Tanzimat Döneminde İktidarın Sınırları Babıali ve Hıdiv İsmail

Stok Kodu:
9786051050980
Sayfa Sayısı:
186
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
165,00TL
132,00TL
1 adet mevcut
9786051050980
377955
Tanzimat Döneminde İktidarın Sınırları  Babıali ve Hıdiv İsmail
Tanzimat Döneminde İktidarın Sınırları Babıali ve Hıdiv İsmail
132.00
Sultan II. Mahmud'un saltanati sirasinda iki defa isyan eden Mehmed Ali Pasa'nin, Osmanli varligina yönelttigi tehdit, Avrupa devletlerinin yardimiyla gündem disina itilebildi ancak pasanin biraktigi miras, 19. yüzyil boyunca Misir'i, Osmanli Devleti'nin en hassas bölgelerinden biri haline getirdi. 1863'te Hidiv Ismail'in Misir valiligine getirilmesi ile birlikte Mehmed Ali Pasa'nin merkezi otoritenin kontrolü disina çikma hevesi, bambaska bir program ile yeniden hayat buldu. Hidiv Ismail'in, dedesinden kalan anilara samimi bir itaatle hizmet ederek bagimsizlik ya da en azindan Istanbul'un gözetiminden kurtulmak ugruna attigi her adim, Tanzimat Dönemi boyunca Osmanli iktidarinin esas aktörü konumuna yükselen Babiâli tarafindan yakindan izlendi ve kontrol edilmeye çalisildi. Âlî Pasa'nin deyisiyle, “Osmanli Devleti'nin yasamaya devam etmesi için vazgeçilmez öneme sahip olan Misir”in, Hidiv Ismail'in hayalindeki gibi bagimsiz bir devlete dönüsmesini engellemek adina her türlü gayret gösterildi. Nitekim Babiâli, Misir'i feda etmemek için Avrupa devletleriyle mücadele etmeyi de göze alarak sahip oldugu bütün diplomatik hünerleri sergilemis ve Hidiv Ismail'in merkezi otoriteye bagli, siradan bir vali oldugunu ispat etme kararliligindan vazgeçmemistir. Dolayisiyla Babiâli'nin, Hidiv Ismail ile 1860'li yillar boyunca giristigi mücadele, Osmanli islahat çaginin temel esprisini olusturan merkezilesme refleksini gösterdigi gibi Osmanli diplomatinin siyaset üretebilme yetenegini de berrak hale getirmektedir.
Sultan II. Mahmud'un saltanati sirasinda iki defa isyan eden Mehmed Ali Pasa'nin, Osmanli varligina yönelttigi tehdit, Avrupa devletlerinin yardimiyla gündem disina itilebildi ancak pasanin biraktigi miras, 19. yüzyil boyunca Misir'i, Osmanli Devleti'nin en hassas bölgelerinden biri haline getirdi. 1863'te Hidiv Ismail'in Misir valiligine getirilmesi ile birlikte Mehmed Ali Pasa'nin merkezi otoritenin kontrolü disina çikma hevesi, bambaska bir program ile yeniden hayat buldu. Hidiv Ismail'in, dedesinden kalan anilara samimi bir itaatle hizmet ederek bagimsizlik ya da en azindan Istanbul'un gözetiminden kurtulmak ugruna attigi her adim, Tanzimat Dönemi boyunca Osmanli iktidarinin esas aktörü konumuna yükselen Babiâli tarafindan yakindan izlendi ve kontrol edilmeye çalisildi. Âlî Pasa'nin deyisiyle, “Osmanli Devleti'nin yasamaya devam etmesi için vazgeçilmez öneme sahip olan Misir”in, Hidiv Ismail'in hayalindeki gibi bagimsiz bir devlete dönüsmesini engellemek adina her türlü gayret gösterildi. Nitekim Babiâli, Misir'i feda etmemek için Avrupa devletleriyle mücadele etmeyi de göze alarak sahip oldugu bütün diplomatik hünerleri sergilemis ve Hidiv Ismail'in merkezi otoriteye bagli, siradan bir vali oldugunu ispat etme kararliligindan vazgeçmemistir. Dolayisiyla Babiâli'nin, Hidiv Ismail ile 1860'li yillar boyunca giristigi mücadele, Osmanli islahat çaginin temel esprisini olusturan merkezilesme refleksini gösterdigi gibi Osmanli diplomatinin siyaset üretebilme yetenegini de berrak hale getirmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat