Son İstasyon

Stok Kodu:
9786055075736
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%20 indirimli
17,00TL
13,60TL
9786055075736
432695
Son İstasyon
Son İstasyon
13.60
Tolga Aydogan, Son Istasyon'da yer alan öykülerinde siradan insanlarin kalplerinde yasattiklari o sicak asklari, savrulmalari, kaygilari ve kimi zaman kendilerinden bile sakladiklari sevinçleri, korkulari dile getiriyor. Sehrin içinde görmezden gelinen, kaybolan küçük insanlarin büyük hayallerini, tasra havasini teneffüs edeceginiz samimi öykülerle karsiniza çikiyor. Herkesin mutlaka kendinden bir sey bulacagi, iç dünyaniza yapacaginiz bir yolculuk bu kitabin sayfalarinda cümlelerle somutlasarak düslerinize sesleniyor.***“Karsisinda göl… Karanlik. Ay ilgim salgim, bulutlarin arkasina gizlenmis, gönlü olup didarini gösterse, az biraz parildayiverse isiltisi yaban otlarinin altina gizlenen pasli raylara vurup elmas gibi parlatacak. Az önce yagan yagmurun sogugu çöreklenmis geceye. Durmanin imkâni var mi bu yalnizliga terk edilmis istasyonda.(...)“'Memlekette kaçacak yer mi kaldi Zübeyde?' ‘Benim aklim ermez Kadir. Cepheden uzak olursak canimiz da güvende olurmus diyor babam.' Gülümsedi Kadir: ‘Memleket güvende degilken insan kendi güvenligini nasil bu kadar düsünür!' Zübeyde haz etmedi bu cümlelerden. Asti suratini. ‘Sen gidersen bende cepheye giderim Zübeyde!' Yürek kalkinligiyla: ‘Ya biz ne olacagiz?' ‘Ya memleket?' Sustu. Uzun uzun bakti Zübeyde. Kadir'in gözlerine bakti. Gözlerinin içindeki karanliga… Belirsizlige…”
Tolga Aydogan, Son Istasyon'da yer alan öykülerinde siradan insanlarin kalplerinde yasattiklari o sicak asklari, savrulmalari, kaygilari ve kimi zaman kendilerinden bile sakladiklari sevinçleri, korkulari dile getiriyor. Sehrin içinde görmezden gelinen, kaybolan küçük insanlarin büyük hayallerini, tasra havasini teneffüs edeceginiz samimi öykülerle karsiniza çikiyor. Herkesin mutlaka kendinden bir sey bulacagi, iç dünyaniza yapacaginiz bir yolculuk bu kitabin sayfalarinda cümlelerle somutlasarak düslerinize sesleniyor.***“Karsisinda göl… Karanlik. Ay ilgim salgim, bulutlarin arkasina gizlenmis, gönlü olup didarini gösterse, az biraz parildayiverse isiltisi yaban otlarinin altina gizlenen pasli raylara vurup elmas gibi parlatacak. Az önce yagan yagmurun sogugu çöreklenmis geceye. Durmanin imkâni var mi bu yalnizliga terk edilmis istasyonda.(...)“'Memlekette kaçacak yer mi kaldi Zübeyde?' ‘Benim aklim ermez Kadir. Cepheden uzak olursak canimiz da güvende olurmus diyor babam.' Gülümsedi Kadir: ‘Memleket güvende degilken insan kendi güvenligini nasil bu kadar düsünür!' Zübeyde haz etmedi bu cümlelerden. Asti suratini. ‘Sen gidersen bende cepheye giderim Zübeyde!' Yürek kalkinligiyla: ‘Ya biz ne olacagiz?' ‘Ya memleket?' Sustu. Uzun uzun bakti Zübeyde. Kadir'in gözlerine bakti. Gözlerinin içindeki karanliga… Belirsizlige…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat