Milli Mücadele Döneminde Diyarbakır (1918-1923)

Stok Kodu:
9786059706551
Sayfa Sayısı:
365
Basım Tarihi:
2016-01
Kategori:
%20 indirimli
320,00TL
256,00TL
9786059706551
531554
Milli Mücadele Döneminde Diyarbakır (1918-1923)
Milli Mücadele Döneminde Diyarbakır (1918-1923)
256.00

Diyarbakir, Birinci Dünya Savasi ve Millî Mücadele esnasinda isgale maruz kalmamasina ragmen savastan ciddi anlamda etkilenmistir. Vilayetin, I. Dünya Savasi sirasinda önemli bir tehcir güzergâhi olmasi, disipline gelmeyen asiretlerin taskinliklari ve Kafkas Cephesi'ndeki yenilgiler nedeniyle binlerce Müslüman mültecinin sehre akin etmesi ciddi magduriyetler olusturmustur. Ingilizler, Mondros Mütarekesi'nden sonra Suriye ve Irak'in yani sira isgal bölgesine Güneydogu Anadolu vilayetlerini de katmayi hedeflemistir. Bu arada Ingilizlerden sonra Antep, Urfa ve Maras'i isgal eden Fransizlar da Diyarbakir'i isgal girisiminde bulunmus ve bu amaçla Ermenilerden istifade etmeye çalismistir. Diyarbakir'i isgal bölgesine katamayan Ingilizler, bölgedeki asiretleri ve Kürt Teâli Cemiyeti mensuplarini kendi politikalari dogrultusunda yönlendirmistir. Bu amaçla sürekli olarak Kürtleri, Osmanli Devleti ve Türkler aleyhinde yönlendirmeye çalismistir. Böylece halk arasinda yerlestirecekleri olumsuz düsüncelerle halkin devlete olan aidiyet bagini kirarak ve Kürtçülük cereyanini kamçilayarak kendi himayesi altinda bir Kürt devleti kurmayi amaçlamistir. Ancak Diyarbakir merkezli 13. Kolordu Kumandanligi'nin zamaninda gerekli tedbirleri almasi ve Diyarbakir ahalisinin onurlu durusu üzerine Ingilizler ve Fransizlar amacina ulasamamistir. Mondros Mütarekesi sonrasinda vilayetin muhtemel bir Ingiliz ve Fransiz isgaline karsi Diyarbakir ahalisi, 13. Kolordu Kumandanligi'nin yaninda yer almis ve Millî Mücadele lehinde örgütlenmistir. Basta din adamlarinin tesvîk ve samimiyeti ile olusan bu irâde, bir yandan halki isgallere karsi dinamik tutarken diger taraftan bölgede Ermeniler ve ayrilikçi Kürtler lehine olusturulmak istenen planlari suya düsürmüstür. Diyarbakir halki, büyük çogunlugu itibari ile Millî Mücadele safinda yer almis ve tüm bölge halki gibi "yüzyillardan beri Osmanli olduklarini" belirterek emperyalist devletlerin taleplerine hayat hakki tanimamistir.(Tanitim Bülteninden)

Diyarbakir, Birinci Dünya Savasi ve Millî Mücadele esnasinda isgale maruz kalmamasina ragmen savastan ciddi anlamda etkilenmistir. Vilayetin, I. Dünya Savasi sirasinda önemli bir tehcir güzergâhi olmasi, disipline gelmeyen asiretlerin taskinliklari ve Kafkas Cephesi'ndeki yenilgiler nedeniyle binlerce Müslüman mültecinin sehre akin etmesi ciddi magduriyetler olusturmustur. Ingilizler, Mondros Mütarekesi'nden sonra Suriye ve Irak'in yani sira isgal bölgesine Güneydogu Anadolu vilayetlerini de katmayi hedeflemistir. Bu arada Ingilizlerden sonra Antep, Urfa ve Maras'i isgal eden Fransizlar da Diyarbakir'i isgal girisiminde bulunmus ve bu amaçla Ermenilerden istifade etmeye çalismistir. Diyarbakir'i isgal bölgesine katamayan Ingilizler, bölgedeki asiretleri ve Kürt Teâli Cemiyeti mensuplarini kendi politikalari dogrultusunda yönlendirmistir. Bu amaçla sürekli olarak Kürtleri, Osmanli Devleti ve Türkler aleyhinde yönlendirmeye çalismistir. Böylece halk arasinda yerlestirecekleri olumsuz düsüncelerle halkin devlete olan aidiyet bagini kirarak ve Kürtçülük cereyanini kamçilayarak kendi himayesi altinda bir Kürt devleti kurmayi amaçlamistir. Ancak Diyarbakir merkezli 13. Kolordu Kumandanligi'nin zamaninda gerekli tedbirleri almasi ve Diyarbakir ahalisinin onurlu durusu üzerine Ingilizler ve Fransizlar amacina ulasamamistir. Mondros Mütarekesi sonrasinda vilayetin muhtemel bir Ingiliz ve Fransiz isgaline karsi Diyarbakir ahalisi, 13. Kolordu Kumandanligi'nin yaninda yer almis ve Millî Mücadele lehinde örgütlenmistir. Basta din adamlarinin tesvîk ve samimiyeti ile olusan bu irâde, bir yandan halki isgallere karsi dinamik tutarken diger taraftan bölgede Ermeniler ve ayrilikçi Kürtler lehine olusturulmak istenen planlari suya düsürmüstür. Diyarbakir halki, büyük çogunlugu itibari ile Millî Mücadele safinda yer almis ve tüm bölge halki gibi "yüzyillardan beri Osmanli olduklarini" belirterek emperyalist devletlerin taleplerine hayat hakki tanimamistir.(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat