Tarihi Başka Okumak

Müslüman toplum demek yasam ve zihin yapisini Islam dininin sekillendirdigi bir toplum demektir. Islam dini, format olarak ilk vahiyden bugüne hiç degismeden, çok saglam bir biçimde günümüze kadar gelmisse de insanlarin din yorumlari, zaman içerisinde degisir. Onun için Müslüman toplumlarin yükselisi, duraganlasmasi ve çöküsü, devirden devire degisen Islami yorum farkliliklarinin sekillendirdigi zihin yapisinin bir ürünü olarak da görülebilir. Osmanlinin son asirlarinda Müslümanlar entelektüel seviyede, evreni ve olaylari algilayis ve yorumlayis biçiminde ve düsünce yapilarinda ciddi bir gerileme yasamistir. Eski, genis ufuklu insanlarin yasadigi parlak günler yoktur artik. Gerilerde kalmistir. O özgürlük ortami da yoktur. Müslümanlar bu dönemlerde örnek alinabilecek yüksek bir düzeyden yoksun, düsük profilli, egitimsiz, niteliksiz ham insanlar haline gelmistir.Bu tespiti yapip sayfayi çevirirsek sunu görürüz : Sayet Mustafa Kemal 15 Agustos 1925 de Kayseri Tayyare Fabrikasinin temel atma törenine ve bir sene sonra da açilisina gitmek yerine, 23 Agustos 1925 de Kastamonu'ya giderek, balkondan sapka sallamayi tercih edilmistir. Bunun sonuçlarini sosyal ve ekonomik anlamda iyi düsünmek, iyi analiz etmek, iyi yorumlamak ve bu tip tercihlerin bugüne maliyetini de iyi hesaplamak gerekir.Bu gün bir uçak sanayimiz yok. Sayet Mustafa Kemal o gün Kayseri'ye gitseydi, fabrikanin temeline bir kürek harç koysaydi, orada bir nutuk irat etseydi ve isin arkasinda kaya gibi dursaydi, bugün bir uçak sanayimiz olurdu. Mutlaka olurdu. Demek istedigim budur. Bu basit seyleri yapmak çok mu zordu? Yeni bir uygarlik insa etmek!Kisileri bile asamamis ve asma niyeti de tasimayan bir toplumun yeni bir uygarlik insa etmesi mümkün degildir. Kisileri asmaya niyetlenmek demek, toplumun özgür bir düsünce yapisina sahip olmaya niyetlenmesi demektir. Uygarliklar kolay kurulamaz. Her millet de özgün bir uygarlik kuramaz. Uygarliklar ancak hak, adalet, ahlak ve özgür düsünce temelleri üzerine insa edilir.(Tanitim Bülteninden)