yamuğu olmalı! Yamulmamak için, şirke “yamuk” yapmak şarttır!
Bizim kederimiz olmadan, onların lehine işleyen kader olmaz! Bu kader olmadan da mecburiyetimiz, mahkumiyetimiz ve zincirlerimiz olmaz!..
Namerdin dünyaya ilişkin tüm doğrularını yerle yeksan edip, dünyayı; “eğilen bükülen” ve kaderinin an be an iyiye ve güzele doğru değiştiği bir gezegen haline getirmek için, her “Adem'in” ve her “Havva'nın” bir yamuğu olmalı şirk tezgahlarına!..
Namerdin/şirkin doğrusuna yamuğu olmayan hiç kimsenin, bulunduğu noktadan ve çektiği çileden şekvacı olmaya hakkı yoktur! Yamuğunuz bol olsun! Yamuğunuz, dünyanın kıyıcı ve vicdansız doğrularının belası, kıvrım kıvrım yürüyen hakikatin bekası olsun!
“Sen; cehenneme zebani, cennetin girişine nöbetçi kesil diye, Allah ile arama komisyoncu ol diye, nasıl yaşamam gerektiğini söyleyerek; kendine, dünyalık makam ve pul devşirmeye çalıştığını biliyorum!” demeli insan... Şirk gemilerinin geçtiği suların kirlendiğini bilmeli! Yıkanmamalı o sularda! Şeytanın getirdiği haberlere bir avuç hakikat sürerek pazarlamaya çalışan namertlerin, doğrularına yamuk yamuk etiketler vurmalı insan! Ki yamuk olan dosdoğru olandan ayrılsın!
Müşriğin baktığı yerden yamuk görünen yerlerinin, aslında kendisinin dosdoğru yol üzere olmasından kaynaklandığını bilmeli insan! Şirkin bakış açısının ve ölçü biriminin, şeytandan peydahlandığını unutmamalı! Kitap getiren adamların (Rasullerin) ve Kitabın, şeytanın ölçeğinde “yamuk” durdukları unutulmamalı! Namertlerin şirazesinde doğru gösterilen her şeyin; bir illüzyon olduğu, bir yanılsama olduğu hatırdan çıkarılmamalı!
Adam dediğinin, doğrulmak için; mutlaka şirke ve şirk ehline, namertlere yamuğu olmalı! Yamulmamak için, şirke “yamuk” yapmak şarttır!
Bizim kederimiz olmadan, onların lehine işleyen kader olmaz! Bu kader olmadan da mecburiyetimiz, mahkumiyetimiz ve zincirlerimiz olmaz!..
Namerdin dünyaya ilişkin tüm doğrularını yerle yeksan edip, dünyayı; “eğilen bükülen” ve kaderinin an be an iyiye ve güzele doğru değiştiği bir gezegen haline getirmek için, her “Adem'in” ve her “Havva'nın” bir yamuğu olmalı şirk tezgahlarına!..
Namerdin/şirkin doğrusuna yamuğu olmayan hiç kimsenin, bulunduğu noktadan ve çektiği çileden şekvacı olmaya hakkı yoktur! Yamuğunuz bol olsun! Yamuğunuz, dünyanın kıyıcı ve vicdansız doğrularının belası, kıvrım kıvrım yürüyen hakikatin bekası olsun!
“Senin istediğin gibi düşünmek zorunda değilim! Senin istediğin gibi bir akaidim olmak zorunda değil! Şah damarımdan daha yakın olan Rabbimle benim aramdaki ilişkinin, mahiyetini; niteliğini, rengini, desenini, sınırlarını sen belirleyemezsin! Beni istediğin gibi formatlayıp, kendi hevana hizmet edecek şekle sokmanı kabullenemem! “Bunu Allah istiyor” diye yalan söylüyorsun!”
“Sen; cehenneme zebani, cennetin girişine nöbetçi kesil diye, Allah ile arama komisyoncu ol diye, nasıl yaşamam gerektiğini söyleyerek; kendine, dünyalık makam ve pul devşirmeye çalıştığını biliyorum!” demeli insan... Şirk gemilerinin geçtiği suların kirlendiğini bilmeli! Yıkanmamalı o sularda! Şeytanın getirdiği haberlere bir avuç hakikat sürerek pazarlamaya çalışan namertlerin, doğrularına yamuk yamuk etiketler vurmalı insan! Ki yamuk olan dosdoğru olandan ayrılsın!
