9786059318495
525267
https://www.tdedkitap.com/tebrikler-kovuldunuz-1
Tebrikler Kovuldunuz!
27.20
Kaan Sekban. Ömrünün baharında bir beyaz yakalı. Plaza hayatının tam göbeğinde bir bankacı. Dost mu düşman mı olduğu belli olmayan ‘dostman'larla çevrili hayatını, yönetici adı verilen ama ne yönettiği asla bilinmeyen insanların elinden kurtarıp hayallerinin peşinden gitmeye cesaret eden bir ofis kahramanı…
“Sizi keşfettikten sonra kendime çok kızdım. Korkak olmama. Bu saatten sonra korkmayacağım. Kaybedeceksem de korkmadan kaybetmek istiyorum.”
“Bir ay önce işyerimle tek celsede boşandık. İşim, hayalimdi ancak işyerim mezarım olacaktı neredeyse. Arada sıkıldığımda, bir anlık gafletle ‘Acaba ayrılmasa mıydım?' diyesim geliyor ardından sizin beyaz yakalı videolarınızı açıyorum. Veee kendime geliyorum.”
“Ben de büyüyünce Kaan Sekban olacağım!”
“Seni yeni keşfettim. Bu kadar samimi, bu kadar benim duygularımı, konuştuklarımı dile getiren birini görmedim henüz. Senin gibi adamlara ihtiyacımız var.”
Bir hayal uğruna Amerika'da oyunculuk eğitimi alan; odasında, perdesinin önünde Türkiye'nin ilk ‘ev yapımı talk show'unu başlatan, nihayet kendi stand up gösterisine çıkmayı başaran, koşullar her ne olursa olsun asla pes etmeyen bir insanın ilham verici öyküsü bu.
“Sevgili Kaan, bu sabah öyle bir uyandım ki delirerek… Kendimi bir konteynıra atayım, benzin döküp yaksınlar beni istedim. Ta ki seninle tanışana kadar! Tüm gün evden çıkmadan seni izleyeceğim. Yaşa, var ol Kaan!”
“Hem çalışıyorum hem tezimi bitirmeye uğraşıyorum. Zamanım çok daraldı. Birazcık depresyondayım galiba. Ama sizi keşfetmek çok iyi geldi. Bir doz sabah, bir doz akşam alıp mutlu oluyorum!”
“Bir anda girdin hayatımıza. Renk kattın. Yıllardır seni tanıyor gibiyiz. Uzun zamandır eksik olan şeyi tamamladın sen; gülmeyi.”
“En keyiflisi de ne biliyor musunuz? Sizi o şahane yöneticilerimize izletmek! Birkaçı üslubunu düzeltti. Siz bizi gülümsetip o insanlara özeleştiri yaptırdınız ya, sağolun!”
“Cesaretiniz o kadar ilham verici ki sorguladığım kararlarımı kesinleştirmemi sağladı. Var olun…”
Her sabah hayallerine koşmak yerine işe gitmek zorunda kalanların umuda yolculuk öyküsü…
“Sizi keşfettikten sonra kendime çok kızdım. Korkak olmama. Bu saatten sonra korkmayacağım. Kaybedeceksem de korkmadan kaybetmek istiyorum.”
“Bir ay önce işyerimle tek celsede boşandık. İşim, hayalimdi ancak işyerim mezarım olacaktı neredeyse. Arada sıkıldığımda, bir anlık gafletle ‘Acaba ayrılmasa mıydım?' diyesim geliyor ardından sizin beyaz yakalı videolarınızı açıyorum. Veee kendime geliyorum.”
“Ben de büyüyünce Kaan Sekban olacağım!”
“Seni yeni keşfettim. Bu kadar samimi, bu kadar benim duygularımı, konuştuklarımı dile getiren birini görmedim henüz. Senin gibi adamlara ihtiyacımız var.”
Bir hayal uğruna Amerika'da oyunculuk eğitimi alan; odasında, perdesinin önünde Türkiye'nin ilk ‘ev yapımı talk show'unu başlatan, nihayet kendi stand up gösterisine çıkmayı başaran, koşullar her ne olursa olsun asla pes etmeyen bir insanın ilham verici öyküsü bu.
“Sevgili Kaan, bu sabah öyle bir uyandım ki delirerek… Kendimi bir konteynıra atayım, benzin döküp yaksınlar beni istedim. Ta ki seninle tanışana kadar! Tüm gün evden çıkmadan seni izleyeceğim. Yaşa, var ol Kaan!”
“Hem çalışıyorum hem tezimi bitirmeye uğraşıyorum. Zamanım çok daraldı. Birazcık depresyondayım galiba. Ama sizi keşfetmek çok iyi geldi. Bir doz sabah, bir doz akşam alıp mutlu oluyorum!”
“Bir anda girdin hayatımıza. Renk kattın. Yıllardır seni tanıyor gibiyiz. Uzun zamandır eksik olan şeyi tamamladın sen; gülmeyi.”
“En keyiflisi de ne biliyor musunuz? Sizi o şahane yöneticilerimize izletmek! Birkaçı üslubunu düzeltti. Siz bizi gülümsetip o insanlara özeleştiri yaptırdınız ya, sağolun!”
