9786058832732
520088
https://www.tdedkitap.com/seytan-cildirdi
Şeytan Çıldırdı
7.41
Evde günlerdir bir matem havasi esiyordu. Necla öylece yatiyor, ne yasiyor nede ölüyordu. Üstüne üstlük birde Cafer hapse düsmüstü. Kimsede mecal kalmamisti. Olaylari en derin yasayan minicik bedeniyle Fatma'ydi; annesinin yüzü taninmayacak halde olmasina ragmen... Elini her tuttugunda, ellerine biraz yanmis et parçasi yapismasina ragmen... Annesinin elini hiç birakmiyordu. Ne yiyor, ne içiyor, ne de konusuyordu. Sadece annesinin yaninda oturup elini tutuyor, onu hayatta tutmaya çalisiyordu. Akli anlamasa da sanki ruhu olanlarin ve olacaklarin farkindaydi. Ne dedesi, ne nenesi onu annesinin yanindan uzaklastirmayi basaramamisti. Çirkinin karsisinda güzel... Kötünün karsisinda iyi... Yalnizligin karsisinda kalabalik... Hastaligin karsisinda sihhat... Kisaca her siyahin karsisinda beyaz, her beyazin karsisinda siyah vardi. Karsiligi olmayan tek mefhum ölümdür, aslinda... Yasamin karsisinda ölüm vardir, ama ölümün karsisinda yasam yoktur... Hiçbir sey yoktur. Ölüm bu nedenle bu kadar agirdir, soguktur. Acisini hafifletecek ziddi olmadigindan, kalicidir, geçmez ve hafiflemez. Hep bir yaradir insanin bagrinda... Üzüntülerin tahtinda oturur; diger bütün acilara babalik yapar. Ta ki, biriktirdigi acilarla birlikte kendiside ölümü tadinca tükenir korkusu... Ne var ki geride kalanlarin yüreginde aciya dönüserek. Ölüm hayatin renklerinden baska bir renktir, baska bir seydir.
Evde günlerdir bir matem havasi esiyordu. Necla öylece yatiyor, ne yasiyor nede ölüyordu. Üstüne üstlük birde Cafer hapse düsmüstü. Kimsede mecal kalmamisti. Olaylari en derin yasayan minicik bedeniyle Fatma'ydi; annesinin yüzü taninmayacak halde olmasina ragmen... Elini her tuttugunda, ellerine biraz yanmis et parçasi yapismasina ragmen... Annesinin elini hiç birakmiyordu. Ne yiyor, ne içiyor, ne de konusuyordu. Sadece annesinin yaninda oturup elini tutuyor, onu hayatta tutmaya çalisiyordu. Akli anlamasa da sanki ruhu olanlarin ve olacaklarin farkindaydi. Ne dedesi, ne nenesi onu annesinin yanindan uzaklastirmayi basaramamisti. Çirkinin karsisinda güzel... Kötünün karsisinda iyi... Yalnizligin karsisinda kalabalik... Hastaligin karsisinda sihhat... Kisaca her siyahin karsisinda beyaz, her beyazin karsisinda siyah vardi. Karsiligi olmayan tek mefhum ölümdür, aslinda... Yasamin karsisinda ölüm vardir, ama ölümün karsisinda yasam yoktur... Hiçbir sey yoktur. Ölüm bu nedenle bu kadar agirdir, soguktur. Acisini hafifletecek ziddi olmadigindan, kalicidir, geçmez ve hafiflemez. Hep bir yaradir insanin bagrinda... Üzüntülerin tahtinda oturur; diger bütün acilara babalik yapar. Ta ki, biriktirdigi acilarla birlikte kendiside ölümü tadinca tükenir korkusu... Ne var ki geride kalanlarin yüreginde aciya dönüserek. Ölüm hayatin renklerinden baska bir renktir, baska bir seydir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.