9786257477819
550671
https://www.tdedkitap.com/santa-maria-draperis
Santa Maria Draperis
120.00
Santa Maria Draperis'le, okur tek bir yapının başlığı altında, aslında Beyoğlu'nun geçmişine ve çok yönlülüğüne doğru bir yolculuk yapıyor.
İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya-Macaristan, Çekoslovakya, İngiltere, Bizans, Kıbrıs, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hollanda, İsviçre, Vatikan ve Osmanlı birçok yönüyle Beyoğlu'nda sahne alıyor hem tarihleri hem de dilleriyle, tek bir yapı içerisinde birbirlerine kaynaşıyor, çok geniş bir coğrafyayı bu yapıda temsil ediyor.
Dinler, mezhepler, tarikatlar, İmparatorlar, mimarlar, ressamlar, heykeltıraşlar bir araya gelip sayfalar arasında yüzyıllar süren bir tür geçit icra ediyor.
Sayfaları çevirirken tarihin akla gelmeyen köşelerini keşfedip Türkiye'de, İstanbul'da çalıştığını hiç bilmediğiniz sanatçılarla buluşuyor, eserlerinin tadına varıyoruz.
Sanat yapıtlarını tamamlar şekilde, yine tek bir yapıda dünyanın pek çok ülkesinden gelen taşların yalnızca tarihi ve sanatı değil jeolojisi de estetiği de keşfediliyor.
Eser her sayfasında, alışılmışın dışında ancak prestij kitaplarında görülen nitelikte görsel malzemenin oluşturduğu bir tür şölenle tamamlanıyor, netleşiyor.
Sezai Balcı ve Sedat Bornovalı'nın satırları arasında hem Osmanlı ve Beyoğlu daha iyi anlaşıyor hem de İstanbul'un tarih sayfalarını anlamak için bir okuma anahtarı seçiliyor.
Yeni başlayanlar için Beyoğlu'nu, İstanbul'u ve Osmanlı'yı anlamak yolunda ilk adım olacak, diğer yandan uzmanlar için bile birçok bilinmeyene ışık tutacak bir eser.
İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya-Macaristan, Çekoslovakya, İngiltere, Bizans, Kıbrıs, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hollanda, İsviçre, Vatikan ve Osmanlı birçok yönüyle Beyoğlu'nda sahne alıyor hem tarihleri hem de dilleriyle, tek bir yapı içerisinde birbirlerine kaynaşıyor, çok geniş bir coğrafyayı bu yapıda temsil ediyor.
Dinler, mezhepler, tarikatlar, İmparatorlar, mimarlar, ressamlar, heykeltıraşlar bir araya gelip sayfalar arasında yüzyıllar süren bir tür geçit icra ediyor.
Sayfaları çevirirken tarihin akla gelmeyen köşelerini keşfedip Türkiye'de, İstanbul'da çalıştığını hiç bilmediğiniz sanatçılarla buluşuyor, eserlerinin tadına varıyoruz.
Sanat yapıtlarını tamamlar şekilde, yine tek bir yapıda dünyanın pek çok ülkesinden gelen taşların yalnızca tarihi ve sanatı değil jeolojisi de estetiği de keşfediliyor.
Eser her sayfasında, alışılmışın dışında ancak prestij kitaplarında görülen nitelikte görsel malzemenin oluşturduğu bir tür şölenle tamamlanıyor, netleşiyor.
Sezai Balcı ve Sedat Bornovalı'nın satırları arasında hem Osmanlı ve Beyoğlu daha iyi anlaşıyor hem de İstanbul'un tarih sayfalarını anlamak için bir okuma anahtarı seçiliyor.
Yeni başlayanlar için Beyoğlu'nu, İstanbul'u ve Osmanlı'yı anlamak yolunda ilk adım olacak, diğer yandan uzmanlar için bile birçok bilinmeyene ışık tutacak bir eser.
Santa Maria Draperis'le, okur tek bir yapının başlığı altında, aslında Beyoğlu'nun geçmişine ve çok yönlülüğüne doğru bir yolculuk yapıyor.
İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya-Macaristan, Çekoslovakya, İngiltere, Bizans, Kıbrıs, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hollanda, İsviçre, Vatikan ve Osmanlı birçok yönüyle Beyoğlu'nda sahne alıyor hem tarihleri hem de dilleriyle, tek bir yapı içerisinde birbirlerine kaynaşıyor, çok geniş bir coğrafyayı bu yapıda temsil ediyor.
Dinler, mezhepler, tarikatlar, İmparatorlar, mimarlar, ressamlar, heykeltıraşlar bir araya gelip sayfalar arasında yüzyıllar süren bir tür geçit icra ediyor.
Sayfaları çevirirken tarihin akla gelmeyen köşelerini keşfedip Türkiye'de, İstanbul'da çalıştığını hiç bilmediğiniz sanatçılarla buluşuyor, eserlerinin tadına varıyoruz.
Sanat yapıtlarını tamamlar şekilde, yine tek bir yapıda dünyanın pek çok ülkesinden gelen taşların yalnızca tarihi ve sanatı değil jeolojisi de estetiği de keşfediliyor.
Eser her sayfasında, alışılmışın dışında ancak prestij kitaplarında görülen nitelikte görsel malzemenin oluşturduğu bir tür şölenle tamamlanıyor, netleşiyor.
Sezai Balcı ve Sedat Bornovalı'nın satırları arasında hem Osmanlı ve Beyoğlu daha iyi anlaşıyor hem de İstanbul'un tarih sayfalarını anlamak için bir okuma anahtarı seçiliyor.
Yeni başlayanlar için Beyoğlu'nu, İstanbul'u ve Osmanlı'yı anlamak yolunda ilk adım olacak, diğer yandan uzmanlar için bile birçok bilinmeyene ışık tutacak bir eser.
İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya-Macaristan, Çekoslovakya, İngiltere, Bizans, Kıbrıs, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hollanda, İsviçre, Vatikan ve Osmanlı birçok yönüyle Beyoğlu'nda sahne alıyor hem tarihleri hem de dilleriyle, tek bir yapı içerisinde birbirlerine kaynaşıyor, çok geniş bir coğrafyayı bu yapıda temsil ediyor.
Dinler, mezhepler, tarikatlar, İmparatorlar, mimarlar, ressamlar, heykeltıraşlar bir araya gelip sayfalar arasında yüzyıllar süren bir tür geçit icra ediyor.
Sayfaları çevirirken tarihin akla gelmeyen köşelerini keşfedip Türkiye'de, İstanbul'da çalıştığını hiç bilmediğiniz sanatçılarla buluşuyor, eserlerinin tadına varıyoruz.
Sanat yapıtlarını tamamlar şekilde, yine tek bir yapıda dünyanın pek çok ülkesinden gelen taşların yalnızca tarihi ve sanatı değil jeolojisi de estetiği de keşfediliyor.
Eser her sayfasında, alışılmışın dışında ancak prestij kitaplarında görülen nitelikte görsel malzemenin oluşturduğu bir tür şölenle tamamlanıyor, netleşiyor.
Sezai Balcı ve Sedat Bornovalı'nın satırları arasında hem Osmanlı ve Beyoğlu daha iyi anlaşıyor hem de İstanbul'un tarih sayfalarını anlamak için bir okuma anahtarı seçiliyor.
Yeni başlayanlar için Beyoğlu'nu, İstanbul'u ve Osmanlı'yı anlamak yolunda ilk adım olacak, diğer yandan uzmanlar için bile birçok bilinmeyene ışık tutacak bir eser.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.