Osmanlı Devleti’nda Kölelik: Ticaret, Esaret, Yaşam

Stok Kodu:
9786059835251
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-01
Çeviren:
Dilek İnan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
300,00TL
240,00TL
9786059835251
533638
Osmanlı Devleti’nda Kölelik: Ticaret, Esaret, Yaşam
Osmanlı Devleti’nda Kölelik: Ticaret, Esaret, Yaşam
240.00
Tarihin ilk dönemlerinde insanların değişik toplumlar halinde örgütlenme ve birbirleriyle mücadele etmeye başlamaları bir dizi olguyu da beraberinde getirdi. Kölelik de bu mücadelenin sonucunda “güçlünün zayıf üzerinde kurduğu hakimiyet” ile ortaya çıktı. Birbirleriyle savaşan toplumlar, ilk zamanlarda yendikleri toplumun savaşçılarını ve diğer üyelerini öldürüyorlardı. Toplumların nüfusları artmaya başladığında ihtiyaçlar da arttı. Hatta kendi ülkelerinde bulamadıklarını başka ülkelerden elde etmeyi öğrendiler. Bu arada insanların isteklerine bağlı olarak meslekler, uğraşılar çeşitlendi ve bazı alanlarda işgücü açığı ortaya çıktı. Bu işgücü açığını kimi zaman kendi kaynakları yetmediğinden kimi zaman ise özellikle ağır işleri kendileri yapmak istemediklerinden savaşlarda mağlup ettikleri insanlardan karşılamaya başladılar. Böylece savaş esirlerini öldürmek vahşet olmaktan çıktı, kötü şartlarda da olsa yaşamayı sunduğu için kölelik insancıl bir davranış olarak kabul gördü. Bir süre sonra köleler/insanlar ticareti yapılan bir meta haline geldiler.
Elinizdeki kitap köleliğin Osmanlı Devleti'ndeki serüvenini kolektif bir çaba ile ele alıyor. Bu alanda çalışmalarıyla bilinen akademisyen ve araştırmacılar tarafından kaleme alınan metinler titiz bir çalışmayla bir araya getirildi.
Tarihin ilk dönemlerinde insanların değişik toplumlar halinde örgütlenme ve birbirleriyle mücadele etmeye başlamaları bir dizi olguyu da beraberinde getirdi. Kölelik de bu mücadelenin sonucunda “güçlünün zayıf üzerinde kurduğu hakimiyet” ile ortaya çıktı. Birbirleriyle savaşan toplumlar, ilk zamanlarda yendikleri toplumun savaşçılarını ve diğer üyelerini öldürüyorlardı. Toplumların nüfusları artmaya başladığında ihtiyaçlar da arttı. Hatta kendi ülkelerinde bulamadıklarını başka ülkelerden elde etmeyi öğrendiler. Bu arada insanların isteklerine bağlı olarak meslekler, uğraşılar çeşitlendi ve bazı alanlarda işgücü açığı ortaya çıktı. Bu işgücü açığını kimi zaman kendi kaynakları yetmediğinden kimi zaman ise özellikle ağır işleri kendileri yapmak istemediklerinden savaşlarda mağlup ettikleri insanlardan karşılamaya başladılar. Böylece savaş esirlerini öldürmek vahşet olmaktan çıktı, kötü şartlarda da olsa yaşamayı sunduğu için kölelik insancıl bir davranış olarak kabul gördü. Bir süre sonra köleler/insanlar ticareti yapılan bir meta haline geldiler.
Elinizdeki kitap köleliğin Osmanlı Devleti'ndeki serüvenini kolektif bir çaba ile ele alıyor. Bu alanda çalışmalarıyla bilinen akademisyen ve araştırmacılar tarafından kaleme alınan metinler titiz bir çalışmayla bir araya getirildi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat