Sultan III. Selim

III. Selim'in kimi bakimlardan bir "modernist" oldugunu düsünmek mümkünse de icraatlari göstermektedir ki o, gelenekçi islahatçilarla modernist islahatçilar arasinda bir köprüydü. 1789 yilinda tahta geçtikten sonra, Yeniçeriler, sipahiler ve humbaracilar olmak üzere mevcut askeri ocaklari modernize ve islah etmeye koyuldu. Savas tehdidi daha kapsamli ve radikal islahatlari imkânsiz kildi. Savas bittikten sonra önemli bir degisiklik meydana geldi. Eski ocaklari -ya da en azindan bu tür islahatlari kabullenecek olanlari- islah etme çabalarina devam ederken bir yandan da Yeniçeri ve sipahi ocaklarinin zayifligina ve itaatsizligine, Nizam-i Cedid ordusunu kurarak karsilik verdi. III. Selim'in sinirli askeri islahatlari amaçlarinin çok ötesinde sonuçlar verdi. Askeri mülahazalarla yabanci dil ve tekniklerle egitim alan Osmanlilar, Avrupa literatürünün içine dalarak Avrupa yasam tarzini ve fikriyatini algilayabildiler. III. Selim, Osmanli Imparatorlugu'na yeni kurumlarin, uygulamalarin ve fikirlerin gelmesini sagladi; eski islahat kavraminin yerine yenisinin kondugu bir süreç baslatti.