9786053993780
420239
https://www.tdedkitap.com/rolativiteden-kuantuma-evrenin-gercekligi
Rölativite'den Kuantum'a Evrenin Gerçekliği
192.00
Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayinlari bu kitapla birlikte yeni bir diziye basliyor. Kuruldugu günden bu yana daha çok sosyal bilimler alaninda, tarihten ekonomiye siyaset biliminden uluslararasi iliskilere, sosyolojiden psikolojiye, sanata, edebiyat arastirmalarina uzanan genis bir çerçeve içinde telif ve çeviri eserler yayimlayan yayinevimiz; bundan sonra fen ve doga bilimleri, teknoloji, mühendislik, popüler bilim vb. alaninda da önemli eserleri yayin dünyamiza kazandiracaktir.
20.yüzyil, fiziksel evrenin gerçekligi anlayisimizda iki büyük devrimi beraberinde getirdi. Rölativite ve kuantum teorisi olarak bilinen bu devrimler, fiziksel gerçekligin temeline inerek, zaman, mekan ve neden-sonuç iliskisi gibi kabul görmüs kavramlari tamamen degistirdi. Artik gelinen noktada bilim, evrenin gerçekligini bu iki büyük teorinin isiginda açiklamaktadir. Zaman ve mekân evrenin gerçekligini tanimlamada o denli temel kavramlardir ki, onlarin içerigini degistirmek demek, evren hakkinda tüm bildiklerimizi yeni bastan yazmak demektir. Iste rölativite teorisi sayesinde evrenin dokusunu ören, zaman ve mekânin gerçek dogasi çözüldü; zamanin büküldügü, mekânin büzüldügü, isigin yere düstügü, simdiki an, geçmis ve gelecek kavramlarinin yeniden tanimlandigi hayallerimizi zorlayan fenomenlerle karsilastik ve evrenin nerden geldigini, nasil bir sekle sahip oldugunu ve onu nasil bir gelecegin bekledigini sorgulamaya basladik. Hatta çok daha ötelere gidip, bilinen evrenin ötesinde paralel evrenlerin varligini da tartistik. Maddenin kalbine, atomlarin ölçegine indigimizde, en büyük fizikçileri dahi “evrenin gerçekliginin bu kadar tuhaf olmasi gerçekten mümkün mü?” diye düsündüren ikilemleri; bunlarin çözümünün ise kuantum teorisi oldugunu kesfettik. Kuantum teorisi bize, madde ve enerjinin temel seviyede bir olasiliklar bütününe bürünmüs oldugunu gösterdi. Doga yasalarinin belirsiz dogasini ve bu belirsizlikten belirli bir evrenin nasil ortaya çikabildigini sorduk. Evrenin gizli simetrisini saklandigi yerden çikardik. CERN'de yapilan deneylerle bu simetriyi kiran “Tanri Parçacigi”nin pesine düstük. Maddenin kardesi anti-maddeyle tanistik. Boslugun gizledigi sirlari kesfettik. Bu sayede bosluktan evren yaratmayi ögrendik. Evreni genisletmekte olan karanlik enerjiyi aydinlatmaya çalistik. Bunun sonucunda evrenin kuantum gerçekliginin felsefi anlamini sorguladik. ABD'de Massachusetts'te GE (General Electric) Aviation jet mühendisligi merkezinde uzman olarak çalisan Vural Ari'nin bu kitabi, bilinenleri ayni zamanda kavranabilir kilmayi hedefliyor. Fiziksel dünya ile ilgili kabullerimize ve felsefi düsüncelerimize radikal yenilikler getiren bu teorileri bütün matematiksel ayrintilari ile anlamak elbette bir uzmanlik isidir. Ancak temellerinde yatan fikirler gerçekte yalin ve herkes için erisilebilir düsüncelerdir. Iste bu kitabi farkli kilan sey, izledigi metodun yanisira telif olarak kaleme alinmis, kolay anlasilir bir metin olmasidir.
