9786257845465
554433
https://www.tdedkitap.com/tek-parti-doneminde-merkez-cevre-iletisimsizligi-baglaminda-sason-isyanlari
Tek Parti Döneminde Merkez-Çevre İletişimsizliği Bağlamında Sason İsyanları
104.00
Osmanlı Devleti'nin tamamen parçalanmasından sonra Anadolu coğrafyasında kurulan Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı Devleti'nden farklı olarak daha milli ve seku¨ler bir devlet anlayışına sahip olmuştur. Yeni rejimin ortaya koyduğu bu yeni anlayış, bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanmış, bu kesimlerin devletle mu¨cadeleleri yıllarca devam etmiştir. Yeni kurulan devlet, nu¨fuz ve otoritesini u¨lkenin her tarafına yerleştirmeye başlamıştır. Yeni ulus-kimlik paradigmasının hayata geçirilmesi noktasında özellikle Doğu bölgesindeki yerelliğin ve geleneksel tavırların kaldırılması değerli göru¨lmu¨ştu¨. Şeyh Said İsyanı ile yoğunlaşan otoriteye karşı gelme geleneği, bölgedeki farklı mecralara da yansıyarak bu tu¨r eylemlerde bulunan topluluklara model teşkil etmişti. Şeyh Said İsyanı sonraki su¨reçte Ağrı isyanlarına model teşkil etmiş, bu isyanlarla Şeyh Said'in tasavvur ettiği nu¨fuz alanları daha da genişlemisti. Ağrı isyanı yeni bir su¨recin başlangıcını teşkil etmişti. Bu isyanla birlikte bölgede otoriteye başkaldırı hareketini tasarlayanlar sınır ötesindeki gu¨çlerle rabıta kurma modelini benimsediler. Ağrı isyanlarıyla başlayan bu su¨reç Sason isyanlarıyla devam etmişti. 1930 yılındaki Ağrı İsyanı'nın başlaması u¨zerine bu durumundan faydalanan Sason'daki bazı aşiretler, itaatsizliklerini arttırarak devlete ödemeleri gereken vergilerini ödemekten kaçınmışlardı. Devletin istediği vergiyi vermeyen, askere gitmeyi reddeden Sason ve çevresindeki halk, aralıklarla devam eden isyanlara kalkışmışlardır. Hu¨ku¨met çıkarılan bu isyanların bastırılması için birçok harekât gerçekleştirmiş, fakat elverişsiz iklim koşulları ve isyancıların bölgedeki iyi bildikleri mağaralarda saklanmalarından dolayı bu harekâtlar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Hu¨ku¨met, bölgede kendi nu¨fuzunu kurmanın coğrafi şartlardan dolayı zor olduğunu gördu¨ğu¨ için bölgeyi boşaltarak yasaklı bölge haline getirmeyi daha uygun bulmuştu. Sason yasak bölgesinde bulunan asilerin hareket alanını daraltmak, birbirleriyle olan iletişimlerini engellemek ve zararlı propagandaların halk u¨zerindeki etkilerinin önu¨ne geçmek için askeri tedbirlerin yanında idari tedbirler de gerekli göru¨lmu¨ştu¨r. Bölge halkıyla gerekli göru¨ldu¨ğu¨nde iletişim otoriteye bağlı yerel gu¨çler u¨zerinden sağlanmıştı.
Osmanlı Devleti'nin tamamen parçalanmasından sonra Anadolu coğrafyasında kurulan Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı Devleti'nden farklı olarak daha milli ve seku¨ler bir devlet anlayışına sahip olmuştur. Yeni rejimin ortaya koyduğu bu yeni anlayış, bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanmış, bu kesimlerin devletle mu¨cadeleleri yıllarca devam etmiştir. Yeni kurulan devlet, nu¨fuz ve otoritesini u¨lkenin her tarafına yerleştirmeye başlamıştır. Yeni ulus-kimlik paradigmasının hayata geçirilmesi noktasında özellikle Doğu bölgesindeki yerelliğin ve geleneksel tavırların kaldırılması değerli göru¨lmu¨ştu¨. Şeyh Said İsyanı ile yoğunlaşan otoriteye karşı gelme geleneği, bölgedeki farklı mecralara da yansıyarak bu tu¨r eylemlerde bulunan topluluklara model teşkil etmişti. Şeyh Said İsyanı sonraki su¨reçte Ağrı isyanlarına model teşkil etmiş, bu isyanlarla Şeyh Said'in tasavvur ettiği nu¨fuz alanları daha da genişlemisti. Ağrı isyanı yeni bir su¨recin başlangıcını teşkil etmişti. Bu isyanla birlikte bölgede otoriteye başkaldırı hareketini tasarlayanlar sınır ötesindeki gu¨çlerle rabıta kurma modelini benimsediler. Ağrı isyanlarıyla başlayan bu su¨reç Sason isyanlarıyla devam etmişti. 1930 yılındaki Ağrı İsyanı'nın başlaması u¨zerine bu durumundan faydalanan Sason'daki bazı aşiretler, itaatsizliklerini arttırarak devlete ödemeleri gereken vergilerini ödemekten kaçınmışlardı. Devletin istediği vergiyi vermeyen, askere gitmeyi reddeden Sason ve çevresindeki halk, aralıklarla devam eden isyanlara kalkışmışlardır. Hu¨ku¨met çıkarılan bu isyanların bastırılması için birçok harekât gerçekleştirmiş, fakat elverişsiz iklim koşulları ve isyancıların bölgedeki iyi bildikleri mağaralarda saklanmalarından dolayı bu harekâtlar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Hu¨ku¨met, bölgede kendi nu¨fuzunu kurmanın coğrafi şartlardan dolayı zor olduğunu gördu¨ğu¨ için bölgeyi boşaltarak yasaklı bölge haline getirmeyi daha uygun bulmuştu. Sason yasak bölgesinde bulunan asilerin hareket alanını daraltmak, birbirleriyle olan iletişimlerini engellemek ve zararlı propagandaların halk u¨zerindeki etkilerinin önu¨ne geçmek için askeri tedbirlerin yanında idari tedbirler de gerekli göru¨lmu¨ştu¨r. Bölge halkıyla gerekli göru¨ldu¨ğu¨nde iletişim otoriteye bağlı yerel gu¨çler u¨zerinden sağlanmıştı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.