9786055711146
440957
https://www.tdedkitap.com/teskilatin-adamlari
Teşkilatın Adamları
8.89
Iki adam… Biri Milli Istihbarat Teskilati'ndan…Digeri Emniyet Teskilati'ndan…Ikisi de yillarca Türkiye'yi abluka altina alan derin devlet iliskilerini anlattilar.Susurluk kazasindan hemen sonra çete iddialarini arastirmak için kurulan komisyonlarda ortaya attiklari iddialarla açilan davalarin en önemli iki tanigi oldular… Böylece Türkiye'nin derin devlet iliskilerini hem rapor ettiler hem desifre…Öyle ki; mevcut olusumu, kendilerinin de içinde bulundugu teskilati, teskilatlar arasi yasanan çatismalari kamuoyuna anlatirken, isi birbirlerini suçlamaya kadar vardirdilar…Ikisi de bazi gruplarin, örgütlerin hatta devletin kurumlarinin ortak hedefi olmaktan kurtulamadilar…Devletin gizli sirlarini, bilgilerini açiklamaktan biri hapse girdi, digeri yurtdisina gitti… Biri "beni yildiramazlar" diyerek cezaevinden, digeri "devletle isim bitti" diyerek yurtdisinda kurdugu bir web sitesinden derin devlet olusumlariyla ilgili iddialari sürdürdüler… Biri Milli Istihbarat Teskilati Kontrterör Dairesi eski Baskani Mehmet Eymür… Digeri eski Istihbarat Daire Baskani ve Emniyet Müdürü Hanefi Avci…Ilginçtir Susurluk olaylarinin bu iki önemli tanigi yillar sonra Susurluk'un devami sayilan ve halen sürmekte olan Ergenekon davalarinin da yine iki önemli tanigi olarak karsimiza çikti. Belma Akçura her iki isimle de konustu… Ve 'isimsiz' bir Asker! Islak imza, ihbar mektuplari ve askeri anlatiyor. Belma Akçura, izlenimlerini söyle aktariyor:Izlenimim o ki; Türkiye'de en emeklisi bile hala asker, hala istihbaratçi, hala teskilatçilar… Ama onlar da degisiyor. Bizi birbirimizden fena halde uzaklastiran, biraz ötekilestiren, kimimizi cellât, kimimizi kurban yapan, dislerini geçirmis bu çarkin içerisinde utançtan çikmanin yollarini ariyorlar.Birbirimizi suçlamadan, birilerine kendini suçlu hissettirmeden, basarisizliklarimizi baskalarinin üzerine yikmadan birbirimizden nefret etmeden duvarlari yikmak istiyorlar. Sorun su ki; Nasil yikacaginizi bilmezseniz, nasil insa edeceginizi de bilmezsiniz…Önümüzde uzun ve çetrefilli bir yol var…Daha derin, daha agir yasanacak ama farklilasarak büyüyen bir teskilatçilar savasi var…
Iki adam… Biri Milli Istihbarat Teskilati'ndan…Digeri Emniyet Teskilati'ndan…Ikisi de yillarca Türkiye'yi abluka altina alan derin devlet iliskilerini anlattilar.Susurluk kazasindan hemen sonra çete iddialarini arastirmak için kurulan komisyonlarda ortaya attiklari iddialarla açilan davalarin en önemli iki tanigi oldular… Böylece Türkiye'nin derin devlet iliskilerini hem rapor ettiler hem desifre…Öyle ki; mevcut olusumu, kendilerinin de içinde bulundugu teskilati, teskilatlar arasi yasanan çatismalari kamuoyuna anlatirken, isi birbirlerini suçlamaya kadar vardirdilar…Ikisi de bazi gruplarin, örgütlerin hatta devletin kurumlarinin ortak hedefi olmaktan kurtulamadilar…Devletin gizli sirlarini, bilgilerini açiklamaktan biri hapse girdi, digeri yurtdisina gitti… Biri "beni yildiramazlar" diyerek cezaevinden, digeri "devletle isim bitti" diyerek yurtdisinda kurdugu bir web sitesinden derin devlet olusumlariyla ilgili iddialari sürdürdüler… Biri Milli Istihbarat Teskilati Kontrterör Dairesi eski Baskani Mehmet Eymür… Digeri eski Istihbarat Daire Baskani ve Emniyet Müdürü Hanefi Avci…Ilginçtir Susurluk olaylarinin bu iki önemli tanigi yillar sonra Susurluk'un devami sayilan ve halen sürmekte olan Ergenekon davalarinin da yine iki önemli tanigi olarak karsimiza çikti. Belma Akçura her iki isimle de konustu… Ve 'isimsiz' bir Asker! Islak imza, ihbar mektuplari ve askeri anlatiyor. Belma Akçura, izlenimlerini söyle aktariyor:Izlenimim o ki; Türkiye'de en emeklisi bile hala asker, hala istihbaratçi, hala teskilatçilar… Ama onlar da degisiyor. Bizi birbirimizden fena halde uzaklastiran, biraz ötekilestiren, kimimizi cellât, kimimizi kurban yapan, dislerini geçirmis bu çarkin içerisinde utançtan çikmanin yollarini ariyorlar.Birbirimizi suçlamadan, birilerine kendini suçlu hissettirmeden, basarisizliklarimizi baskalarinin üzerine yikmadan birbirimizden nefret etmeden duvarlari yikmak istiyorlar. Sorun su ki; Nasil yikacaginizi bilmezseniz, nasil insa edeceginizi de bilmezsiniz…Önümüzde uzun ve çetrefilli bir yol var…Daha derin, daha agir yasanacak ama farklilasarak büyüyen bir teskilatçilar savasi var…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.