9786058657021
519779
https://www.tdedkitap.com/sessizligin-sesi-ii-diyarbakirli-ermeniler-konusuyor
Sessizliğin Sesi II Diyarbakırlı Ermeniler Konuşuyor
112.00
Bu çalisma, Diyarbakir'daki Ermenilerin kültürel varligini yeniden tasavvur etme, bir tür kurma girisimidir. Kentin, 1980'li yillara kadar kullanilan, ancak daha sonra cemaatsizlik nedeniyle hizla harabe halini alan Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nin, yakin tarihte, Diyarbakir Belediyesi ve Ermeni kurumlarinin isbirligiyle restore edilerek yeniden ibadete açilmis olmasi, bu tasavvur ve yeniden kurma girisimleri açisindan büyük bir önem tasiyor. Bu kitap da, bu anlamda, yitik bellek denizini olusturan damlalardan biridir.(Ali Bayramoglu, Önsöz) Bu kitapta yer alan anlatilari okurken, sözlü tarihin türlü cilvelerini düsünmeden edemedim. Bunlar arasinda, hayat hikâyelerinin dinleyicisini ‘hakikate çagrisi', farkli iktidar katmanlarinin duygular ekseninden ifadesi, ve belki de bu kadim sehrin, herkesin, her seyin üstünden bizlere müstehzi bakisi var. ‘Sessizligin sesi' kadar, Diyarbakir'in bize yükledigi duygusal agirligi da hissetmemek mümkün degil bu anlatilarda. Bugünün çok-yerli yerelligi içinde bile hâlâ kendisi olmayi sürdürebilen sehirlerimiz var. Diyarbakir Ermenileri konusurken, insan ister istemez, yillarin sirlarinin sehrin surlarindan çikip bize sordugu yeni sorular üzerine tefekkür ediyor.(Arzu Öztürkmen, Sonsöz)
Bu çalisma, Diyarbakir'daki Ermenilerin kültürel varligini yeniden tasavvur etme, bir tür kurma girisimidir. Kentin, 1980'li yillara kadar kullanilan, ancak daha sonra cemaatsizlik nedeniyle hizla harabe halini alan Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nin, yakin tarihte, Diyarbakir Belediyesi ve Ermeni kurumlarinin isbirligiyle restore edilerek yeniden ibadete açilmis olmasi, bu tasavvur ve yeniden kurma girisimleri açisindan büyük bir önem tasiyor. Bu kitap da, bu anlamda, yitik bellek denizini olusturan damlalardan biridir.(Ali Bayramoglu, Önsöz) Bu kitapta yer alan anlatilari okurken, sözlü tarihin türlü cilvelerini düsünmeden edemedim. Bunlar arasinda, hayat hikâyelerinin dinleyicisini ‘hakikate çagrisi', farkli iktidar katmanlarinin duygular ekseninden ifadesi, ve belki de bu kadim sehrin, herkesin, her seyin üstünden bizlere müstehzi bakisi var. ‘Sessizligin sesi' kadar, Diyarbakir'in bize yükledigi duygusal agirligi da hissetmemek mümkün degil bu anlatilarda. Bugünün çok-yerli yerelligi içinde bile hâlâ kendisi olmayi sürdürebilen sehirlerimiz var. Diyarbakir Ermenileri konusurken, insan ister istemez, yillarin sirlarinin sehrin surlarindan çikip bize sordugu yeni sorular üzerine tefekkür ediyor.(Arzu Öztürkmen, Sonsöz)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.