9786056448805
444278
https://www.tdedkitap.com/sessizligin-sesi-iii-ankarali-ermeniler-konusuyor
Sessizliğin Sesi III Ankaralı Ermeniler Konuşuyor
112.00
Birinci Dünya Savasi'nin arifesinde Ankara sancagindaki 28.858 kisilik Ermeni nüfusun yarisi vilayetin yönetim merkezi olan Ankara'da ikamet etmekteydi. Ankara'daki cemaatin ayirt edici özelligi Katolik mezhebine mensup olanlarin oraniydi: 1914'deki sayima göre sehirdeki 11.246 kisilik Ermeni nüfusun %70'ine tekabül ediyordu. Bir diger özellikleri, yazi dilinde Ermenice harfli Türkçeyi kullanmakla beraber, konusma dilinde Türkçeyi benimsemis olmalariydi. (…) Eylül 1915 baslarinda kadin, çocuk, yasli, Ankarali Apostolik ve Katolikler, polis tarafindan mühürlenen evlerinden çikarildilar. Sayilari binleri bulan kitle sehrin disindaki garda bir araya getirildi; burada en az 25 gün kaldilar, mallarini ellerinden çekip almaya ve genç kizlar arasinda en çekici olanlari ihtidaya ve bir Müslümanla evlenmeye ikna etmeye yetecek uzunlukta bir süreydi bu. Teklifi kabul edenlerin sehre dönmesine izin verildi, digerleri nihayetinde Eskisehir ve Konya'ya yollanarak orada Suriye'ye giden tehcir hattina katildilar. (…)Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yillarinda, iç vilayetlerden gelen (bazisi kimi vilayetlerdeki güvensiz kosullar sebebiyle yer degistirmek durumunda kalmis) belli sayida muhacir Ankara'ya yerlesti: Bazisi savas sirasinda Müslüman olmus, bazisi da -özellikle genç kadinlar- müstakbel eslerinin idareden aldigi izinle sehrin Türk sakinleriyle evlenmislerdi. Ankara'ya yerlesebilmelerini saglayacak idari belgeyi almayi basaranlar da vardi, yalniz bu, ancak ve ancak ihtida etmek sartiyla mümkündü.Okuyacaginiz sayfalardaki tanikliklarin büyük bölümü, kuvvetle muhtemel, her biri kendine has bir deneyim yasamis olan bu ailelerin mensuplarina aittir. – Raymond H. Kévorkian
Birinci Dünya Savasi'nin arifesinde Ankara sancagindaki 28.858 kisilik Ermeni nüfusun yarisi vilayetin yönetim merkezi olan Ankara'da ikamet etmekteydi. Ankara'daki cemaatin ayirt edici özelligi Katolik mezhebine mensup olanlarin oraniydi: 1914'deki sayima göre sehirdeki 11.246 kisilik Ermeni nüfusun %70'ine tekabül ediyordu. Bir diger özellikleri, yazi dilinde Ermenice harfli Türkçeyi kullanmakla beraber, konusma dilinde Türkçeyi benimsemis olmalariydi. (…) Eylül 1915 baslarinda kadin, çocuk, yasli, Ankarali Apostolik ve Katolikler, polis tarafindan mühürlenen evlerinden çikarildilar. Sayilari binleri bulan kitle sehrin disindaki garda bir araya getirildi; burada en az 25 gün kaldilar, mallarini ellerinden çekip almaya ve genç kizlar arasinda en çekici olanlari ihtidaya ve bir Müslümanla evlenmeye ikna etmeye yetecek uzunlukta bir süreydi bu. Teklifi kabul edenlerin sehre dönmesine izin verildi, digerleri nihayetinde Eskisehir ve Konya'ya yollanarak orada Suriye'ye giden tehcir hattina katildilar. (…)Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yillarinda, iç vilayetlerden gelen (bazisi kimi vilayetlerdeki güvensiz kosullar sebebiyle yer degistirmek durumunda kalmis) belli sayida muhacir Ankara'ya yerlesti: Bazisi savas sirasinda Müslüman olmus, bazisi da -özellikle genç kadinlar- müstakbel eslerinin idareden aldigi izinle sehrin Türk sakinleriyle evlenmislerdi. Ankara'ya yerlesebilmelerini saglayacak idari belgeyi almayi basaranlar da vardi, yalniz bu, ancak ve ancak ihtida etmek sartiyla mümkündü.Okuyacaginiz sayfalardaki tanikliklarin büyük bölümü, kuvvetle muhtemel, her biri kendine has bir deneyim yasamis olan bu ailelerin mensuplarina aittir. – Raymond H. Kévorkian
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.