9786059241861
524014
https://www.tdedkitap.com/metal-cubuklarin-dansi
Metal Çubukların Dansı
88.00
Destansı ve çoklu anlatımı ile hikâyede kendisine farklı bir yer edinen Recep Seyhan, bu kitaptaki öykülerde bireyin evrensel tarihinden kesitler sunuyor; okuyucu, öykülerin anlatıcıları ile insan ruhunun dehlizlerinde gizemli yolculuklara çıkıyor
Kitapta ayrı bir bölüm olan Dağ Öyküleri'nde tabiatı keşfe çıkan okuyucu, beklenmedik şekilde, çizilen atmosferin 15 Temmuz'uyla karşılaşıyor
Burada baharın gelip gelmediğini anlayamıyorum, kuşlar da yok ki onlardan öğrensem. Beni köye bırakıp gelsen olmaz mı oğul? dedi tekrar kadın.
Derken bahar geliyordu. Dizleri baharın gelişini haber verince perdeler bulutsuz bir gökyüzü olurdu, perdelerin yaprağa benzeyen desenleri yeşerirdi; hatta oradaki oylumlardan bahçenin kapısını da görebilirdi, hep kaybolan makas birden bulunurdu sonra, elindeki yumaklar tomurcuklanırdı, bugün dünle eşleşirdi. Böyle zamanlarda kadını kimse tutamazdı artık şehirde.
Kitapta ayrı bir bölüm olan Dağ Öyküleri'nde tabiatı keşfe çıkan okuyucu, beklenmedik şekilde, çizilen atmosferin 15 Temmuz'uyla karşılaşıyor
Burada baharın gelip gelmediğini anlayamıyorum, kuşlar da yok ki onlardan öğrensem. Beni köye bırakıp gelsen olmaz mı oğul? dedi tekrar kadın.
Derken bahar geliyordu. Dizleri baharın gelişini haber verince perdeler bulutsuz bir gökyüzü olurdu, perdelerin yaprağa benzeyen desenleri yeşerirdi; hatta oradaki oylumlardan bahçenin kapısını da görebilirdi, hep kaybolan makas birden bulunurdu sonra, elindeki yumaklar tomurcuklanırdı, bugün dünle eşleşirdi. Böyle zamanlarda kadını kimse tutamazdı artık şehirde.
Destansı ve çoklu anlatımı ile hikâyede kendisine farklı bir yer edinen Recep Seyhan, bu kitaptaki öykülerde bireyin evrensel tarihinden kesitler sunuyor; okuyucu, öykülerin anlatıcıları ile insan ruhunun dehlizlerinde gizemli yolculuklara çıkıyor
Kitapta ayrı bir bölüm olan Dağ Öyküleri'nde tabiatı keşfe çıkan okuyucu, beklenmedik şekilde, çizilen atmosferin 15 Temmuz'uyla karşılaşıyor
Burada baharın gelip gelmediğini anlayamıyorum, kuşlar da yok ki onlardan öğrensem. Beni köye bırakıp gelsen olmaz mı oğul? dedi tekrar kadın.
Derken bahar geliyordu. Dizleri baharın gelişini haber verince perdeler bulutsuz bir gökyüzü olurdu, perdelerin yaprağa benzeyen desenleri yeşerirdi; hatta oradaki oylumlardan bahçenin kapısını da görebilirdi, hep kaybolan makas birden bulunurdu sonra, elindeki yumaklar tomurcuklanırdı, bugün dünle eşleşirdi. Böyle zamanlarda kadını kimse tutamazdı artık şehirde.
Kitapta ayrı bir bölüm olan Dağ Öyküleri'nde tabiatı keşfe çıkan okuyucu, beklenmedik şekilde, çizilen atmosferin 15 Temmuz'uyla karşılaşıyor
Burada baharın gelip gelmediğini anlayamıyorum, kuşlar da yok ki onlardan öğrensem. Beni köye bırakıp gelsen olmaz mı oğul? dedi tekrar kadın.
Derken bahar geliyordu. Dizleri baharın gelişini haber verince perdeler bulutsuz bir gökyüzü olurdu, perdelerin yaprağa benzeyen desenleri yeşerirdi; hatta oradaki oylumlardan bahçenin kapısını da görebilirdi, hep kaybolan makas birden bulunurdu sonra, elindeki yumaklar tomurcuklanırdı, bugün dünle eşleşirdi. Böyle zamanlarda kadını kimse tutamazdı artık şehirde.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.