“Cesaretiniz o kadar ilham verici ki sorguladığım kararlarımı kesinleştirmemi sağladı. Var olun…”
Her sabah hayallerine koşmak yerine işe gitmek zorunda kalanların umuda yolculuk öyküsü…
Kaan Sekban. Ömrünün baharında bir beyaz yakalı. Plaza hayatının tam göbeğinde bir bankacı. Dost mu düşman mı olduğu belli olmayan ‘dostman'larla çevrili hayatını, yönetici adı verilen ama ne yönettiği asla bilinmeyen insanların elinden kurtarıp hayallerinin peşinden gitmeye cesaret eden bir ofis kahramanı…
“Sizi keşfettikten sonra kendime çok kızdım. Korkak olmama. Bu saatten sonra korkmayacağım. Kaybedeceksem de korkmadan kaybetmek istiyorum.”
“Bir ay önce işyerimle tek celsede boşandık. İşim, hayalimdi ancak işyerim mezarım olacaktı neredeyse. Arada sıkıldığımda, bir anlık gafletle ‘Acaba ayrılmasa mıydım?' diyesim geliyor ardından sizin beyaz yakalı videolarınızı açıyorum. Veee kendime geliyorum.”
“Ben de büyüyünce Kaan Sekban olacağım!”
“Seni yeni keşfettim. Bu kadar samimi, bu kadar benim duygularımı, konuştuklarımı dile getiren birini görmedim henüz. Senin gibi adamlara ihtiyacımız var.”
Bir hayal uğruna Amerika'da oyunculuk eğitimi alan; odasında, perdesinin önünde Türkiye'nin ilk ‘ev yapımı talk show'unu başlatan, nihayet kendi stand up gösterisine çıkmayı başaran, koşullar her ne olursa olsun asla pes etmeyen bir insanın ilham verici öyküsü bu.
“Sevgili Kaan, bu sabah öyle bir uyandım ki delirerek… Kendimi bir konteynıra atayım, benzin döküp yaksınlar beni istedim. Ta ki seninle tanışana kadar! Tüm gün evden çıkmadan seni izleyeceğim. Yaşa, var ol Kaan!”
“Hem çalışıyorum hem tezimi bitirmeye uğraşıyorum. Zamanım çok daraldı. Birazcık depresyondayım galiba. Ama sizi keşfetmek çok iyi geldi. Bir doz sabah, bir doz akşam alıp mutlu oluyorum!”
“Bir anda girdin hayatımıza. Renk kattın. Yıllardır seni tanıyor gibiyiz. Uzun zamandır eksik olan şeyi tamamladın sen; gülmeyi.”
“En keyiflisi de ne biliyor musunuz? Sizi o şahane yöneticilerimize izletmek! Birkaçı üslubunu düzeltti. Siz bizi gülümsetip o insanlara özeleştiri yaptırdınız ya, sağolun!”
“Cesaretiniz o kadar ilham verici ki sorguladığım kararlarımı kesinleştirmemi sağladı. Var olun…”
Her sabah hayallerine koşmak yerine işe gitmek zorunda kalanların umuda yolculuk öyküsü…
“Sizi keşfettikten sonra kendime çok kızdım. Korkak olmama. Bu saatten sonra korkmayacağım. Kaybedeceksem de korkmadan kaybetmek istiyorum.”
“Bir ay önce işyerimle tek celsede boşandık. İşim, hayalimdi ancak işyerim mezarım olacaktı neredeyse. Arada sıkıldığımda, bir anlık gafletle ‘Acaba ayrılmasa mıydım?' diyesim geliyor ardından sizin beyaz yakalı videolarınızı açıyorum. Veee kendime geliyorum.”
“Ben de büyüyünce Kaan Sekban olacağım!”
“Seni yeni keşfettim. Bu kadar samimi, bu kadar benim duygularımı, konuştuklarımı dile getiren birini görmedim henüz. Senin gibi adamlara ihtiyacımız var.”
Bir hayal uğruna Amerika'da oyunculuk eğitimi alan; odasında, perdesinin önünde Türkiye'nin ilk ‘ev yapımı talk show'unu başlatan, nihayet kendi stand up gösterisine çıkmayı başaran, koşullar her ne olursa olsun asla pes etmeyen bir insanın ilham verici öyküsü bu.
“Sevgili Kaan, bu sabah öyle bir uyandım ki delirerek… Kendimi bir konteynıra atayım, benzin döküp yaksınlar beni istedim. Ta ki seninle tanışana kadar! Tüm gün evden çıkmadan seni izleyeceğim. Yaşa, var ol Kaan!”
“Hem çalışıyorum hem tezimi bitirmeye uğraşıyorum. Zamanım çok daraldı. Birazcık depresyondayım galiba. Ama sizi keşfetmek çok iyi geldi. Bir doz sabah, bir doz akşam alıp mutlu oluyorum!”
“Bir anda girdin hayatımıza. Renk kattın. Yıllardır seni tanıyor gibiyiz. Uzun zamandır eksik olan şeyi tamamladın sen; gülmeyi.”
“En keyiflisi de ne biliyor musunuz? Sizi o şahane yöneticilerimize izletmek! Birkaçı üslubunu düzeltti. Siz bizi gülümsetip o insanlara özeleştiri yaptırdınız ya, sağolun!”
“Cesaretiniz o kadar ilham verici ki sorguladığım kararlarımı kesinleştirmemi sağladı. Var olun…”
Her sabah hayallerine koşmak yerine işe gitmek zorunda kalanların umuda yolculuk öyküsü…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.