Müşriğin baktığı yerden yamuk görünen yerlerinin, aslında kendisinin dosdoğru yol üzere olmasından kaynaklandığını bilmeli insan! Şirkin bakış açısının ve ölçü biriminin, şeytandan peydahlandığını unutmamalı! Kitap getiren adamların (Rasullerin) ve Kitabın, şeytanın ölçeğinde “yamuk” durdukları unutulmamalı! Namertlerin şirazesinde doğru gösterilen her şeyin; bir illüzyon olduğu, bir yanılsama olduğu hatırdan çıkarılmamalı!
Adam dediğinin, doğrulmak için; mutlaka şirke ve şirk ehline, namertlere yamuğu olmalı! Yamulmamak için, şirke “yamuk” yapmak şarttır!
Bizim kederimiz olmadan, onların lehine işleyen kader olmaz! Bu kader olmadan da mecburiyetimiz, mahkumiyetimiz ve zincirlerimiz olmaz!..
Namerdin dünyaya ilişkin tüm doğrularını yerle yeksan edip, dünyayı; “eğilen bükülen” ve kaderinin an be an iyiye ve güzele doğru değiştiği bir gezegen haline getirmek için, her “Adem'in” ve her “Havva'nın” bir yamuğu olmalı şirk tezgahlarına!..
Namerdin/şirkin doğrusuna yamuğu olmayan hiç kimsenin, bulunduğu noktadan ve çektiği çileden şekvacı olmaya hakkı yoktur! Yamuğunuz bol olsun! Yamuğunuz, dünyanın kıyıcı ve vicdansız doğrularının belası, kıvrım kıvrım yürüyen hakikatin bekası olsun!
“Sen; cehenneme zebani, cennetin girişine nöbetçi kesil diye, Allah ile arama komisyoncu ol diye, nasıl yaşamam gerektiğini söyleyerek; kendine, dünyalık makam ve pul devşirmeye çalıştığını biliyorum!” demeli insan... Şirk gemilerinin geçtiği suların kirlendiğini bilmeli! Yıkanmamalı o sularda! Şeytanın getirdiği haberlere bir avuç hakikat sürerek pazarlamaya çalışan namertlerin, doğrularına yamuk yamuk etiketler vurmalı insan! Ki yamuk olan dosdoğru olandan ayrılsın!
Müşriğin baktığı yerden yamuk görünen yerlerinin, aslında kendisinin dosdoğru yol üzere olmasından kaynaklandığını bilmeli insan! Şirkin bakış açısının ve ölçü biriminin, şeytandan peydahlandığını unutmamalı! Kitap getiren adamların (Rasullerin) ve Kitabın, şeytanın ölçeğinde “yamuk” durdukları unutulmamalı! Namertlerin şirazesinde doğru gösterilen her şeyin; bir illüzyon olduğu, bir yanılsama olduğu hatırdan çıkarılmamalı!
Adam dediğinin, doğrulmak için; mutlaka şirke ve şirk ehline, namertlere yamuğu olmalı! Yamulmamak için, şirke “yamuk” yapmak şarttır!
Bizim kederimiz olmadan, onların lehine işleyen kader olmaz! Bu kader olmadan da mecburiyetimiz, mahkumiyetimiz ve zincirlerimiz olmaz!..
Namerdin dünyaya ilişkin tüm doğrularını yerle yeksan edip, dünyayı; “eğilen bükülen” ve kaderinin an be an iyiye ve güzele doğru değiştiği bir gezegen haline getirmek için, her “Adem'in” ve her “Havva'nın” bir yamuğu olmalı şirk tezgahlarına!..
Namerdin/şirkin doğrusuna yamuğu olmayan hiç kimsenin, bulunduğu noktadan ve çektiği çileden şekvacı olmaya hakkı yoktur! Yamuğunuz bol olsun! Yamuğunuz, dünyanın kıyıcı ve vicdansız doğrularının belası, kıvrım kıvrım yürüyen hakikatin bekası olsun!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.