9786053322689
411230
https://www.tdedkitap.com/neseli-konular
Neşeli Konular
10.37
NESELI KONULAR, Aydin Boysan'in yazarlik yasaminin 30. yili için kendi seçtigi yazilari bir araya getiriyor.
93 yasindaki yasam ustasi 1945 yilinda Akademi'yi bitirip mimarliga basladi. 62 yasindan beri köse yazilari yaziyor. Kaliforniya'dan Sibirya'ya kadar yedi iklim, bes kitayi gezdi. Ilk kitabi 1984 yilinda yayimlandi: “Umut Simit”... Bunu izleyen 30 yil boyunca yayimlanan kitaplarinin sayisi 42'ye ulasti. Her eserinde insana ve yasama, çevreye ve zamana, sanata ve bilime duydugu saygiyi keskin bir zekânin ürünü olan mizahla renklendirdi.
Aydin Boysan NESELI KONULAR'da evlilikten kentlesmeye, iklimden politikaya kadar yasama dair her konuya deginiyor. Her yazisi zengin bir hayat tecrübesini ve eksilmez bir nesenin piriltilarini yansitiyor.
Çesitli dünya nimetlerinden alinacak zevklerin tümü öyle damperli kamyon bosaltir gibi birden ortaya dökülemez. Hafiften, tatli tatli ve hele en masum olanlarindan baslayarak perde aralanir. Önce içki sözü bile agiza alinmaz, ancak meze keyfi üzerine tek çalgili pisrev (pesrev, yoksa uvertür mü demeli?) müzigi baslamalidir.
Bir sevgili dostum agzinin tadini iyi bilirdi. Mantar yemeklerine bayilirdi. Mantarlari da iyi tanirdi. Anlatirdi: “Dünyada yenmeyecek mantar yoktur. Hepsi yenir. Yalniz bazilari sadece bir kere yenir.”
NESELI KONULAR, Aydin Boysan'in yazarlik yasaminin 30. yili için kendi seçtigi yazilari bir araya getiriyor.
93 yasindaki yasam ustasi 1945 yilinda Akademi'yi bitirip mimarliga basladi. 62 yasindan beri köse yazilari yaziyor. Kaliforniya'dan Sibirya'ya kadar yedi iklim, bes kitayi gezdi. Ilk kitabi 1984 yilinda yayimlandi: “Umut Simit”... Bunu izleyen 30 yil boyunca yayimlanan kitaplarinin sayisi 42'ye ulasti. Her eserinde insana ve yasama, çevreye ve zamana, sanata ve bilime duydugu saygiyi keskin bir zekânin ürünü olan mizahla renklendirdi.
Aydin Boysan NESELI KONULAR'da evlilikten kentlesmeye, iklimden politikaya kadar yasama dair her konuya deginiyor. Her yazisi zengin bir hayat tecrübesini ve eksilmez bir nesenin piriltilarini yansitiyor.
Çesitli dünya nimetlerinden alinacak zevklerin tümü öyle damperli kamyon bosaltir gibi birden ortaya dökülemez. Hafiften, tatli tatli ve hele en masum olanlarindan baslayarak perde aralanir. Önce içki sözü bile agiza alinmaz, ancak meze keyfi üzerine tek çalgili pisrev (pesrev, yoksa uvertür mü demeli?) müzigi baslamalidir.
Bir sevgili dostum agzinin tadini iyi bilirdi. Mantar yemeklerine bayilirdi. Mantarlari da iyi tanirdi. Anlatirdi: “Dünyada yenmeyecek mantar yoktur. Hepsi yenir. Yalniz bazilari sadece bir kere yenir.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.