9786052070864
391998
https://www.tdedkitap.com/suvari-tegmen-safiyyuddin-efendi-nin-canakkale-ve-kafkas-cephesi-harp-hatirati
Süvari Teğmen Safiyyüddin Efendi’nin Çanakkale ve Kafkas Cephesi Harp Hatıratı
136.00
Safiyyüddin Efendi, Seferberlik ilanıyla gönüllü askere kaydolan ve vatan müdafaasına koşan binlerce vatanperver gençten birisi olarak, 31 Temmuz 1914 tarihinden 4 Kasım 1917 tarihine kadar yaşayıp gördüklerini, günü gününe tuttuğu notlarından istifade etmek suretiyle 1918 yılı Şubat ayında hatırat olarak kaleme almıştır.
Bu hatıratta süvari yedek subay adayı olarak başlayıp teğmenliğe terfi ettiği askerlik hayatının Çanakkale ve Kafkas cepheleri anlatılmaktadır.
Harbe ilk dahil olduğu Çanakkale cephesinde, Yaylatepe ve bilhassa en kanlı ve yoğun mücadelenin yaşandığı Kanlısırt siperlerindeki muharebeleri, cephe ve cephe arkasındaki durumu, düşmanın dehşet verici bombardımanlarını ve en nihayet kazanılan zaferi hatıratına kaydetmiştir.
Çanakkale'den sonra kıtasıyla birlikte gittiği Kafkas cephesinde ise, Bitlis ve Muş'un Ruslardan geri alınmasıyla neticelenen muharebeleri, bu cephede sadece düşmana değil, bölgenin iklim ve coğrafî zorluklarına karşı verilen mücadeleyi çarpıcı dille anlatmaktadır.
Safiyyüddin Bey'in, 1. Dünya Savaşı'nın iki önemli cephesindeki gözlem ve şahitliklerini aktardığı bu hatırat, haiz olduğu özgün ve ilginç bilgilerle okuyucuya emsallerinden farklı bir tad verecektir.
Bu hatıratta süvari yedek subay adayı olarak başlayıp teğmenliğe terfi ettiği askerlik hayatının Çanakkale ve Kafkas cepheleri anlatılmaktadır.
Harbe ilk dahil olduğu Çanakkale cephesinde, Yaylatepe ve bilhassa en kanlı ve yoğun mücadelenin yaşandığı Kanlısırt siperlerindeki muharebeleri, cephe ve cephe arkasındaki durumu, düşmanın dehşet verici bombardımanlarını ve en nihayet kazanılan zaferi hatıratına kaydetmiştir.
Çanakkale'den sonra kıtasıyla birlikte gittiği Kafkas cephesinde ise, Bitlis ve Muş'un Ruslardan geri alınmasıyla neticelenen muharebeleri, bu cephede sadece düşmana değil, bölgenin iklim ve coğrafî zorluklarına karşı verilen mücadeleyi çarpıcı dille anlatmaktadır.
Safiyyüddin Bey'in, 1. Dünya Savaşı'nın iki önemli cephesindeki gözlem ve şahitliklerini aktardığı bu hatırat, haiz olduğu özgün ve ilginç bilgilerle okuyucuya emsallerinden farklı bir tad verecektir.
Safiyyüddin Efendi, Seferberlik ilanıyla gönüllü askere kaydolan ve vatan müdafaasına koşan binlerce vatanperver gençten birisi olarak, 31 Temmuz 1914 tarihinden 4 Kasım 1917 tarihine kadar yaşayıp gördüklerini, günü gününe tuttuğu notlarından istifade etmek suretiyle 1918 yılı Şubat ayında hatırat olarak kaleme almıştır.
Bu hatıratta süvari yedek subay adayı olarak başlayıp teğmenliğe terfi ettiği askerlik hayatının Çanakkale ve Kafkas cepheleri anlatılmaktadır.
Harbe ilk dahil olduğu Çanakkale cephesinde, Yaylatepe ve bilhassa en kanlı ve yoğun mücadelenin yaşandığı Kanlısırt siperlerindeki muharebeleri, cephe ve cephe arkasındaki durumu, düşmanın dehşet verici bombardımanlarını ve en nihayet kazanılan zaferi hatıratına kaydetmiştir.
Çanakkale'den sonra kıtasıyla birlikte gittiği Kafkas cephesinde ise, Bitlis ve Muş'un Ruslardan geri alınmasıyla neticelenen muharebeleri, bu cephede sadece düşmana değil, bölgenin iklim ve coğrafî zorluklarına karşı verilen mücadeleyi çarpıcı dille anlatmaktadır.
Safiyyüddin Bey'in, 1. Dünya Savaşı'nın iki önemli cephesindeki gözlem ve şahitliklerini aktardığı bu hatırat, haiz olduğu özgün ve ilginç bilgilerle okuyucuya emsallerinden farklı bir tad verecektir.
Bu hatıratta süvari yedek subay adayı olarak başlayıp teğmenliğe terfi ettiği askerlik hayatının Çanakkale ve Kafkas cepheleri anlatılmaktadır.
Harbe ilk dahil olduğu Çanakkale cephesinde, Yaylatepe ve bilhassa en kanlı ve yoğun mücadelenin yaşandığı Kanlısırt siperlerindeki muharebeleri, cephe ve cephe arkasındaki durumu, düşmanın dehşet verici bombardımanlarını ve en nihayet kazanılan zaferi hatıratına kaydetmiştir.
Çanakkale'den sonra kıtasıyla birlikte gittiği Kafkas cephesinde ise, Bitlis ve Muş'un Ruslardan geri alınmasıyla neticelenen muharebeleri, bu cephede sadece düşmana değil, bölgenin iklim ve coğrafî zorluklarına karşı verilen mücadeleyi çarpıcı dille anlatmaktadır.
Safiyyüddin Bey'in, 1. Dünya Savaşı'nın iki önemli cephesindeki gözlem ve şahitliklerini aktardığı bu hatırat, haiz olduğu özgün ve ilginç bilgilerle okuyucuya emsallerinden farklı bir tad verecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.