9789750823831
459084
https://www.tdedkitap.com/son-bakista-sanat
Son Bakışta Sanat
19.26
Sanatin ve sanat eserlerinin hayatimizda ne kadar yeri var? Sanata nasil bakiyoruz? Sanat bizim için ne ifade ediyor? Ya da ediyor mu? Bu sorulara yanit vermeden önce söyle bir düsünelim. Kendimizle, iç dünyamizla olan bütünlügümüzü kaybettikçe aklimiz da duyular dünyasina yabancilasmaya baslamiyor mu? Maddi sinirlar içine sikisip kalan aklimiz, nedensel baglardan uzaklasip bizi ne kadar zenginlestirebiliyor?Görünen o ki dogadan kopan insana akil sekil vermeye basladikça duyular köreliyor. Akil her seyi belirler oldugunda bilgi, bilim de uzmanlasarak bütünselligini yitiriyor. Uzmanlasan insan da bütünsel bakis gelistirmekten uzaklasiyor. Bir alanda uzmanlasirken birçok alandaki yetilerimiz körelmeye basliyor. Ve ne yazik ki gelismenin yegâne yolu da bu olarak görülüyor. Dolayisiyla çogumuz için biçim içerikten daha önemli bir hale geliyor. Çünkü akil biçimi mesrulastiriyor içerigi degil. Iste tam da bu noktada, bu kisirdöngüden çikabilmek için yukaridaki sorulari sormak önem kazaniyor.Taylan Altug, kitabin adina Son Bakista Sanat demis. Buradaki “Son Bakis”, kendi ifadesiyle ilk elde, felsefi estetigin sanata ve sanat eserlerine bakisini ima ediyor. Yazar, felsefi estetigin sonda gelen, sonradan gelen bir son-görü olarak, sanatla olan zorunlu bagina, etkilesimine ve karsilikli bagimliligina bir telmihte bulunuyor; bunu yaparken “… zamanimizda salt duyumda duyulara hos gelen seyle eylesip duran postmodern yüzey estetigi içinde ölüp gitmekte olan sanatin” yeniden kazanilip kazanilamayacagini irdeliyor. Bir umut arayisinin: Felsefi estetik çerçevesinde, sanatin bir seyi ifade ederken ayni zamanda onu gizleyen özelliginin pesine düsüyor.
Sanatin ve sanat eserlerinin hayatimizda ne kadar yeri var? Sanata nasil bakiyoruz? Sanat bizim için ne ifade ediyor? Ya da ediyor mu? Bu sorulara yanit vermeden önce söyle bir düsünelim. Kendimizle, iç dünyamizla olan bütünlügümüzü kaybettikçe aklimiz da duyular dünyasina yabancilasmaya baslamiyor mu? Maddi sinirlar içine sikisip kalan aklimiz, nedensel baglardan uzaklasip bizi ne kadar zenginlestirebiliyor?Görünen o ki dogadan kopan insana akil sekil vermeye basladikça duyular köreliyor. Akil her seyi belirler oldugunda bilgi, bilim de uzmanlasarak bütünselligini yitiriyor. Uzmanlasan insan da bütünsel bakis gelistirmekten uzaklasiyor. Bir alanda uzmanlasirken birçok alandaki yetilerimiz körelmeye basliyor. Ve ne yazik ki gelismenin yegâne yolu da bu olarak görülüyor. Dolayisiyla çogumuz için biçim içerikten daha önemli bir hale geliyor. Çünkü akil biçimi mesrulastiriyor içerigi degil. Iste tam da bu noktada, bu kisirdöngüden çikabilmek için yukaridaki sorulari sormak önem kazaniyor.Taylan Altug, kitabin adina Son Bakista Sanat demis. Buradaki “Son Bakis”, kendi ifadesiyle ilk elde, felsefi estetigin sanata ve sanat eserlerine bakisini ima ediyor. Yazar, felsefi estetigin sonda gelen, sonradan gelen bir son-görü olarak, sanatla olan zorunlu bagina, etkilesimine ve karsilikli bagimliligina bir telmihte bulunuyor; bunu yaparken “… zamanimizda salt duyumda duyulara hos gelen seyle eylesip duran postmodern yüzey estetigi içinde ölüp gitmekte olan sanatin” yeniden kazanilip kazanilamayacagini irdeliyor. Bir umut arayisinin: Felsefi estetik çerçevesinde, sanatin bir seyi ifade ederken ayni zamanda onu gizleyen özelliginin pesine düsüyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.