9786257005418
543903
https://www.tdedkitap.com/melamet-risaleleri
Melamet Risaleleri
320.00
Tasavvufun tarikatlar s¸eklinde örgütlenmeye bas¸ladıg?ı 12. yüzyıldan itibaren Naks¸bendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatları etkileyen Melâmet düs¸üncesi, özellikle 14. yüzyılda Hacı Bayram Velî tarafında kurulan Bayrâmiyye tarîkatı içinde yeniden ortaya çıkmıs¸ ve bir müddet sonra I?stanbul'un gündelik hayatında yerini alarak Osmanlı dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri hâline gelmis¸tir. Kısa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayrâmî Melâmîleri, kendilerine mahsus bir takım uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sınıfı, gerek idarî sınıf, gerekse sûfîler tarafından eles¸tirilmis¸, taraftarları gibi aleyhtarları da hemen olus¸uvermis¸tir.
Dig?er tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergâhlarının bulunmaması, ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmis¸; kendilerini itikâdî ve fıkhî hiçbir mezhebe bag?lı görmemeleri, s¸er‘î cezaları kendi aralarında uygulamaları ve s¸athiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmis¸, s¸eyhleri ve dervis¸leri kovus¸turmaya ug?ramıs¸, hapsedilmis¸, sürgüne gönderilmis¸, hatta idam edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulus¸undan itibaren tasavvuf ve tarikatlara kars¸ı yakın alâka duymus¸ ve bu müesseseleri maddî ve manevî yönden desteklemis¸ olmakla birlikte Bayrâmî Melâmî kutuplarının, bu alâkanın en ileri boyutlara ulas¸tıg?ı Kânûnî Sultan Süleyman devri ile sonraki dönemlerde idam edildikleri bilinmektedir. Osmanlı Devleti s¸erîat çerçevesi dıs¸ına çıktığını düşündüğü çevreleri, ulemâ ve mes¸âyıh ayrımı yapmaksızın cezalandırmaktan kaçınmamıs¸tır. I?dam edilen Bayrâmî Melâmî kutupları da, s¸eriata aykırı bazı sözler söyledikleri için cezaya çarptırılmıs¸lardır.
Bayrâmî Melâmîlerini konu edinen bu çalıs¸ma 15. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya bas¸lanan Bayrâmî Melâmîlig?i'ne dâir yazılmıs¸ belli bas¸lı lehte veya aleyhteki risâleleri okuyucuya sunmaktadır.
Dig?er tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergâhlarının bulunmaması, ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmis¸; kendilerini itikâdî ve fıkhî hiçbir mezhebe bag?lı görmemeleri, s¸er‘î cezaları kendi aralarında uygulamaları ve s¸athiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmis¸, s¸eyhleri ve dervis¸leri kovus¸turmaya ug?ramıs¸, hapsedilmis¸, sürgüne gönderilmis¸, hatta idam edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulus¸undan itibaren tasavvuf ve tarikatlara kars¸ı yakın alâka duymus¸ ve bu müesseseleri maddî ve manevî yönden desteklemis¸ olmakla birlikte Bayrâmî Melâmî kutuplarının, bu alâkanın en ileri boyutlara ulas¸tıg?ı Kânûnî Sultan Süleyman devri ile sonraki dönemlerde idam edildikleri bilinmektedir. Osmanlı Devleti s¸erîat çerçevesi dıs¸ına çıktığını düşündüğü çevreleri, ulemâ ve mes¸âyıh ayrımı yapmaksızın cezalandırmaktan kaçınmamıs¸tır. I?dam edilen Bayrâmî Melâmî kutupları da, s¸eriata aykırı bazı sözler söyledikleri için cezaya çarptırılmıs¸lardır.
Bayrâmî Melâmîlerini konu edinen bu çalıs¸ma 15. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya bas¸lanan Bayrâmî Melâmîlig?i'ne dâir yazılmıs¸ belli bas¸lı lehte veya aleyhteki risâleleri okuyucuya sunmaktadır.
