9786058808249
520024
https://www.tdedkitap.com/modern-bilim-tanri-var
Modern Bilim: Tanrı Var
108.00
Insanlik tarihi boyunca evrenin ve yasamin nasil ortaya çiktigi ve bu ortaya çikista herhangi bir amaç olup olmadigi sorusu, felsefe ve ilahiyat çevrelerinin en temel konularindan biri olmustur. Özellikle 20. yüzyilin son çeyreginden itibaren evrenin kaynagi ve kaderi ile ilgili sorularla ilgilenen akademisyen sayisinda önemli bir artis oldugu görülmektedir. Bu akademisyenler içinde ileri seviyede uzmanlik sahibi filozoflar, ilahiyatçilar ve bilim adamlari bulunmaktadir. Bu modern metakozmolojistler hem mikro hem makro ölçüde pek çok soruyu gündeme getirmislerdir: Insan ve evren yaratilmis midir? Yoksa kör tesadüfler sonucu mu meydana gelmislerdir? Evren niçin oldugu gibidir? Niçin sonu varmis gibi görünür? Uzay, zaman, madde, enerji ve bilincin, arkasindaki güç nedir? Ve bunlar neden bu kadar hassas bir denge içindedirler? Öyle ki bunlarin temel yapisindaki en ufak bir farklilik, yasamin varligini ve devamliligini imkânsiz kilacak düzeydedir. Evrenin varligi için ne gibi kozmik birlesimler gereklidir ve bunlar akilli bir yasami nasil desteklemislerdir? Belki de en büyük metakozmolojik soru Leibniz'in dedigi gibi felsefî açidan su sekilde sorulabilir: “Neden hiçbir sey yerine bir seyler var?”. Evrendeki, aklin sinirlarini zorlayan karmasik yapiya ve yasamin ortaya çikmasina engel olabilecek sayisiz faktöre ragmen nasil olmustur da yeryüzünde yasam ortaya çikmistir? Bu gibi sorulara cevap bulmak için özellikle astronomi, fizik, astrofizik, kimya, biyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi gibi alanlarda modern bilimin verileri isiginda bilim adamlari tarafindan çesitli yaklasimlar ortaya konulmustur. Söz konusu yaklasimlar ise pek çok bilim adaminin açik bir sekilde ifade ettigi bir gerçege dikkatleri çekmektedir: “Tanri Var”.
Insanlik tarihi boyunca evrenin ve yasamin nasil ortaya çiktigi ve bu ortaya çikista herhangi bir amaç olup olmadigi sorusu, felsefe ve ilahiyat çevrelerinin en temel konularindan biri olmustur. Özellikle 20. yüzyilin son çeyreginden itibaren evrenin kaynagi ve kaderi ile ilgili sorularla ilgilenen akademisyen sayisinda önemli bir artis oldugu görülmektedir. Bu akademisyenler içinde ileri seviyede uzmanlik sahibi filozoflar, ilahiyatçilar ve bilim adamlari bulunmaktadir. Bu modern metakozmolojistler hem mikro hem makro ölçüde pek çok soruyu gündeme getirmislerdir: Insan ve evren yaratilmis midir? Yoksa kör tesadüfler sonucu mu meydana gelmislerdir? Evren niçin oldugu gibidir? Niçin sonu varmis gibi görünür? Uzay, zaman, madde, enerji ve bilincin, arkasindaki güç nedir? Ve bunlar neden bu kadar hassas bir denge içindedirler? Öyle ki bunlarin temel yapisindaki en ufak bir farklilik, yasamin varligini ve devamliligini imkânsiz kilacak düzeydedir. Evrenin varligi için ne gibi kozmik birlesimler gereklidir ve bunlar akilli bir yasami nasil desteklemislerdir? Belki de en büyük metakozmolojik soru Leibniz'in dedigi gibi felsefî açidan su sekilde sorulabilir: “Neden hiçbir sey yerine bir seyler var?”. Evrendeki, aklin sinirlarini zorlayan karmasik yapiya ve yasamin ortaya çikmasina engel olabilecek sayisiz faktöre ragmen nasil olmustur da yeryüzünde yasam ortaya çikmistir? Bu gibi sorulara cevap bulmak için özellikle astronomi, fizik, astrofizik, kimya, biyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi gibi alanlarda modern bilimin verileri isiginda bilim adamlari tarafindan çesitli yaklasimlar ortaya konulmustur. Söz konusu yaklasimlar ise pek çok bilim adaminin açik bir sekilde ifade ettigi bir gerçege dikkatleri çekmektedir: “Tanri Var”.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.