9786055145460
433766
https://www.tdedkitap.com/siyaset-psikolojisi-1
Siyaset Psikolojisi
29.60
Insan psikolojisi ve Siyaset Psikolojisi üzerine yapilan tanimlamalar, insanin tek boyutlu olarak, tek güdülü olarak, tek amaçli olarak tanimlanamayacagini da göstermektedir. Insan, tek bir dürtünün araci olarak algilanamayacagi gibi, rasyonel veya irrasyonel bir tek belirleyici sebebin deterministik nedeni veya sonucu/ürünü olarak da ele alinamaz. Insan; “çesitli yogunluk durumlarinda olusan sonuçlarin bilesiminden çok daha fazlasidir”. Bu yüzden, sonsuz sayida insan davranis güdüsü, sonsuz sayida insan iliskilerinin kombinezonu olabilir. Asil olan, siyasetin tüm insanlari ortak bir üst aklin ürünü olan güdü ile tercihe zorlamamasi, onlarin hayatini bir üstün/”iyi” doga ile düzenlememesidir. Siyaset, insanlarin dogasini, dogasinin iyilestirilmesini, gelistirilmesini düzenlemek üzerine degil, insan dogasinin kendisini gerçeklestirmesinin önündeki engelleri kaldirmak ve gelismesini kolaylastiran sartlari yaratmak üzerine kurulmalidir. Tek gelisme yolu da bireyin kendi özgürlügünü sadece kendisinin belirlemesi/planlamasidir. Diger tüm belirleyici/düzenleyici/planlayici siyasetler bireyin köleligini gelistirir. Bu planlayici politikalarin amaci, yönü ve yöntemi ne olursa olsun, nereye olursa olsun. Insani “mutlu kilma” adina söylenen ve uygulanan tüm siyaset kurgulamalari, insanin “mutlu olma” hakkini gasp ettigi gibi, insani, insan yapan sonsuz tercihler arasinda karar verme iradesini sinirlandirir ve sonuçta “mutlulugu arama” özgürlügünü de yok eder.Siyaset; ne kadar farkli olursa olsun, insan dogasindaki sirrin belirlenmesi üzerinden degil, kesfedilmesi; yok edilmesi, teklestirilmesi üzerinden degil de özgürlestirilmesi ve farkliliklara saygi duyulmasi üzerinden barisçi yollarla sürdürülmesidir. Insan dogasindaki farkliliklari yok etmek, teklestirmek ile insani kölelestirmek, hatta öldürmek arasinda hiçbir fark yoktur.
Insan psikolojisi ve Siyaset Psikolojisi üzerine yapilan tanimlamalar, insanin tek boyutlu olarak, tek güdülü olarak, tek amaçli olarak tanimlanamayacagini da göstermektedir. Insan, tek bir dürtünün araci olarak algilanamayacagi gibi, rasyonel veya irrasyonel bir tek belirleyici sebebin deterministik nedeni veya sonucu/ürünü olarak da ele alinamaz. Insan; “çesitli yogunluk durumlarinda olusan sonuçlarin bilesiminden çok daha fazlasidir”. Bu yüzden, sonsuz sayida insan davranis güdüsü, sonsuz sayida insan iliskilerinin kombinezonu olabilir. Asil olan, siyasetin tüm insanlari ortak bir üst aklin ürünü olan güdü ile tercihe zorlamamasi, onlarin hayatini bir üstün/”iyi” doga ile düzenlememesidir. Siyaset, insanlarin dogasini, dogasinin iyilestirilmesini, gelistirilmesini düzenlemek üzerine degil, insan dogasinin kendisini gerçeklestirmesinin önündeki engelleri kaldirmak ve gelismesini kolaylastiran sartlari yaratmak üzerine kurulmalidir. Tek gelisme yolu da bireyin kendi özgürlügünü sadece kendisinin belirlemesi/planlamasidir. Diger tüm belirleyici/düzenleyici/planlayici siyasetler bireyin köleligini gelistirir. Bu planlayici politikalarin amaci, yönü ve yöntemi ne olursa olsun, nereye olursa olsun. Insani “mutlu kilma” adina söylenen ve uygulanan tüm siyaset kurgulamalari, insanin “mutlu olma” hakkini gasp ettigi gibi, insani, insan yapan sonsuz tercihler arasinda karar verme iradesini sinirlandirir ve sonuçta “mutlulugu arama” özgürlügünü de yok eder.Siyaset; ne kadar farkli olursa olsun, insan dogasindaki sirrin belirlenmesi üzerinden degil, kesfedilmesi; yok edilmesi, teklestirilmesi üzerinden degil de özgürlestirilmesi ve farkliliklara saygi duyulmasi üzerinden barisçi yollarla sürdürülmesidir. Insan dogasindaki farkliliklari yok etmek, teklestirmek ile insani kölelestirmek, hatta öldürmek arasinda hiçbir fark yoktur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.