Tasavvufun tarikatlar s¸eklinde örgütlenmeye bas¸ladıg?ı 12. yüzyıldan itibaren Naks¸bendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatları etkileyen Melâmet düs¸üncesi, özellikle 14. yüzyılda Hacı Bayram Velî tarafında kurulan Bayrâmiyye tarîkatı içinde yeniden ortaya çıkmıs¸ ve bir müddet sonra I?stanbul'un gündelik hayatında yerini alarak Osmanlı dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri hâline gelmis¸tir. Kısa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayrâmî Melâmîleri, kendilerine mahsus bir takım uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sınıfı, gerek idarî sınıf, gerekse sûfîler tarafından eles¸tirilmis¸, taraftarları gibi aleyhtarları da hemen olus¸uvermis¸tir.
Dig?er tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergâhlarının bulunmaması, ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmis¸; kendilerini itikâdî ve fıkhî hiçbir mezhebe bag?lı görmemeleri, s¸er‘î cezaları kendi aralarında uygulamaları ve s¸athiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmis¸, s¸eyhleri ve dervis¸leri kovus¸turmaya ug?ramıs¸, hapsedilmis¸, sürgüne gönderilmis¸, hatta idam edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulus¸undan itibaren tasavvuf ve tarikatlara kars¸ı yakın alâka duymus¸ ve bu müesseseleri maddî ve manevî yönden desteklemis¸ olmakla birlikte Bayrâmî Melâmî kutuplarının, bu alâkanın en ileri boyutlara ulas¸tıg?ı Kânûnî Sultan Süleyman devri ile sonraki dönemlerde idam edildikleri bilinmektedir. Osmanlı Devleti s¸erîat çerçevesi dıs¸ına çıktığını düşündüğü çevreleri, ulemâ ve mes¸âyıh ayrımı yapmaksızın cezalandırmaktan kaçınmamıs¸tır. I?dam edilen Bayrâmî Melâmî kutupları da, s¸eriata aykırı bazı sözler söyledikleri için cezaya çarptırılmıs¸lardır.
Bayrâmî Melâmîlerini konu edinen bu çalıs¸ma 15. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya bas¸lanan Bayrâmî Melâmîlig?i'ne dâir yazılmıs¸ belli bas¸lı lehte veya aleyhteki risâleleri okuyucuya sunmaktadır.
Dig?er tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergâhlarının bulunmaması, ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmis¸; kendilerini itikâdî ve fıkhî hiçbir mezhebe bag?lı görmemeleri, s¸er‘î cezaları kendi aralarında uygulamaları ve s¸athiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmis¸, s¸eyhleri ve dervis¸leri kovus¸turmaya ug?ramıs¸, hapsedilmis¸, sürgüne gönderilmis¸, hatta idam edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulus¸undan itibaren tasavvuf ve tarikatlara kars¸ı yakın alâka duymus¸ ve bu müesseseleri maddî ve manevî yönden desteklemis¸ olmakla birlikte Bayrâmî Melâmî kutuplarının, bu alâkanın en ileri boyutlara ulas¸tıg?ı Kânûnî Sultan Süleyman devri ile sonraki dönemlerde idam edildikleri bilinmektedir. Osmanlı Devleti s¸erîat çerçevesi dıs¸ına çıktığını düşündüğü çevreleri, ulemâ ve mes¸âyıh ayrımı yapmaksızın cezalandırmaktan kaçınmamıs¸tır. I?dam edilen Bayrâmî Melâmî kutupları da, s¸eriata aykırı bazı sözler söyledikleri için cezaya çarptırılmıs¸lardır.
Bayrâmî Melâmîlerini konu edinen bu çalıs¸ma 15. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya bas¸lanan Bayrâmî Melâmîlig?i'ne dâir yazılmıs¸ belli bas¸lı lehte veya aleyhteki risâleleri okuyucuya sunmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.