9786055147082
433851
https://www.tdedkitap.com/sadreddin-konevi-kitapligi-sadreddin-konevide-bilgi-ve-varlik
Sadreddin Konevi Kitaplığı / Sadreddin Konevi'de Bilgi ve Varlık
199.20
Sûfiler manevi tecrübelerini anlatmak için birbiriyle irtibatli üç terim kullanmistir: vecd, vücûd ve tevâcüd. Vecd ya da vücûd, öncelikle bir sey bulmak, bilmek, tevâcüd ise bulmak için insanin kendini zorlamasi demektir. Tasavvufun teorik gelisimiyle paralel olarak sûfinin vecd halinde buldugu ya da bulmak için kendini zorladigi hali anlatan vücûd, felsefe ve kelamda asina oldugumuz varlik anlamina dogru bir anlam gelismesi kazanmis olsa bile sûfiler varlik ile bilmek ya da bulmak arasindaki iliskiyi her zaman korumustur.
Bu meyanda varlik ve bilmek arasindaki iliski bir sebep-sonuç, hatta madde-suret iliskisi gibidir. Sadreddin Konevî, varligi mutlak anlamda kullandiginda Tanri'yi kasteder. Bu anlamda varlik ya da Tanri, Metafizik'in konusudur. Bu yaklasim, basindan beri kendilerince veya baskalari tarafindan varligin birligi diye isimlendirilen bir ögreti etrafinda tesekkül etmis bir ekolün ana fikri haline gelmistir. Konevî varlik ve bilgi arasindaki bu iliskiyi sürdürür ve sözgelimi Tanri'ya varlik demenin bilgi ve dolayisiyla sinirlama ve tanimlama anlamina geldigine dikkat çeker. Bu yönüyle sûfiler için bilmek ve varlik, birbirini ‘gerektiren' iki seydir.
En genel kavram olmasi itibariyle kendinden baska bir sey ile tanimlanamayan varlik basta Tanri olmak üzere içinde insanin da bulundugu bir gerçekligi isaret eder. Bilgi ise insanin, ayni zamanda bir parçasini teskil ettigi, bu genel gerçeklikle iliskisini tanimlar. Varlik-bilgi iliskisi Mutlak Varlik'in tecellisiyle de izah edilebilir. Buna göre öncelikle mutlaklik bilgi disi olmak demektir. Mutlak Varlik'in bilinmeye yönelmesi ise taayyün, takayyüt, tecelli vb. gibi bilgiyle ve tanimlamayla ilgili terimlerle ifade edilir. Bunlarin hepsini kapsayan terim ise nüzul ve tenezzüldür. Varligin taayyünü tenezzül, buna karsin insanin seyr ü sülük serüveninde yukari dogru terakkisi ise urûc-mirâc terimleriyle ifade edilir. Konevî'nin bilgi ve varlik görüsünü arastirmak, en genel ifadesiyle Konevî'nin Metafizik anlayisini arastirmak; Tanri, âlem, Tanri-âlem iliskileri, ilahi isimler, insan, nefs teorisi, varliklar arasi iliskiler vb. görüslerini ayri ayri ele almak demektir. Ekrem Demirli
Bu meyanda varlik ve bilmek arasindaki iliski bir sebep-sonuç, hatta madde-suret iliskisi gibidir. Sadreddin Konevî, varligi mutlak anlamda kullandiginda Tanri'yi kasteder. Bu anlamda varlik ya da Tanri, Metafizik'in konusudur. Bu yaklasim, basindan beri kendilerince veya baskalari tarafindan varligin birligi diye isimlendirilen bir ögreti etrafinda tesekkül etmis bir ekolün ana fikri haline gelmistir. Konevî varlik ve bilgi arasindaki bu iliskiyi sürdürür ve sözgelimi Tanri'ya varlik demenin bilgi ve dolayisiyla sinirlama ve tanimlama anlamina geldigine dikkat çeker. Bu yönüyle sûfiler için bilmek ve varlik, birbirini ‘gerektiren' iki seydir.
En genel kavram olmasi itibariyle kendinden baska bir sey ile tanimlanamayan varlik basta Tanri olmak üzere içinde insanin da bulundugu bir gerçekligi isaret eder. Bilgi ise insanin, ayni zamanda bir parçasini teskil ettigi, bu genel gerçeklikle iliskisini tanimlar. Varlik-bilgi iliskisi Mutlak Varlik'in tecellisiyle de izah edilebilir. Buna göre öncelikle mutlaklik bilgi disi olmak demektir. Mutlak Varlik'in bilinmeye yönelmesi ise taayyün, takayyüt, tecelli vb. gibi bilgiyle ve tanimlamayla ilgili terimlerle ifade edilir. Bunlarin hepsini kapsayan terim ise nüzul ve tenezzüldür. Varligin taayyünü tenezzül, buna karsin insanin seyr ü sülük serüveninde yukari dogru terakkisi ise urûc-mirâc terimleriyle ifade edilir. Konevî'nin bilgi ve varlik görüsünü arastirmak, en genel ifadesiyle Konevî'nin Metafizik anlayisini arastirmak; Tanri, âlem, Tanri-âlem iliskileri, ilahi isimler, insan, nefs teorisi, varliklar arasi iliskiler vb. görüslerini ayri ayri ele almak demektir. Ekrem Demirli
Sûfiler manevi tecrübelerini anlatmak için birbiriyle irtibatli üç terim kullanmistir: vecd, vücûd ve tevâcüd. Vecd ya da vücûd, öncelikle bir sey bulmak, bilmek, tevâcüd ise bulmak için insanin kendini zorlamasi demektir. Tasavvufun teorik gelisimiyle paralel olarak sûfinin vecd halinde buldugu ya da bulmak için kendini zorladigi hali anlatan vücûd, felsefe ve kelamda asina oldugumuz varlik anlamina dogru bir anlam gelismesi kazanmis olsa bile sûfiler varlik ile bilmek ya da bulmak arasindaki iliskiyi her zaman korumustur.
Bu meyanda varlik ve bilmek arasindaki iliski bir sebep-sonuç, hatta madde-suret iliskisi gibidir. Sadreddin Konevî, varligi mutlak anlamda kullandiginda Tanri'yi kasteder. Bu anlamda varlik ya da Tanri, Metafizik'in konusudur. Bu yaklasim, basindan beri kendilerince veya baskalari tarafindan varligin birligi diye isimlendirilen bir ögreti etrafinda tesekkül etmis bir ekolün ana fikri haline gelmistir. Konevî varlik ve bilgi arasindaki bu iliskiyi sürdürür ve sözgelimi Tanri'ya varlik demenin bilgi ve dolayisiyla sinirlama ve tanimlama anlamina geldigine dikkat çeker. Bu yönüyle sûfiler için bilmek ve varlik, birbirini ‘gerektiren' iki seydir.
En genel kavram olmasi itibariyle kendinden baska bir sey ile tanimlanamayan varlik basta Tanri olmak üzere içinde insanin da bulundugu bir gerçekligi isaret eder. Bilgi ise insanin, ayni zamanda bir parçasini teskil ettigi, bu genel gerçeklikle iliskisini tanimlar. Varlik-bilgi iliskisi Mutlak Varlik'in tecellisiyle de izah edilebilir. Buna göre öncelikle mutlaklik bilgi disi olmak demektir. Mutlak Varlik'in bilinmeye yönelmesi ise taayyün, takayyüt, tecelli vb. gibi bilgiyle ve tanimlamayla ilgili terimlerle ifade edilir. Bunlarin hepsini kapsayan terim ise nüzul ve tenezzüldür. Varligin taayyünü tenezzül, buna karsin insanin seyr ü sülük serüveninde yukari dogru terakkisi ise urûc-mirâc terimleriyle ifade edilir. Konevî'nin bilgi ve varlik görüsünü arastirmak, en genel ifadesiyle Konevî'nin Metafizik anlayisini arastirmak; Tanri, âlem, Tanri-âlem iliskileri, ilahi isimler, insan, nefs teorisi, varliklar arasi iliskiler vb. görüslerini ayri ayri ele almak demektir. Ekrem Demirli
Bu meyanda varlik ve bilmek arasindaki iliski bir sebep-sonuç, hatta madde-suret iliskisi gibidir. Sadreddin Konevî, varligi mutlak anlamda kullandiginda Tanri'yi kasteder. Bu anlamda varlik ya da Tanri, Metafizik'in konusudur. Bu yaklasim, basindan beri kendilerince veya baskalari tarafindan varligin birligi diye isimlendirilen bir ögreti etrafinda tesekkül etmis bir ekolün ana fikri haline gelmistir. Konevî varlik ve bilgi arasindaki bu iliskiyi sürdürür ve sözgelimi Tanri'ya varlik demenin bilgi ve dolayisiyla sinirlama ve tanimlama anlamina geldigine dikkat çeker. Bu yönüyle sûfiler için bilmek ve varlik, birbirini ‘gerektiren' iki seydir.
En genel kavram olmasi itibariyle kendinden baska bir sey ile tanimlanamayan varlik basta Tanri olmak üzere içinde insanin da bulundugu bir gerçekligi isaret eder. Bilgi ise insanin, ayni zamanda bir parçasini teskil ettigi, bu genel gerçeklikle iliskisini tanimlar. Varlik-bilgi iliskisi Mutlak Varlik'in tecellisiyle de izah edilebilir. Buna göre öncelikle mutlaklik bilgi disi olmak demektir. Mutlak Varlik'in bilinmeye yönelmesi ise taayyün, takayyüt, tecelli vb. gibi bilgiyle ve tanimlamayla ilgili terimlerle ifade edilir. Bunlarin hepsini kapsayan terim ise nüzul ve tenezzüldür. Varligin taayyünü tenezzül, buna karsin insanin seyr ü sülük serüveninde yukari dogru terakkisi ise urûc-mirâc terimleriyle ifade edilir. Konevî'nin bilgi ve varlik görüsünü arastirmak, en genel ifadesiyle Konevî'nin Metafizik anlayisini arastirmak; Tanri, âlem, Tanri-âlem iliskileri, ilahi isimler, insan, nefs teorisi, varliklar arasi iliskiler vb. görüslerini ayri ayri ele almak demektir. Ekrem Demirli
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.