Osmanlı-Afrika İlişkileri

Stok Kodu:
9786055397029
Sayfa Sayısı:
551
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
37,04TL
29,63TL
9786055397029
437666
Osmanlı-Afrika İlişkileri
Osmanlı-Afrika İlişkileri
29.63
Osmanli Devleti'nin üç kitadaki hâkimiyetinin en az bilineni süphesiz Afrika'daki kismidir. Roma ve Bizans hâkimiyetlerinin bile bu kitadaki varliginin daha teferruatli bilindigi dikkate alinacak olursa XVI. yüzyilin ilk yillarindan XX. yüzyilin basina kadar tam dört asir devam eden sürecin özellikle arsiv ve diger kaynaklarin titizlikle incelenerek daha iyi ortaya konmasi bir gereklilik halini almaktadir.Afrika ülkeleri 1950'lerden sonra elde ettikleri bagimsizlik süreçlerinde iç kavgalar ve komsu devletler arasindaki gergin iliskilerle ve çogu askeri darbelerle devamli çalkalandi. 1990 yillarda ise Çin ve Hindistan gibi Asya ülkelerinin bu kitaya giderek artan daha ziyade ekonomik iliskilerinin bir getirisi olarak yeni kalkinma hamleleri basladi. Ne var ki 2000'li yillarda eski sömürgeci Avrupa devletleri ile özellikle bu kitayi genelde ihmal eden ABD bu kitada her geçen gün nüfuz kaybina ugradiklarini fark ettiler. Böylece büyük güçler arasinda Afrika yeniden menfaatler çatismasina sahne olma sürecine tekrar girdi. En istikrarli oldugu söylenen Tunus, Fildisi Sahili, Libya, Misir gibi ülkeler bir anda büyük kaos ortamlarina sürüklendiler. Bu yeni süreç adeta XVI. yüzyilin basindaki Ispanyol ve Portekiz isgallerine, özellikle de XIX. yüzyilin son çeyregindeki Fransa, Ingiltere, Almanya, Italya, Belçika, Ispanya ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerinin istilalari sonrasinda kitayi kendi aralarinda paylasip sömürgelestirme hamlelerini hatirlatmaktadir.Osmanli-Afrika Iliskileri kitabi genel anlamiyla bu kitanin sömürgelestirilmesine karsi yerli idarelerle ve halklarla kurulan isbirligi sayesinde birlikte var olma mücadelesini farkli yönlerden ele almaktadir. Bu güçlü devletin üç kitada süren hâkimiyetinin son dört asrinda Afrika ile iliskileri olabildigince incelenmektedir. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihte yasanan bu tecrübelerden alacagi önemli dersler bulunmaktadir. Zira pek çok alanda kitalar arasi köprü konumuna gelmesinde geçmiste oldugu gibi gelecekte de bu cografyaya yakin ilgisi etkileyici rol oynayacaktir.
Osmanli Devleti'nin üç kitadaki hâkimiyetinin en az bilineni süphesiz Afrika'daki kismidir. Roma ve Bizans hâkimiyetlerinin bile bu kitadaki varliginin daha teferruatli bilindigi dikkate alinacak olursa XVI. yüzyilin ilk yillarindan XX. yüzyilin basina kadar tam dört asir devam eden sürecin özellikle arsiv ve diger kaynaklarin titizlikle incelenerek daha iyi ortaya konmasi bir gereklilik halini almaktadir.Afrika ülkeleri 1950'lerden sonra elde ettikleri bagimsizlik süreçlerinde iç kavgalar ve komsu devletler arasindaki gergin iliskilerle ve çogu askeri darbelerle devamli çalkalandi. 1990 yillarda ise Çin ve Hindistan gibi Asya ülkelerinin bu kitaya giderek artan daha ziyade ekonomik iliskilerinin bir getirisi olarak yeni kalkinma hamleleri basladi. Ne var ki 2000'li yillarda eski sömürgeci Avrupa devletleri ile özellikle bu kitayi genelde ihmal eden ABD bu kitada her geçen gün nüfuz kaybina ugradiklarini fark ettiler. Böylece büyük güçler arasinda Afrika yeniden menfaatler çatismasina sahne olma sürecine tekrar girdi. En istikrarli oldugu söylenen Tunus, Fildisi Sahili, Libya, Misir gibi ülkeler bir anda büyük kaos ortamlarina sürüklendiler. Bu yeni süreç adeta XVI. yüzyilin basindaki Ispanyol ve Portekiz isgallerine, özellikle de XIX. yüzyilin son çeyregindeki Fransa, Ingiltere, Almanya, Italya, Belçika, Ispanya ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerinin istilalari sonrasinda kitayi kendi aralarinda paylasip sömürgelestirme hamlelerini hatirlatmaktadir.Osmanli-Afrika Iliskileri kitabi genel anlamiyla bu kitanin sömürgelestirilmesine karsi yerli idarelerle ve halklarla kurulan isbirligi sayesinde birlikte var olma mücadelesini farkli yönlerden ele almaktadir. Bu güçlü devletin üç kitada süren hâkimiyetinin son dört asrinda Afrika ile iliskileri olabildigince incelenmektedir. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihte yasanan bu tecrübelerden alacagi önemli dersler bulunmaktadir. Zira pek çok alanda kitalar arasi köprü konumuna gelmesinde geçmiste oldugu gibi gelecekte de bu cografyaya yakin ilgisi etkileyici rol oynayacaktir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat