Süveyş Kanalı

Stok Kodu:
9786055200695
Sayfa Sayısı:
550
Basım Tarihi:
2015-01
Kategori:
%20 indirimli
400,00TL
320,00TL
2 adet mevcut
9786055200695
435202
Süveyş Kanalı
Süveyş Kanalı
320.00

Süveys Kanali dünyanin en önemli suyollarindan biridir. Özellikle insan eliyle yapilan en önemli kanallarin basinda gelmektedir. Akdeniz ile Kizildeniz'in yakinligi ve arazinin de uygun olmasi nedeniyle çok eski zamanlardan beri bu isin yapilmasi üzerine birçok tasari hatta girisim olmustur. Firavunlar zamaninda bu girisimlerden bazilari faaliyete geçmistir. M.Ö. 4.000'e kadar giden tesebbüsler sonucu bazi kanallar ortaya çikmistir. Ancak bu kanallar bugünkü gibi Akdeniz ile Kizildeniz arasinda degil; Kizildeniz ile Nil arasinda ve Nil vasitasiyla Akdeniz'e ulasmak için yapilmistir. Süveys Kanali'ni açma tesebbüsü XIX. yüzyila kadar birçok kez gündeme geldi. 1840'li yillardan itibaren de tartisilmaya baslandi. Birçok kimse kanalin açilmasiyla ilgilenirken, bu ise Ferdinand de Lesseps öncülük etti ve Misir valisi Said Pasa döneminde faaliyetler ivme kazandi. Tartismalar baslandiginda Osmanli Devleti bu konuda tereddütlüydü. Baslangiçta bu isin yapilabilecegini imkân dâhilinde görmedi; sonralari ise Ingiltere ve Fransa'nin arasinda kaldi. Ayni zamanda Misir üzerindeki hukukuna zarar vermeden ve haklarini tehlikeye atmadan meseleyi çözmek için ugrasti. Osmanli Devleti, kanal tartismalari sirasinda birçok iç ve dis sorunla karsi karsiya kaldigi için bu ise bütün dikkatini veremedi. Yine de bu isi ciddiyetle ve büyük bir titizlikle uzun süre takip etti. Elindeki sinirli imkânlar ve karsilastigi baska sorunlar kanal meselesinin çözümünü zorlastirdi. Kanal meselesinde birçok muhatap vardi: Fransa, Avusturya ve Ingiltere en önde gelenlerdi. Ancak Osmanli Devleti bu meselede kilit devlet konumdaydi. Kimi zaman sartlara bagli olarak degisiklikler gösterse de, Osmanli Devleti kanal konusunda her seye ragmen kararli bir politika takip etti.Iki denizin birbirine kavusmasi 15 Agustos 1869'da tamamlandi. Ismail Pasa ile Lesseps, kanalin açilis merasiminin 17 Kasim 1869'da yapilmasina karar verdi. Açilis essiz bir merasimle gerçeklesti. Ismail Pasa Avrupa'yi dolasarak hükümdarlari, kanalin açilisina bizzat davet etti. Yapilacak senlikler ve tören için kendi kesesinden 20 milyon Fr. verdi. Açilis törenine imparator ve imparatoriçeler, kral ve kraliçeler, prens ve prensesler ile bilim adamlari, sairler, Avrupa'nin birçok meshur ismi davet edildi ve onlar da kismen geldiler. Süveys Kanali'nin açilis törenine yaninda Imparator Fransuva Jozef bulundugu halde Fransa Imparatoriçesi Eugenie katildi. Prusya veliahdi, Hollanda veliahdiyla esi, Hanovre prensiyle, Ingiltere'nin Istanbul elçisi Henry Elliot, Avusturya Amirali Tegethof, Kont Andrasi en yüksek tabaka misafirler arasindaydi.Süveys Kanali'nin Osmanli Devleti'nin varligi ile dogrudan ilgisi vardir. Bunu birkaç açidan ele almak mümkündür. Birincisi Osmanli Devleti'nin elinde olan Ortadogu topraklarina daha fazla yabancinin gelmesi, ikincisi dünya ticaretindeki degisimle beraber ticaret yollarinin ve stratejik yerlerin zamanla degismis olmasi, üçüncüsü Misir'in Osmanli Devleti'nin elinden çikmasi ve dördüncüsü de Ingiltere'nin Osmanli Devleti'nin toprak bütünlügünü savunmaktan vazgeçmesi ilk akla gelenlerdir. Bunlar tek tek ele alindiginda Süveys Kanali'nin Osmanli Devleti'ne etkisi ve onun ömrünü ne sekilde kisalttigini anlamak daha kolay olacaktir.(Tanitim Bülteninden)

Süveys Kanali dünyanin en önemli suyollarindan biridir. Özellikle insan eliyle yapilan en önemli kanallarin basinda gelmektedir. Akdeniz ile Kizildeniz'in yakinligi ve arazinin de uygun olmasi nedeniyle çok eski zamanlardan beri bu isin yapilmasi üzerine birçok tasari hatta girisim olmustur. Firavunlar zamaninda bu girisimlerden bazilari faaliyete geçmistir. M.Ö. 4.000'e kadar giden tesebbüsler sonucu bazi kanallar ortaya çikmistir. Ancak bu kanallar bugünkü gibi Akdeniz ile Kizildeniz arasinda degil; Kizildeniz ile Nil arasinda ve Nil vasitasiyla Akdeniz'e ulasmak için yapilmistir. Süveys Kanali'ni açma tesebbüsü XIX. yüzyila kadar birçok kez gündeme geldi. 1840'li yillardan itibaren de tartisilmaya baslandi. Birçok kimse kanalin açilmasiyla ilgilenirken, bu ise Ferdinand de Lesseps öncülük etti ve Misir valisi Said Pasa döneminde faaliyetler ivme kazandi. Tartismalar baslandiginda Osmanli Devleti bu konuda tereddütlüydü. Baslangiçta bu isin yapilabilecegini imkân dâhilinde görmedi; sonralari ise Ingiltere ve Fransa'nin arasinda kaldi. Ayni zamanda Misir üzerindeki hukukuna zarar vermeden ve haklarini tehlikeye atmadan meseleyi çözmek için ugrasti. Osmanli Devleti, kanal tartismalari sirasinda birçok iç ve dis sorunla karsi karsiya kaldigi için bu ise bütün dikkatini veremedi. Yine de bu isi ciddiyetle ve büyük bir titizlikle uzun süre takip etti. Elindeki sinirli imkânlar ve karsilastigi baska sorunlar kanal meselesinin çözümünü zorlastirdi. Kanal meselesinde birçok muhatap vardi: Fransa, Avusturya ve Ingiltere en önde gelenlerdi. Ancak Osmanli Devleti bu meselede kilit devlet konumdaydi. Kimi zaman sartlara bagli olarak degisiklikler gösterse de, Osmanli Devleti kanal konusunda her seye ragmen kararli bir politika takip etti.Iki denizin birbirine kavusmasi 15 Agustos 1869'da tamamlandi. Ismail Pasa ile Lesseps, kanalin açilis merasiminin 17 Kasim 1869'da yapilmasina karar verdi. Açilis essiz bir merasimle gerçeklesti. Ismail Pasa Avrupa'yi dolasarak hükümdarlari, kanalin açilisina bizzat davet etti. Yapilacak senlikler ve tören için kendi kesesinden 20 milyon Fr. verdi. Açilis törenine imparator ve imparatoriçeler, kral ve kraliçeler, prens ve prensesler ile bilim adamlari, sairler, Avrupa'nin birçok meshur ismi davet edildi ve onlar da kismen geldiler. Süveys Kanali'nin açilis törenine yaninda Imparator Fransuva Jozef bulundugu halde Fransa Imparatoriçesi Eugenie katildi. Prusya veliahdi, Hollanda veliahdiyla esi, Hanovre prensiyle, Ingiltere'nin Istanbul elçisi Henry Elliot, Avusturya Amirali Tegethof, Kont Andrasi en yüksek tabaka misafirler arasindaydi.Süveys Kanali'nin Osmanli Devleti'nin varligi ile dogrudan ilgisi vardir. Bunu birkaç açidan ele almak mümkündür. Birincisi Osmanli Devleti'nin elinde olan Ortadogu topraklarina daha fazla yabancinin gelmesi, ikincisi dünya ticaretindeki degisimle beraber ticaret yollarinin ve stratejik yerlerin zamanla degismis olmasi, üçüncüsü Misir'in Osmanli Devleti'nin elinden çikmasi ve dördüncüsü de Ingiltere'nin Osmanli Devleti'nin toprak bütünlügünü savunmaktan vazgeçmesi ilk akla gelenlerdir. Bunlar tek tek ele alindiginda Süveys Kanali'nin Osmanli Devleti'ne etkisi ve onun ömrünü ne sekilde kisalttigini anlamak daha kolay olacaktir.(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat