9786059706544
531553
https://www.tdedkitap.com/suc-korkusu-turkiye-kentlerinde-bir-alan-arastirmasi
Suç Korkusu Türkiye Kentlerinde Bir Alan Araştırması
110.40
Günümüzün hizla kalabaliklasan kentleri, halihazirda yüzlesmek zorunda olduklari sorunlarin dönüsümüne ve yeni sorunlarin da uyanisina sahne oluyor. Bu süreçte kentler giderek "güvensizligin mekânlar"i haline geliyor. Acaba bunun nedeni kentlerin daha kozmopolit bir hal almasi mi? Geleneksel mahallenin yok olusu mu? Toplumsal denetim mekanizmalarinin asinmasi ve buna bagli olarak kentsel suçun yayginlasmasi, çesitlenmesi ve yasami tehdit edecek boyutlara ulasmis olmasi mi? Yoksa buzdaginin görünmeyen kisminda sakli kalan baska nedenler mi? Bu sorular zihinleri kurcalarken, güvensizligin sonuçlari olanca hiziyla kentleri ve tabii ki sakinlerini etkileyerek, kent yasamini biçimlendirmeye devam ediyor.Bugün kentlerin güvenligine dair sorunlar yalnizca suçun "görünür" maliyetleriyle sinirli degil. Artan suç oranlarinin neden oldugu olumsuzluklardan en çok "es geçileni", buna karsin "en sinsi ve yikici" olani; kentsel mekânda duyulan "suç korkusu"... Korku, bugünün kentlerinde bulasici bir hastalik gibi hizla yayiliyor ve kentin sakinlerini giderek daha fazla etkisi altina aliyor. Bir yandan tüketim mekâni haline ge(tiri)len kentlerde pompalanan tüketim çilginligi, diger yandan sakinlerinin gelir dagilimindaki dengesizliklerin somut delilleri olarak beliren kentsel çöküntü alanlari, varoslar ve mülteci gettolari, suç korkusunu giderek kentlerin en önemli sorunlarindan biri haline getiriyor. Suç korkusu, kentlinin yasam kalitesini azaltiyor, gündelik hayatinda onu sinirlandiriyor, hatta kimi zaman kentliyi evine hapsediyor. Elinizdeki bu çalisma, yalniz bugünün sorunu olmakla kalmayan, gelecegin kentlerinin sorunu olmayi sürdürecek olan suç korkusunu, Türkiye'de yasayan kent sakinlerinin algilari baglaminda degerlendirerek, konuya iliskin yazina bir kapi araliyor.
Günümüzün hizla kalabaliklasan kentleri, halihazirda yüzlesmek zorunda olduklari sorunlarin dönüsümüne ve yeni sorunlarin da uyanisina sahne oluyor. Bu süreçte kentler giderek "güvensizligin mekânlar"i haline geliyor. Acaba bunun nedeni kentlerin daha kozmopolit bir hal almasi mi? Geleneksel mahallenin yok olusu mu? Toplumsal denetim mekanizmalarinin asinmasi ve buna bagli olarak kentsel suçun yayginlasmasi, çesitlenmesi ve yasami tehdit edecek boyutlara ulasmis olmasi mi? Yoksa buzdaginin görünmeyen kisminda sakli kalan baska nedenler mi? Bu sorular zihinleri kurcalarken, güvensizligin sonuçlari olanca hiziyla kentleri ve tabii ki sakinlerini etkileyerek, kent yasamini biçimlendirmeye devam ediyor.Bugün kentlerin güvenligine dair sorunlar yalnizca suçun "görünür" maliyetleriyle sinirli degil. Artan suç oranlarinin neden oldugu olumsuzluklardan en çok "es geçileni", buna karsin "en sinsi ve yikici" olani; kentsel mekânda duyulan "suç korkusu"... Korku, bugünün kentlerinde bulasici bir hastalik gibi hizla yayiliyor ve kentin sakinlerini giderek daha fazla etkisi altina aliyor. Bir yandan tüketim mekâni haline ge(tiri)len kentlerde pompalanan tüketim çilginligi, diger yandan sakinlerinin gelir dagilimindaki dengesizliklerin somut delilleri olarak beliren kentsel çöküntü alanlari, varoslar ve mülteci gettolari, suç korkusunu giderek kentlerin en önemli sorunlarindan biri haline getiriyor. Suç korkusu, kentlinin yasam kalitesini azaltiyor, gündelik hayatinda onu sinirlandiriyor, hatta kimi zaman kentliyi evine hapsediyor. Elinizdeki bu çalisma, yalniz bugünün sorunu olmakla kalmayan, gelecegin kentlerinin sorunu olmayi sürdürecek olan suç korkusunu, Türkiye'de yasayan kent sakinlerinin algilari baglaminda degerlendirerek, konuya iliskin yazina bir kapi araliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.