9786054937479
430203
https://www.tdedkitap.com/sis-daginin-cocuklari
Sis Dağının Çocukları
96.00
Harun Özdemir, bir çocugun gözünden bir bölgenin anatomisini sinema dili kadar yalin bir ifadeyle anlatmis. Okurken hiç yorulmuyor, zorlanmiyorsunuz. Anlatilanlarin gözünüzün önünden bir serit gibi akip gitmesi için hiçbir çaba sarf etmeniz gerekmiyor.
Kitabin hikâyesi 1960'larin sonuyla 1970'lerin basinda Trabzon'un Salpazari ilçesine bagli Fidanbasi köyünde geçiyor ama benzer hikâyelerin belki binlercesinin Karadeniz'in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yasanmis oldugunu tahmin etmek zor degil. Yazar yer yer siirsel, yer yer belgesel kivamda kaleme aldigi eserde küçük Harun vasitasiyla dönemin problemlerini, çocuklarin oyun ve oyuncaklarini, büyüklerin çilesini, bölgenin otantik yasantisini kesitler halinde gözlerimizin önüne seriyor. Arada tarihi ve sosyolojik sorgulamalari da ihmal etmiyor. Okurken yerine göre eglendim, ögrendim, heyecanlandim, hüzünlendim.
Bu alanda yazilmis kitaplar yok degil, ancak yeterli de degil. Özdemir'in kitabinin yeterlilige dogru atilmis degerli bir adim oldugunu düsünüyoruz. Kendisi kitapta dogal olarak otantik kelimeler de kullanmis, son bölümde bir mini sözlükle de anlamlarini açiklamis. Ben de kendisine rahmetli babaannemin duasini tekrarlayayim: Harun baskan, elin golun agrimasin...
Kitabin hikâyesi 1960'larin sonuyla 1970'lerin basinda Trabzon'un Salpazari ilçesine bagli Fidanbasi köyünde geçiyor ama benzer hikâyelerin belki binlercesinin Karadeniz'in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yasanmis oldugunu tahmin etmek zor degil. Yazar yer yer siirsel, yer yer belgesel kivamda kaleme aldigi eserde küçük Harun vasitasiyla dönemin problemlerini, çocuklarin oyun ve oyuncaklarini, büyüklerin çilesini, bölgenin otantik yasantisini kesitler halinde gözlerimizin önüne seriyor. Arada tarihi ve sosyolojik sorgulamalari da ihmal etmiyor. Okurken yerine göre eglendim, ögrendim, heyecanlandim, hüzünlendim.
Bu alanda yazilmis kitaplar yok degil, ancak yeterli de degil. Özdemir'in kitabinin yeterlilige dogru atilmis degerli bir adim oldugunu düsünüyoruz. Kendisi kitapta dogal olarak otantik kelimeler de kullanmis, son bölümde bir mini sözlükle de anlamlarini açiklamis. Ben de kendisine rahmetli babaannemin duasini tekrarlayayim: Harun baskan, elin golun agrimasin...
Harun Özdemir, bir çocugun gözünden bir bölgenin anatomisini sinema dili kadar yalin bir ifadeyle anlatmis. Okurken hiç yorulmuyor, zorlanmiyorsunuz. Anlatilanlarin gözünüzün önünden bir serit gibi akip gitmesi için hiçbir çaba sarf etmeniz gerekmiyor.
Kitabin hikâyesi 1960'larin sonuyla 1970'lerin basinda Trabzon'un Salpazari ilçesine bagli Fidanbasi köyünde geçiyor ama benzer hikâyelerin belki binlercesinin Karadeniz'in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yasanmis oldugunu tahmin etmek zor degil. Yazar yer yer siirsel, yer yer belgesel kivamda kaleme aldigi eserde küçük Harun vasitasiyla dönemin problemlerini, çocuklarin oyun ve oyuncaklarini, büyüklerin çilesini, bölgenin otantik yasantisini kesitler halinde gözlerimizin önüne seriyor. Arada tarihi ve sosyolojik sorgulamalari da ihmal etmiyor. Okurken yerine göre eglendim, ögrendim, heyecanlandim, hüzünlendim.
Bu alanda yazilmis kitaplar yok degil, ancak yeterli de degil. Özdemir'in kitabinin yeterlilige dogru atilmis degerli bir adim oldugunu düsünüyoruz. Kendisi kitapta dogal olarak otantik kelimeler de kullanmis, son bölümde bir mini sözlükle de anlamlarini açiklamis. Ben de kendisine rahmetli babaannemin duasini tekrarlayayim: Harun baskan, elin golun agrimasin...
Kitabin hikâyesi 1960'larin sonuyla 1970'lerin basinda Trabzon'un Salpazari ilçesine bagli Fidanbasi köyünde geçiyor ama benzer hikâyelerin belki binlercesinin Karadeniz'in benzer özelliklere sahip bütün köylerinde yasanmis oldugunu tahmin etmek zor degil. Yazar yer yer siirsel, yer yer belgesel kivamda kaleme aldigi eserde küçük Harun vasitasiyla dönemin problemlerini, çocuklarin oyun ve oyuncaklarini, büyüklerin çilesini, bölgenin otantik yasantisini kesitler halinde gözlerimizin önüne seriyor. Arada tarihi ve sosyolojik sorgulamalari da ihmal etmiyor. Okurken yerine göre eglendim, ögrendim, heyecanlandim, hüzünlendim.
Bu alanda yazilmis kitaplar yok degil, ancak yeterli de degil. Özdemir'in kitabinin yeterlilige dogru atilmis degerli bir adim oldugunu düsünüyoruz. Kendisi kitapta dogal olarak otantik kelimeler de kullanmis, son bölümde bir mini sözlükle de anlamlarini açiklamis. Ben de kendisine rahmetli babaannemin duasini tekrarlayayim: Harun baskan, elin golun agrimasin...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.