9789755746319
489639
https://www.tdedkitap.com/suhreverdinin-ibn-sina-elestirisi
Sühreverdi'nin İbn Sina Eleştirisi
192.00
Sihâbüddîn Sühreverdî'nin felsefeyle münasebeti, sadece üslup degil maksad ve netice bakimindan da kelimenin tam mânâsi ile felsefî; felsefî mesgalesinin en aslî cüzü olan Ibn Sînâ elestirisi de felsefî bir elestiridir. Çünkü Sühreverdî rûhen degilse dahi aklen Messâî bir ailede dogmus; fikrî formasyonunu önemli nisbette orada tamamlamis; ama ömrünün belli bir noktasinda yeni bir hakikat arama yolculuguna çikmistir. Ancak bu yolculuk sonunda adini “Isrâk felsefesi” koydugu kendi hakikatini bulduktan sonra dahi aile ferdleriyle bagini koparmamis; bilakis onlari kendi hakikatine ihtida ettirmek için atesli bir fikrî mücadeleye tutusmustur. Ama bu tartismasini, Aristoteles'le degil Ibn Sînâ ile yapmistir. Bu çalismanin gayesi de Sühreverdî'nin Ibn Sînâ ile yaptigi isbu hakikat muhavere ve münakasasinin elestirel, objektif ve ayrintili bir hikâyesini sunmaktir.
Sühreverdî'nin elestirileri ortaya konulurken, asil olarak Hikmetü'l-Isrâk'a dayanilmis; diger eserlerine Hikmetü'l-Isrâk'teki elestirileri açiklayici oldugu nisbette müracaat edilmistir. Çünkü bilindigi üzere Sühreverdî, Kitâbü't-Telvîhât, el-Mesâri‘ ve'l-Mutârahât ve el-Mukavamât gibi diger felsefî eserlerini, zaman zaman Isrâkî renge bürünse de, agirlikli olarak Messâî üslupta yazmistir. Ibn Sînâ'nin fikirleri açiklanirken, daha ziyade el-Isârât ve't-Tenbîhât'a müracaat edilmistir. Zira Isârât, filozofun hem ömrünün son yillarinda yazdigi hem de sadece kendi görüslerine yer verdigi bir felsefî eseridir. Ayrica, görünen o ki Sühreverdî, Ibn Sînâ'nin fikirlerini çogu zaman bu eserine dayanarak elestirmistir
Sihâbüddîn Sühreverdî'nin felsefeyle münasebeti, sadece üslup degil maksad ve netice bakimindan da kelimenin tam mânâsi ile felsefî; felsefî mesgalesinin en aslî cüzü olan Ibn Sînâ elestirisi de felsefî bir elestiridir. Çünkü Sühreverdî rûhen degilse dahi aklen Messâî bir ailede dogmus; fikrî formasyonunu önemli nisbette orada tamamlamis; ama ömrünün belli bir noktasinda yeni bir hakikat arama yolculuguna çikmistir. Ancak bu yolculuk sonunda adini “Isrâk felsefesi” koydugu kendi hakikatini bulduktan sonra dahi aile ferdleriyle bagini koparmamis; bilakis onlari kendi hakikatine ihtida ettirmek için atesli bir fikrî mücadeleye tutusmustur. Ama bu tartismasini, Aristoteles'le degil Ibn Sînâ ile yapmistir. Bu çalismanin gayesi de Sühreverdî'nin Ibn Sînâ ile yaptigi isbu hakikat muhavere ve münakasasinin elestirel, objektif ve ayrintili bir hikâyesini sunmaktir.
Sühreverdî'nin elestirileri ortaya konulurken, asil olarak Hikmetü'l-Isrâk'a dayanilmis; diger eserlerine Hikmetü'l-Isrâk'teki elestirileri açiklayici oldugu nisbette müracaat edilmistir. Çünkü bilindigi üzere Sühreverdî, Kitâbü't-Telvîhât, el-Mesâri‘ ve'l-Mutârahât ve el-Mukavamât gibi diger felsefî eserlerini, zaman zaman Isrâkî renge bürünse de, agirlikli olarak Messâî üslupta yazmistir. Ibn Sînâ'nin fikirleri açiklanirken, daha ziyade el-Isârât ve't-Tenbîhât'a müracaat edilmistir. Zira Isârât, filozofun hem ömrünün son yillarinda yazdigi hem de sadece kendi görüslerine yer verdigi bir felsefî eseridir. Ayrica, görünen o ki Sühreverdî, Ibn Sînâ'nin fikirlerini çogu zaman bu eserine dayanarak elestirmistir
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.