Sonbahar Bitimi

Stok Kodu:
9789944362023
Sayfa Sayısı:
80
Basım Tarihi:
2009-01
Kategori:
%20 indirimli
16,00TL
12,80TL
9789944362023
504225
Sonbahar Bitimi
Sonbahar Bitimi
12.80

Mehmet Erikli, "Sonbahar Bitimi" adli bu ilk deneme kitabinda sehri, insanlari, rüyalari, uzakliklari, hayalleri ve yalnizligi, ask ile anlatiyor. "Gün isiginin degdigi yer kadar su yalnizlik ve onun iç kemiren egri bügrü disleri... Sokak direklerine sürtüne sürtüne geçen bir dilencinin kaldirimlar üzerinde biraktigi ve sadece karincalarin tasidigi umutlar... Böyle bir yalnizlik görülmedi ve hiç kimse dilencileri bu kadar perisan halde görmedi diyerek durdugu camin kiyisindan ayrilarak binlerce umudun kayboldugu ya da yeniden yeserdigi otel odasinin bir kösesine sanki bir anda vücuduna hastalik ugramis gibi çöküverdi; titriyordu... Nefes alip verisleri sönmek üzere olan bir mumdan farksizdi ve beti benzi de saridan daha sari haldeydi. Onun yüzü sariyi doguran renkti... Etrafina ve üfleyip yikilabilecek kadar ince örülmüs tozdan duvarlara ürpererek bakti. Önce gözlerini kaybetti odalarin içinde ve sonra bakislarini kefenledi içindeki unutulmusluk hissi. Kalemin kirilgan ucu gecenin bir yarisinda dokununca kâgitlara yepyeni bir dünya kuruldu kelimelerden... Kelimelerin içlerinde yalnizligi topladi karincalar tozdan ince elleriyle ve karincalarin karinlarinda ezilmis bir üzümün buruk suyu gün isiginin sicaginda buharlasarak kimsesizlige karisti…"

Mehmet Erikli, "Sonbahar Bitimi" adli bu ilk deneme kitabinda sehri, insanlari, rüyalari, uzakliklari, hayalleri ve yalnizligi, ask ile anlatiyor. "Gün isiginin degdigi yer kadar su yalnizlik ve onun iç kemiren egri bügrü disleri... Sokak direklerine sürtüne sürtüne geçen bir dilencinin kaldirimlar üzerinde biraktigi ve sadece karincalarin tasidigi umutlar... Böyle bir yalnizlik görülmedi ve hiç kimse dilencileri bu kadar perisan halde görmedi diyerek durdugu camin kiyisindan ayrilarak binlerce umudun kayboldugu ya da yeniden yeserdigi otel odasinin bir kösesine sanki bir anda vücuduna hastalik ugramis gibi çöküverdi; titriyordu... Nefes alip verisleri sönmek üzere olan bir mumdan farksizdi ve beti benzi de saridan daha sari haldeydi. Onun yüzü sariyi doguran renkti... Etrafina ve üfleyip yikilabilecek kadar ince örülmüs tozdan duvarlara ürpererek bakti. Önce gözlerini kaybetti odalarin içinde ve sonra bakislarini kefenledi içindeki unutulmusluk hissi. Kalemin kirilgan ucu gecenin bir yarisinda dokununca kâgitlara yepyeni bir dünya kuruldu kelimelerden... Kelimelerin içlerinde yalnizligi topladi karincalar tozdan ince elleriyle ve karincalarin karinlarinda ezilmis bir üzümün buruk suyu gün isiginin sicaginda buharlasarak kimsesizlige karisti…"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat