Siyasetin Sonu “Adil Düzen“den “Dünya Gerçekleri“ne

Stok Kodu:
9789756132333
Sayfa Sayısı:
544
Basım Tarihi:
2007-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
27,78TL
22,22TL
9789756132333
491043
Siyasetin Sonu “Adil Düzen“den “Dünya Gerçekleri“ne
Siyasetin Sonu “Adil Düzen“den “Dünya Gerçekleri“ne
22.22
AKP'yi kuran ana aktörler Refah Partisi geleneginden geliyorlardi ama onlar Islamci damar içindeki elestirel okumadan çok Türkiye'de 24 Ocak (1980) kararlari ile birlikte baslayan neo-liberal politikalar ve toplumsal savrulmanin eseridirler. AKP'nin ana aktörleri, “Biz artik Islamci degiliz“ derken, sadece devlete Islam'dan kotarilmis yeni bir ideoloji tasimak anlamindaki Islamciliktan imtina etmiyorlar, ayni zamanda bir durus ve yönelisten vazgeçiyorlardi. Müslümanlarin siyaseti bitmedi, bitmez. Ama bir dönemin kapandigi kesin. Müslümanlarin bundan sonra bugüne kadar kullandiklari yöntem ve tarzla siyasetlerini sürdürebilmeleri mümkün degil. Zaten, Erbakan Hoca da, Saadet Partisi'nin degismesine izin vermeyerek bir sekilde bu dönemin kapandigini ilan etmis oldu. Türkiye'nin ve dünyanin 28 Subat'i, bu kitapta anlatilan savrulmalari getirmis, Müslümanlarin siyasetini geriletmistir ama ayni zamanda gelecek için önemli imkânlar da olusturmustur. Artan baskilar, saldirilar, isgaller, küresel kusatma en çok Müslümanlari etkilemektedir... Bu durumda, küresel sömürüye karsi en büyük tepki ve cevap yine Islam cografyasindan yükselmektedir. Simdi esas soru, Müslüman siyasetçilerin, yasananlardan hareketle, yeni duruma uygun yeni bir siyaset ortaya çikarip çikaramayacaklari sorusudur... Bunun nesvünema bulacagi yer, otoriter rejimler ve isgallerle bogusan ülkeler degil, kesintili ve sorunlu da olsa elli yili askin bir süreden beri modernlesme ve demokrasiyi tecrübe eden Türkiye'dir. (Tanitim Bülteninden)
AKP'yi kuran ana aktörler Refah Partisi geleneginden geliyorlardi ama onlar Islamci damar içindeki elestirel okumadan çok Türkiye'de 24 Ocak (1980) kararlari ile birlikte baslayan neo-liberal politikalar ve toplumsal savrulmanin eseridirler. AKP'nin ana aktörleri, “Biz artik Islamci degiliz“ derken, sadece devlete Islam'dan kotarilmis yeni bir ideoloji tasimak anlamindaki Islamciliktan imtina etmiyorlar, ayni zamanda bir durus ve yönelisten vazgeçiyorlardi. Müslümanlarin siyaseti bitmedi, bitmez. Ama bir dönemin kapandigi kesin. Müslümanlarin bundan sonra bugüne kadar kullandiklari yöntem ve tarzla siyasetlerini sürdürebilmeleri mümkün degil. Zaten, Erbakan Hoca da, Saadet Partisi'nin degismesine izin vermeyerek bir sekilde bu dönemin kapandigini ilan etmis oldu. Türkiye'nin ve dünyanin 28 Subat'i, bu kitapta anlatilan savrulmalari getirmis, Müslümanlarin siyasetini geriletmistir ama ayni zamanda gelecek için önemli imkânlar da olusturmustur. Artan baskilar, saldirilar, isgaller, küresel kusatma en çok Müslümanlari etkilemektedir... Bu durumda, küresel sömürüye karsi en büyük tepki ve cevap yine Islam cografyasindan yükselmektedir. Simdi esas soru, Müslüman siyasetçilerin, yasananlardan hareketle, yeni duruma uygun yeni bir siyaset ortaya çikarip çikaramayacaklari sorusudur... Bunun nesvünema bulacagi yer, otoriter rejimler ve isgallerle bogusan ülkeler degil, kesintili ve sorunlu da olsa elli yili askin bir süreden beri modernlesme ve demokrasiyi tecrübe eden Türkiye'dir. (Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat