9789750837487
459840
https://www.tdedkitap.com/muzik-ve-muzigimizin-sorunlari
Müzik ve Müziğimizin Sorunları
14.07
Müzik ve Müziğimizin Sorunları'nın bu yeni baskısı, Filiz Ali'nin kitabın yayımlanmasından sonra yazdığı yazıların eklenmesiyle genişletildi ve yazılar “Toplum ve Müzik”, “Dünyada Müzik”, “Müzik Eğitimi”, “Müziğimizin Sorunları”, “Gelişen Müziğimiz” başlıklı bölümler altında bir araya getirildi.
1976'dan 2013'e dek başta Türkiye'de müzik eğitimi olmak üzere, müziğimizin ve müzisyenlerimizin teorik sorunlarını, kültür dünyamızın kaybettiği değerleri ustalıklı bir biçimde eleştiren ve bu sorunlara çözüm önerileri sunan Filiz Ali yazılarında gençlere de özel bir yer ayırıyor.
Hep çölde yetişen lalelerin peşinden koşmaya devam etmişim. Unutmamak gerek ki, yetiştiğim yıllarda Hasan Ali Yücel gibi bir Milli Eğitim Bakanı'nın sözleri henüz taptazeydi. Yücel, 1941'de benim de 1958'de mezun olduğum Ankara Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını verirken “Biz yarınların insanlarıyız. Emeklerimizi, bilgi ve duygularımızı, yaptığımız bütün işleri bizden sonra geleceklere bir miras değil, bir vasiyet olarak terk ediyoruz...” demişti. Bu söz bana yol gösterdi meslek hayatım boyunca. Öğrencilerime de aynı yolu göstermeye çalıştım hep. Ümidimizi kaybetsek de, cesaretimiz kırılsa da önce dizlerimizin sonra da ayaklarımızın üzerinde doğrulmaya ve doğru bildiğimiz yolda devam etmeye gayret ediyoruz birlikte.
1976'dan 2013'e dek başta Türkiye'de müzik eğitimi olmak üzere, müziğimizin ve müzisyenlerimizin teorik sorunlarını, kültür dünyamızın kaybettiği değerleri ustalıklı bir biçimde eleştiren ve bu sorunlara çözüm önerileri sunan Filiz Ali yazılarında gençlere de özel bir yer ayırıyor.
Hep çölde yetişen lalelerin peşinden koşmaya devam etmişim. Unutmamak gerek ki, yetiştiğim yıllarda Hasan Ali Yücel gibi bir Milli Eğitim Bakanı'nın sözleri henüz taptazeydi. Yücel, 1941'de benim de 1958'de mezun olduğum Ankara Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını verirken “Biz yarınların insanlarıyız. Emeklerimizi, bilgi ve duygularımızı, yaptığımız bütün işleri bizden sonra geleceklere bir miras değil, bir vasiyet olarak terk ediyoruz...” demişti. Bu söz bana yol gösterdi meslek hayatım boyunca. Öğrencilerime de aynı yolu göstermeye çalıştım hep. Ümidimizi kaybetsek de, cesaretimiz kırılsa da önce dizlerimizin sonra da ayaklarımızın üzerinde doğrulmaya ve doğru bildiğimiz yolda devam etmeye gayret ediyoruz birlikte.
Müzik ve Müziğimizin Sorunları'nın bu yeni baskısı, Filiz Ali'nin kitabın yayımlanmasından sonra yazdığı yazıların eklenmesiyle genişletildi ve yazılar “Toplum ve Müzik”, “Dünyada Müzik”, “Müzik Eğitimi”, “Müziğimizin Sorunları”, “Gelişen Müziğimiz” başlıklı bölümler altında bir araya getirildi.
1976'dan 2013'e dek başta Türkiye'de müzik eğitimi olmak üzere, müziğimizin ve müzisyenlerimizin teorik sorunlarını, kültür dünyamızın kaybettiği değerleri ustalıklı bir biçimde eleştiren ve bu sorunlara çözüm önerileri sunan Filiz Ali yazılarında gençlere de özel bir yer ayırıyor.
Hep çölde yetişen lalelerin peşinden koşmaya devam etmişim. Unutmamak gerek ki, yetiştiğim yıllarda Hasan Ali Yücel gibi bir Milli Eğitim Bakanı'nın sözleri henüz taptazeydi. Yücel, 1941'de benim de 1958'de mezun olduğum Ankara Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını verirken “Biz yarınların insanlarıyız. Emeklerimizi, bilgi ve duygularımızı, yaptığımız bütün işleri bizden sonra geleceklere bir miras değil, bir vasiyet olarak terk ediyoruz...” demişti. Bu söz bana yol gösterdi meslek hayatım boyunca. Öğrencilerime de aynı yolu göstermeye çalıştım hep. Ümidimizi kaybetsek de, cesaretimiz kırılsa da önce dizlerimizin sonra da ayaklarımızın üzerinde doğrulmaya ve doğru bildiğimiz yolda devam etmeye gayret ediyoruz birlikte.
1976'dan 2013'e dek başta Türkiye'de müzik eğitimi olmak üzere, müziğimizin ve müzisyenlerimizin teorik sorunlarını, kültür dünyamızın kaybettiği değerleri ustalıklı bir biçimde eleştiren ve bu sorunlara çözüm önerileri sunan Filiz Ali yazılarında gençlere de özel bir yer ayırıyor.
Hep çölde yetişen lalelerin peşinden koşmaya devam etmişim. Unutmamak gerek ki, yetiştiğim yıllarda Hasan Ali Yücel gibi bir Milli Eğitim Bakanı'nın sözleri henüz taptazeydi. Yücel, 1941'de benim de 1958'de mezun olduğum Ankara Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını verirken “Biz yarınların insanlarıyız. Emeklerimizi, bilgi ve duygularımızı, yaptığımız bütün işleri bizden sonra geleceklere bir miras değil, bir vasiyet olarak terk ediyoruz...” demişti. Bu söz bana yol gösterdi meslek hayatım boyunca. Öğrencilerime de aynı yolu göstermeye çalıştım hep. Ümidimizi kaybetsek de, cesaretimiz kırılsa da önce dizlerimizin sonra da ayaklarımızın üzerinde doğrulmaya ve doğru bildiğimiz yolda devam etmeye gayret ediyoruz birlikte.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.