20.yüzyil, fiziksel evrenin gerçekligi anlayisimizda iki büyük devrimi beraberinde getirdi. Rölativite ve kuantum teorisi olarak bilinen bu devrimler, fiziksel gerçekligin temeline inerek, zaman, mekan ve neden-sonuç iliskisi gibi kabul görmüs kavramlari tamamen degistirdi. Artik gelinen noktada bilim, evrenin gerçekligini bu iki büyük teorinin isiginda açiklamaktadir. Zaman ve mekân evrenin gerçekligini tanimlamada o denli temel kavramlardir ki, onlarin içerigini degistirmek demek, evren hakkinda tüm bildiklerimizi yeni bastan yazmak demektir. Iste rölativite teorisi sayesinde evrenin dokusunu ören, zaman ve mekânin gerçek dogasi çözüldü; zamanin büküldügü, mekânin büzüldügü, isigin yere düstügü, simdiki an, geçmis ve gelecek kavramlarinin yeniden tanimlandigi hayallerimizi zorlayan fenomenlerle karsilastik ve evrenin nerden geldigini, nasil bir sekle sahip oldugunu ve onu nasil bir gelecegin bekledigini sorgulamaya basladik. Hatta çok daha ötelere gidip, bilinen evrenin ötesinde paralel evrenlerin varligini da tartistik. Maddenin kalbine, atomlarin ölçegine indigimizde, en büyük fizikçileri dahi “evrenin gerçekliginin bu kadar tuhaf olmasi gerçekten mümkün mü?” diye düsündüren ikilemleri; bunlarin çözümünün ise kuantum teorisi oldugunu kesfettik. Kuantum teorisi bize, madde ve enerjinin temel seviyede bir olasiliklar bütününe bürünmüs oldugunu gösterdi. Doga yasalarinin belirsiz dogasini ve bu belirsizlikten belirli bir evrenin nasil ortaya çikabildigini sorduk. Evrenin gizli simetrisini saklandigi yerden çikardik. CERN'de yapilan deneylerle bu simetriyi kiran “Tanri Parçacigi”nin pesine düstük. Maddenin kardesi anti-maddeyle tanistik. Boslugun gizledigi sirlari kesfettik. Bu sayede bosluktan evren yaratmayi ögrendik. Evreni genisletmekte olan karanlik enerjiyi aydinlatmaya çalistik. Bunun sonucunda evrenin kuantum gerçekliginin felsefi anlamini sorguladik. ABD'de Massachusetts'te GE (General Electric) Aviation jet mühendisligi merkezinde uzman olarak çalisan Vural Ari'nin bu kitabi, bilinenleri ayni zamanda kavranabilir kilmayi hedefliyor. Fiziksel dünya ile ilgili kabullerimize ve felsefi düsüncelerimize radikal yenilikler getiren bu teorileri bütün matematiksel ayrintilari ile anlamak elbette bir uzmanlik isidir. Ancak temellerinde yatan fikirler gerçekte yalin ve herkes için erisilebilir düsüncelerdir. Iste bu kitabi farkli kilan sey, izledigi metodun yanisira telif olarak kaleme alinmis, kolay anlasilir bir metin olmasidir.
Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayinlari bu kitapla birlikte yeni bir diziye basliyor. Kuruldugu günden bu yana daha çok sosyal bilimler alaninda, tarihten ekonomiye siyaset biliminden uluslararasi iliskilere, sosyolojiden psikolojiye, sanata, edebiyat arastirmalarina uzanan genis bir çerçeve içinde telif ve çeviri eserler yayimlayan yayinevimiz; bundan sonra fen ve doga bilimleri, teknoloji, mühendislik, popüler bilim vb. alaninda da önemli eserleri yayin dünyamiza kazandiracaktir.
20.yüzyil, fiziksel evrenin gerçekligi anlayisimizda iki büyük devrimi beraberinde getirdi. Rölativite ve kuantum teorisi olarak bilinen bu devrimler, fiziksel gerçekligin temeline inerek, zaman, mekan ve neden-sonuç iliskisi gibi kabul görmüs kavramlari tamamen degistirdi. Artik gelinen noktada bilim, evrenin gerçekligini bu iki büyük teorinin isiginda açiklamaktadir. Zaman ve mekân evrenin gerçekligini tanimlamada o denli temel kavramlardir ki, onlarin içerigini degistirmek demek, evren hakkinda tüm bildiklerimizi yeni bastan yazmak demektir. Iste rölativite teorisi sayesinde evrenin dokusunu ören, zaman ve mekânin gerçek dogasi çözüldü; zamanin büküldügü, mekânin büzüldügü, isigin yere düstügü, simdiki an, geçmis ve gelecek kavramlarinin yeniden tanimlandigi hayallerimizi zorlayan fenomenlerle karsilastik ve evrenin nerden geldigini, nasil bir sekle sahip oldugunu ve onu nasil bir gelecegin bekledigini sorgulamaya basladik. Hatta çok daha ötelere gidip, bilinen evrenin ötesinde paralel evrenlerin varligini da tartistik. Maddenin kalbine, atomlarin ölçegine indigimizde, en büyük fizikçileri dahi “evrenin gerçekliginin bu kadar tuhaf olmasi gerçekten mümkün mü?” diye düsündüren ikilemleri; bunlarin çözümünün ise kuantum teorisi oldugunu kesfettik. Kuantum teorisi bize, madde ve enerjinin temel seviyede bir olasiliklar bütününe bürünmüs oldugunu gösterdi. Doga yasalarinin belirsiz dogasini ve bu belirsizlikten belirli bir evrenin nasil ortaya çikabildigini sorduk. Evrenin gizli simetrisini saklandigi yerden çikardik. CERN'de yapilan deneylerle bu simetriyi kiran “Tanri Parçacigi”nin pesine düstük. Maddenin kardesi anti-maddeyle tanistik. Boslugun gizledigi sirlari kesfettik. Bu sayede bosluktan evren yaratmayi ögrendik. Evreni genisletmekte olan karanlik enerjiyi aydinlatmaya çalistik. Bunun sonucunda evrenin kuantum gerçekliginin felsefi anlamini sorguladik. ABD'de Massachusetts'te GE (General Electric) Aviation jet mühendisligi merkezinde uzman olarak çalisan Vural Ari'nin bu kitabi, bilinenleri ayni zamanda kavranabilir kilmayi hedefliyor. Fiziksel dünya ile ilgili kabullerimize ve felsefi düsüncelerimize radikal yenilikler getiren bu teorileri bütün matematiksel ayrintilari ile anlamak elbette bir uzmanlik isidir. Ancak temellerinde yatan fikirler gerçekte yalin ve herkes için erisilebilir düsüncelerdir. Iste bu kitabi farkli kilan sey, izledigi metodun yanisira telif olarak kaleme alinmis, kolay anlasilir bir metin olmasidir.
20.yüzyil, fiziksel evrenin gerçekligi anlayisimizda iki büyük devrimi beraberinde getirdi. Rölativite ve kuantum teorisi olarak bilinen bu devrimler, fiziksel gerçekligin temeline inerek, zaman, mekan ve neden-sonuç iliskisi gibi kabul görmüs kavramlari tamamen degistirdi. Artik gelinen noktada bilim, evrenin gerçekligini bu iki büyük teorinin isiginda açiklamaktadir. Zaman ve mekân evrenin gerçekligini tanimlamada o denli temel kavramlardir ki, onlarin içerigini degistirmek demek, evren hakkinda tüm bildiklerimizi yeni bastan yazmak demektir. Iste rölativite teorisi sayesinde evrenin dokusunu ören, zaman ve mekânin gerçek dogasi çözüldü; zamanin büküldügü, mekânin büzüldügü, isigin yere düstügü, simdiki an, geçmis ve gelecek kavramlarinin yeniden tanimlandigi hayallerimizi zorlayan fenomenlerle karsilastik ve evrenin nerden geldigini, nasil bir sekle sahip oldugunu ve onu nasil bir gelecegin bekledigini sorgulamaya basladik. Hatta çok daha ötelere gidip, bilinen evrenin ötesinde paralel evrenlerin varligini da tartistik. Maddenin kalbine, atomlarin ölçegine indigimizde, en büyük fizikçileri dahi “evrenin gerçekliginin bu kadar tuhaf olmasi gerçekten mümkün mü?” diye düsündüren ikilemleri; bunlarin çözümünün ise kuantum teorisi oldugunu kesfettik. Kuantum teorisi bize, madde ve enerjinin temel seviyede bir olasiliklar bütününe bürünmüs oldugunu gösterdi. Doga yasalarinin belirsiz dogasini ve bu belirsizlikten belirli bir evrenin nasil ortaya çikabildigini sorduk. Evrenin gizli simetrisini saklandigi yerden çikardik. CERN'de yapilan deneylerle bu simetriyi kiran “Tanri Parçacigi”nin pesine düstük. Maddenin kardesi anti-maddeyle tanistik. Boslugun gizledigi sirlari kesfettik. Bu sayede bosluktan evren yaratmayi ögrendik. Evreni genisletmekte olan karanlik enerjiyi aydinlatmaya çalistik. Bunun sonucunda evrenin kuantum gerçekliginin felsefi anlamini sorguladik. ABD'de Massachusetts'te GE (General Electric) Aviation jet mühendisligi merkezinde uzman olarak çalisan Vural Ari'nin bu kitabi, bilinenleri ayni zamanda kavranabilir kilmayi hedefliyor. Fiziksel dünya ile ilgili kabullerimize ve felsefi düsüncelerimize radikal yenilikler getiren bu teorileri bütün matematiksel ayrintilari ile anlamak elbette bir uzmanlik isidir. Ancak temellerinde yatan fikirler gerçekte yalin ve herkes için erisilebilir düsüncelerdir. Iste bu kitabi farkli kilan sey, izledigi metodun yanisira telif olarak kaleme alinmis, kolay anlasilir bir metin olmasidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.